onu izlerkeni geçtim düşünürken bile içinden sebepsiz yere gülümsemek geliyorsa, en yapmam dediğin şeyleri onun için yapıyorsan farkında olmadan sonunda aşık oldunuz demektir.
ama bu da güzelmiş.
--spoiler--
msn'de hiç sıkılmadan saatlerce onu bekleyebiliyorsan.
senin uykun var yorgunsun diyip zorla yatmaya gitmesine ikna edebiliyorsan.
beni şu saatte uyandırabilirmisin? diye sorduğunda evet diyip sen uyuyakaldığında vicdan azabı çekiyorsan.
--spoiler--
yanında olmadığında onu özlediğiniz an.
onu kıskanmaktan kendinizi yediğiniz an.
onsuz bir hiç olduğunuzu anladığınız an.
gözlerinize bakıp seni seviyorum dediği an.
bittiğinin resmidir arkadaşım. sıçmışındır ama farkında değilsindir o an.
önceleri tarfisiz mutluluklar sinsilesi, akabinde gelen derin ve tarifsiz acıyla birleşince neye uğradığını şaşırır insan. ve her yenilgide yemin eder kendi kendine bir daha aşık olmıcam diye. ama o yemin hiç bi zaman tutulamaz. yine aşık olunur ve yine bilindik son. bu kısır döngü böyle sonsuza kadar sürer.
biraz daha düşünmen gerektiği andır. gerçek aşk olmayıp sadece anlık bir heves olabileceği mümkündür. bu tür hevesler insanın piskolojisini bozabilmektedir.
eğer sesini duyduğunda bile heyecanlanıyorsan.
sana gönderdiği resimlere bakıp neden yanında değilim diye hayıflanıyorsan.
onun yanında geçirdiğin bir kaç güzel günden sonra otobüse bindiğinde ağlamak isteyim lakin sana bakıyor diye o gözyaşlarını içine akıtarak gülümsüyor ve akabinde otobüs uzaklaştıktan sonra arkana bakıp hüngür hüngür ağlıyorsan.
eğer onun yanından ayrıldığın an onu özlemeye başlıyorsan.
telefonun çaldığında o arıyor diye koşturup saçını başını düzeltiyorsan ( ki ben bunu yapıyorum istemsiz sanki telefondan görüyor beni ":)" ).
o telefon çaldığında yahut mesaj geldiğinde heyecanlanıp onun olmadığını gördüğünde içine derin bir hüzün çöküyorsa.
msn'de hiç sıkılmadan saatlerce onu bekleyebiliyorsan.
senin uykun var yorgunsun diyip zorla yatmaya gitmesine ikna edebiliyorsan.
beni şu saatte uyandırabilirmisin? diye sorduğunda evet diyip sen uyuyakaldığında vicdan azabı çekiyorsan.
webcam açıkken o uyuduğun da aman uyanmasın diye gıkını bile çıkarmıyorsan.
o çalışırken rahatsız etmemek adına azami dikkat gösteriyorsan.
o yanında iken ona dokunmaya bile kıyamıyorsan.
o sana dokunduğunda yahut karşında iken kalbin yerinden fırlayacak gibi atıyor ise heyecandan.
kendi kendine kıkırdamaya başladığında, etrafındakilerin napıyosun diye sorması üzerine cevap veremediğin ve yine kıkırdadığın andır.
(bkz: gülümsemek) de olabilir tabi.
edit:düşündümde bu az çok onun için delirmeye başladığınız ana da yakınlık göstiriyor.
bi kaç gün görmediğinde içini sıkıntı basmaya başlamışsa, görüp 10 dk konuştuğunda bi rahatlama hissediyosan, sınavlarlar ilgili duyduğun en ufak ayrıntıyı arayıp ona da söylüyosan ve tabi ki gördüğünde heyecanlanıyosan hatta daha kibar konuşuyosan diğer insanlara göre ki ben öyle yapıyomuşum, geçmiş olsun birader boku yedin!