saçmasapan şeyler için hala kardeşle kavga ettiği andır.
mesela kardeşini sinir edecek bir şey söylersin:
-ya işte kızım sen böylesin bıdı bıdı...
-hayır, sensin o, ayrıca sen hep bıdıbıdı...
-zaten geçen gün de sen şöyleydin...
böyle uzayıp giden bir laf dalaşından sonra, babanın dönüp "eşek kadar oldunuz ama hala çocuk gibi kavga ediyosunuz." bakışı ile farkına varılan andır.
herkes dvd filmlere bakarken çizgilfilmlerin olduğu bölümde bulunan tek kişi olduğunu farketmek, toys shop mağazasında çokca vakit geçirmek, takım elbise ile kaldırımda yürürken ayakları kare taşların içerisine isabet ettirmeye çalıştığını fark ettiği an.
kaldırım taşlarından hep kırmızı olanlara basarım diğerlerinden çok, kendimi bildim bileli fanatik galatasay taraftarı olmam ve galatasaray'dan başkasına götümle bakmam mesajı vermeye çalıştığımdandır bu hareket.
yaşıtlarının manitaları kestiği kumsalda kendinden geçmiş bir halde çocuklarla, elinde kürek kovayla kale yaparken gözlerin sana çevrildiğini farkettiğin andır.
evde yeni yapılmış cevizli-tarçınlı kek kokusu aldığımda her ne yapıyorsam yapayım hiç tereddüt etmeden bırakıp kokuyu takip ederek fiti fiti fırına yöneldiğim andır o an. kek dedim de aklıma geldi, kek olsa da yesem ehe.