renkli gözlü, sarışın, dümdüz saçlı, zeki, güzel, çalışkan ve zengin olan arkadaşa gıpta ve kıskançlık karışımı ile bakarken; her insanın "ayrı" olduğunu farkedip akabinde kendi özelliğini bulup, artık o insanın maddi manevi hiçbirşeyiyle ilgilenmediğini anladığınız andır..
artık "saçı ne kadar güzel" gibi gelmez size..
sizsinizdir önemli olan..
bir saç tutamı değil..
sokaktaki çocukların topunu alıp sektirirken eskiden "abi versene topu yaaa", "vaaay abi nasıl yapıosun o hareketi" repliklerinde "abi" kelimesinin yerini "amca" kelimesinin almasıyla anlaşılan durum.
evlenen arkadaş sayısının artması, tanıdık birinin düğününe giderken "adam" yerine koyulduğundan "ne taksam" diye düşünmeye başlamak... salıncakta sallanırken ayakların yerde çukur açacak kadar sürtünmesi...
çocukluğunu hatırlayıp güldüklerine artık gülemediğinin ağladıklarının artık gülünç geldiğinin farkına vardığı andır.. tek başına kimseye belli etmeksizin ağladığı andır.