sebeplerinin altında ezilmiş insan örneğidir. ki sitem nereye kadar gidebilir? kim ölebilir. hadi buraları s.ktir edip geçelim. kaç kişiye yalan atabilir bu bahsettiğimiz insan örneği diye sorarsa malum şahıs. cevap en boy ve dem. arta kalanlarımız, orta şekerli tatsız bi' fincan kahve tadında. umudumuz, yalnızlığına gizlediği bi' kaç fal örneği. en kelimesi mesela, çaresizliği ne kadar abartabilir ? hiç.
Karşıda ki insanın sizi yanlış anladığı anlardır. Ne yaparsanız yapın, ne derseniz deyin karşınızda ki insan ikna olmaz... Siz çaresizlikten çırpınırsınız da çırpınırsınız.
Çaresizlik, yağmurun tam altında olanlar için vardır.
Fisto perdesinin ardından ıslanan caddelere bakanlar bilmez.
Onlar neskafelerini sütsüz içmeyi çaresizlik zannederler.
Çaresizlik zihinsel engeldir, düşünememektir.
Sevilmemek, terkedilmek değildir.
sıçarsın ya hani tuvalet kağıdı var sanırsın rahat rahat yaparsın sonra bi bakarsın tuvalet kağıdı yok hiç kalmamış mecburen elini götü... neyse o an işte..
bir keresinde çok içmişim ki ben iptal olmadan önce hastaneye kaldırılan arkadaşın hikayesini anlatmıyorum şimdi. Neyse bu hastaneye giden tayfa beni o kafayla evde tek bırakıyor ve ben yattığım çekyatta kusuyorum. Aradan zaman geçiyor ilk gören arkadaş beni öldü falan sanıyor. Sonra başka bir lavuk gelip hala ruhumu teslim etmediğimi anlıyor ve beni anadan doğma soyup kışın ortasında banyoda yere atıyor. Soğuk suyla bir mal yıkar gibi ayağıyla sağa sola çevirip süründüyor. Benden okkalı küfür yiyince sıcak suyu sonuna kadar açıp beni canlı canlı pişiriyor. Çektiğim ama tepki veremediğim onca işkenceden sonra ortada buluşuyoruz. Her olanı biteni anlayıp da tepki verememek çok koymuştu, öyle böyle değil. Sadece küfür edip tehditler yağdırıyordum* ama parmağımı kımıltadacak halim yoktu. Öyle çaresizdim ki affedirsiniz ama s.kseler tepki verecek halim yoktu. Allahtan arkadaş iyi niyetliydi de g.tü kurtardık.
hiç bir kelimenin, hiç bir cümlenin artık o'nun umrunda olmadığının farkedildiği andır.
son söz olarak n'olur gitme diyen yaralı yüreğin o'na duyduğu kini kusamamasıdır. o kadar aşık olmaktır ki paramparça, darmadığın bırakıp, ardına bakmadan gitmesine rağmen o'na kıyamamaktır. sadece gözyaşı dökmektir.