dayatilan fikirlerin disinda kendi fikirlerini ortaua koymaya basladigi zaman insanin kendi cizgisinde ilerledigini bilmek ise paha bicilemez biseydir.
ozgurluk secim yapabilme hakkıdır. secimlerinizi baskı altında kalmadan kendi iradenizle yaptıgınız an ozgur oldugunuz andır ve seciminizden sonra ozgurlugunuz biter veya kısıtlanır. bir yol ayrımındansınız asagı-yukarı, saga veya sola gitme hakkınız var secim yaptınız ve yukarıyı sectiniz iste ozgur oldugunuz an bu andır daha sonra sectiginiz yolun yokusuna inisine, calısına dikenine katlanmak zorunda kalırsınız ta ki yeni bir secimle karsı karsıya kalana kadar.
insan davranışlarını yaşadığı toplumun, ailesinin değer yargılarıyla şekillendiren sosyal bir varlık. özgürlükse size bir nevi dayatılan, zamanla özümsediğiniz değer yargıları ve davranış biçimlerinden sıyrılmanızı, sürünün dışına çıkmanızı gerektiren bir eylem. bu sebeple insan ne kadar isterse istesin prangalarından kurtulamaz, kırmak isteyeni de cezalandırır.
egzistansiyalizm yani varoluşçuluğa göre, insan özgür olmaya mahkumdur. özgür adam demirler içinde değildir ve özgür adam herhangi bir amaca tutsak edilmemiştir. dolayısıyla önce var olur, sonra olması gerektiği gibi olur.
jean jacques rousseau'ya göre insan istediği her şeyi yapabildiğinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmayabildiğinde özgür olacaktır.
insan iradesi üzerinden açıklamaya çalıştığı bu felsefi boyuttan günümüz dünya normlarına geçersek özgür birey diye bir şey olamayacağı görülüyor ne yazık ki..
özgürlük konusunda bireysel gayret veya gayretsizliklerinizi peak noktaya çıkarsanız bile sizin iradeniz dışında gelişen ve var olan bazı durumlar, özgürlük algınıza büyük ketler vurmaktadır. ülke sınırları, genel ahlak kuralları, doğanın gücü ve maddiyatın yaşantımıza adeta nüfuz etmesi gibi etmenler bizleri oldukça çaresiz bırakabilmektedir.
Yaşamdan ve insandan beklentisini sıfırlayabildiğinde.
Hayatı oluruna bırakabildiği, tabiata ve döngüsüne teslim olduğunda...
Denk gelirse Mutlu olup, gelmezse, " canı sağolsun" diyeblilme olgunluğuna ulaştığımız gün, artık özgürüz!
anasının amında. insan özgür değildir olamaz da. evrenin kurgulanış biçimine aykırı bir hadisedir özgürlük. neden geldiğini bilmeden yaşar, neden gittiğini bilmeden ölürsün. ve yaşayacağın hiçbir şey senin seçimin olmadan olur tüm bunlar.
ama sen yine seviyorsan özgürlük falan filan.
Bu devirde tam anlamıyla özgür olmak imkansız. genel çoğunluğa göre daha özgür olabilirsin ama tamamen olamazsın. Öyle ya da böyle tutsağısın bir şeylerin.
an'a şükür; kişinin kendisine verilen ve verilmeyen(bu kısım çok önemli) nimetin farkında olup tamamına yani verilene ve verilmeyene net bir şekilde şükretmesiyle mümkündür.
kişi kendisine yaratan tarafından isabet ettirilene "bu benim için hayırdır" düşüncesiyle bakarsa yaşadığı ana şükretmiş olur. bu hissiyat dostlar hakikaten çok güzeldir. hayatınızdan zevk alırsınız, tat alırsınız. ve bu sizi devamı için motive eder. şükür insanı motive eder.
Özgürlük olgusunun kendisi oturup bir düşünelim neye göre özgürüz şimdi en düşük düzeyde karşıt ölçüt özgür olmayıştır değil mi? Özgür olmak için özgür olmayışa ihtiyaç vardır aksi taktirde özgürlük bir anlam ifade etmeyecektir kısacası var olan kavramsal dünyada özgür olmak için bu dünyada olmamak gerekir.(ölüm).
