bugün

güzel, şerefli bir hayat için yaşar.
insandan insana değişir.
Şöhret için yaşayan mı dersin, çocuk sahibi olmak çocuk yetiştirmek için yaşayan mı dersin.

Çoğu insan zaten neden yaşıyorsun sorusuna cevap veremez. Evlenme beklentisini, zengin olma beklentisini dile getirmek istemez.

Şahsen bir beklentim yok para kazanma umudum ve sevdiğim biriyle birliktelik hayalim var, bunlar için yaşamıyorum, bugün ölecek olsam son düşündüklerim bunlar olmaz en azından.
Insan olabilmek...

Galiba hayati dogru yaşamanın sırrı bu.
Malesef daha iyi olmak için.
Bu iyilik kavramı göreceli olduğu için de ne işin yaşadığı da değişir diyebiliriz. Birine göre daha iyi olmak daha huzurlu olmaktır, kavgasız gürültüsüz. Birine göre maddi sıkıntı çekmemektir. Birine göre düzenli bir aile yaşamıdır, birine göre geceleri kılablarda gezmektir.
Herkesin iyisi farklıdır.
Herkes daha iyi olmak ister, onun için yaşar.
anın tadını çıkartmak için.
insan gerçek mutluluğa ulaşmak için yaşar ama bu amaç için çabalamaz.
Sahife 40. "Orada yalnız ve çıplaktım. insanların ihtiyaçlarını, soğuğu, açlığı bir insan olana kadar hiç bilmiyordum." diyor tolstoy abimiz.
Bulunduğu gezegenin anasını gondikleyip, herşeye ve kendi dışında her canlıya zarar vermek için.
Bu ülke de tesadüfen...
Ölmek için yaşar.
gerçek benliğini açığa çıkarmak için yaşar.
Onuru için yaşar. Sevdikleri için yaşar bir şekilde yaşamaya çalışır insan. Yaşamak için kendine sebepler üretir. En sonunda sanki daha dün gibi hatırladığı olaylar eşliğinde göçüp gider dünyadan. Hayat kısa her saniye ileri işliyor geriye dönemiyoruz. Her geçen saniyenin kıymetini bilmeliyiz.
kimse ne için yaşadığını bilmiyor aslında önemsediğimiz nasıl yaşadığımız, misal mutlu yaşamak nasıl yaşadığımızla alakalıdır bir şey uğruna yaşamak daha başkadır.
Mutlu ölmek için.
Bu sorunun cevabı her insan bireyinde bulunan bir özellik ile açıklanırsa mantıklı olur kanaatindeyim.

Misal inanç yani dinsel bakış açısı ile insan bu dünyadaki amacını ifade edebilir ama bu inanmayanları kapsam dışı bıraktığı için doğru cevap olmaz.
insan edebi serefi izeti nefsi onuru gururu itibari ailesi ve evladi icin yasar.
Bazen sadece yaşadığı için yaşar o da bilmez ne için ?
kendimiz için yaşadığımızı düşünürüz hep.
aslında hep bir başkası için yaşıyoruz. giyinmemizi, davranışlarımızı, yediklerimiz, içtiklerimiz kısaca ne yapıyorsak hep ikinci gözler için yapıyoruz.
doğduk,büyüdük, öleceğiz hâlâ başkaları için yaşamaya devam edicez.
uğruna savaşmaya değer şeyler için..

belki ailesi,
belki sevdikleri için..

tabi yıkılmaz hayalleri de var ,
ve en önemlisi umudu için ..
inancı için yaşar çocukları için yaşar Allah için yaşar.
Ölmek için. Belli bir tarihi bekler durursun. Sevdiğin okullara veda etmek, sıra arkadaşına veda etmek, yeni bir şehre taşınmak, en sevdiğin ceketinin eskimesi ve atıp yenisini almak gibi bir şeydir bu. Sürekli akan zamanı durduramaz bir yerde mevcut zamandan ayrılan olursun.
insan olabilmek için.
Varoluşsal nedenini bilmediği için kendsine verilen görevi yerine getirmek için yaşar. Bu görev büyüyüp yaşlanıp bedensel yok olmaktır. Bu süre içinde yaşayacakları tamamen bir tesadufler silsilesidir. Yağmur yağınca yağmur tanelerine neden yağdınız denemez. Çünkü bir sebep değil bir sonuçtur.
5 para etmeyen şu hayatta, mücadele etmek için, acı çekmek için yaşar.
Bazen bir sebep bulamıyorum ve sebepler arıyorum.
Doğmak savaşmaktır. Ve yaşayan herkes kendi savaşının içindedir. Savaşmak için olsa gerektir.