bittiğinin resmidir arkadaşım. sıçmışındır ama farkında değilsindir o an.
önceleri tarfisiz mutluluklar sinsilesi, akabinde gelen derin ve tarifsiz acıyla birleşince neye uğradığını şaşırır insan. ve her yenilgide yemin eder kendi kendine bir daha aşık olmıcam diye. ama o yemin hiç bi zaman tutulamaz. yine aşık olunur ve yine bilindik son. bu kısır döngü böyle sonsuza kadar sürer.
yanında olmadığında onu özlediğiniz an.
onu kıskanmaktan kendinizi yediğiniz an.
onsuz bir hiç olduğunuzu anladığınız an.
gözlerinize bakıp seni seviyorum dediği an.
onu izlerkeni geçtim düşünürken bile içinden sebepsiz yere gülümsemek geliyorsa, en yapmam dediğin şeyleri onun için yapıyorsan farkında olmadan sonunda aşık oldunuz demektir.
ama bu da güzelmiş.
--spoiler--
msn'de hiç sıkılmadan saatlerce onu bekleyebiliyorsan.
senin uykun var yorgunsun diyip zorla yatmaya gitmesine ikna edebiliyorsan.
beni şu saatte uyandırabilirmisin? diye sorduğunda evet diyip sen uyuyakaldığında vicdan azabı çekiyorsan.
--spoiler--
yere bakarsın onu gördüğünde, gözlerine bakamazsın, yanında değilken uzakta canından bir parça varmış gibidir, her gördüğünde boğazından aşağı kaynar sular gider sanki. o an acı çekersin, çekersin, çekersin. bu da hayat olur.
bir kişiyi üzgün görüp de eve gelince "ama o üzgündü" diye ağlama krizine girmek. sayılır mı?
yoksa ben bunu acaba benim için önemli olan her insana yapar mıyım ki bilmiyorum offff.
Karşılıklıysa en mutlu ama karşılıksızsa en ızdıraplı andır insan hayatında.Tabi bide açılamayanlar vardır ki o daha da fena.Kısacası aşk kakadır bulaşmayın.