selülozu sindirebilmek isterdim. niye böyle bir şey istediğimi sorarsanız anlatayım.
insan vücudu selülozu sindiremez çünkü gerekli enzim sistemimizde bulunmuyor. yediğimiz her türlü bitkide de selüloz bulunur. sonuç olarak yediğimiz lahana sindirilmeden atılıyor. sadece selüloz sindirimiyle efsanevi bir tasarruf harekatı başlatabilirdik.
kanat.
su altında nefes alma.
aslında her ortamda nefes alma.
dünya dışında yaşayabilme.
arada bir güncelleme gelse biz indiririz, yavaş yavaş halledebileceğimizi düşünüyorum.
-yaşamsal organların ilaçsız bir şekilde yenilenebilmesi
-çürüyünce ya da çekilince yenisi çıkan diş
-istenmeyen yerdeki tüyleri bir kez kestin mi bir daa orada tüy çıkmaması.
allah yapısı, yüzde yüz hakiki, orjinal mi orjinal, bildiğin organ gibi deriden oluşmuş türban. lan en azından siyasi simge yapılmazdı da rahat ederdik. ama yumurtaya can veren rabbim yapmamış böyle birşey. demek gerek görmedi, hikmetinden sual olunmaz.
görünmez olmak, uçabilmek, vücudu istenildiği zaman kurşun geçirmez derecede sert yapabilmek, duvarlardan geçebilmek, zihin okuyabilmek, tek okuyuşta sayfalarca bilgiyi ezberleyebilmek, her türlü aracı kullanma bilgisine sahip olmak, tüm dilleri bilmek, çok güçlü olmak, su altında saatlerce kalabilmek.
kilo almadan dondurma yeme butonu.
kilo almadan bira içme butonu.
yatakta on panter gücü butonu.
ibranice dahil yedi sekiz yabancı dil bilme butonu.
yazdığı kusursuz dörtlüklerle insanları kölesi etme butonu. **
steve jobs un bedensiz kalmış ilhamını buldum butonu.