birilerinin diline pelesenk olmuş söz.
ülkemizin bu sözü uygulayacak adamlara çok ihtiyacı var özellikle şu anda. yaşam mücadelesi veren milyonlarca insanımıza devlet daha çok destek olmalı. oy için değil, halk için.
şeyh edebali'nin osman gazi'ye verdiği öğüt. Recep tayyip erdoğan'ın ilke edindik dediği söz.
abicim sen değil misin bu memlekette ölen berkin elvan için 'ölmüştür gitmiştir' diyen.
sen değil misin otobüste masum serap'ı cayır cayır yakan pkk'lılarla görüşen.
sen değil misin gezi olaylarında kapsüllerle kör edilen, beyin travması geçiren, kask numaraları gizlenmiş polise vahşice yaralama, öldürme yetkisi veren.
çok anlamlı bir söz.
insanını korumak devletin görevidir. devlet, millet için vardır. elinde keleşlerle gezenleri yakalayıp cezasını vermek de devletin görevidir.
devletimiz görevini tam olarak yerine getirdi diyemeyiz zira muhteşem terör davalarının sonuçları ne oldu gördük.
halkın desteği ayrı bir konu,
elbette halk da bu mücadeleye destek vermeli, veriyor ve verecektir ama devletimiz devlet düşmanlarına karşı bu kadar aciz olmamalı, dik duruş sergilemeli.
bakınız insanların ekonomik durumlarıyla, kişisel tercihleriyle vermeye çalıştığı yaşam mücadelesinden bahsetmedim bile.
sanki elinde bombayla, kaleşnikofla halkı, gencecik çocukları katledenler yokmuş gibi. onlar da insanı yaşatmalı ki barış olsun, devlet olsun, yaşanacak bir yer olsun.
ama yoook, neden? çünkü zaten devlet düşmanı adamlar. insanı öldür kü devlet yaşamasın! bir de eşitlik, kavga, mücadele, halkların birliği vs.. 20 kelimeyle romantizm katmazlar mı işe, allahın teröristleri. gün gelir bu hesaplar bir bir sorulur.
Devlet mi? Bu da ne?
Hadi! Kulaklarınızı açın, halkların ölümü ile ilgili sözlerimi söyleyeceğim size şimdi.
Devlet, soğuk canavarların en soğuğudur.
Kılı kıpırdamadan yalan söyler; şu yalan dökülür ağzından:
"Ben, Devlet, halkın kendisiyim."
Yalan! Halkları yaratıcılar yarattılar, üzerlerine bir inançlar bir sevgi astılar:
Yaşama da böyle hizmet ettiler.
Fakat yıkıcılar kalabalığa tuzaklar kuruyorlar -bunun adına da Devlet diyorlar:
Kalabalığın, üzerine bir kılıçla yüz arzu asıyorlar.
Halk -hâlâ nerede varsa- Devlete inanmıyor;
kem göz gibi törelerle yasalara karşı işlenmiş bir günah gibi nefret ediyor ondan.
Şu işareti veriyorum size: Her halkın iyi ilke kötüyü anlatan kendi dili vardır; komşusu bu dili anlamaz.
Her halk töreleriyle yasaları için kendine öz bir dil yaratmıştır.
Fakat Devlet iyi ile kötüyü anlatan tüm dillerde yalan söyler; söylediği her şey yalandır
-ve elindeki her şeyi çalmıştır.
Ondaki her şey sahtedir:
Çaldığı dişlerle ısırır bu hain hayvan.
Ondaki her şey sahtedir -sevgisi bile.
Devletin işareti olarak veriyorum size bu işareti:
iyi ile kötünün dillerini birbirine karıştırır o.
Gerçekten de bu işaret bir ölüm iradesi gösterir!
Gerçekten de bu işaret ölüm vaizlerine bir çağrıdır.
affedersiniz ama Friedrich Nietzsche varken şeyh edabali nin sözüne bakmam.
