buralara yağmayan kar, öğrenci olmak(parasızlık),ruh hastası hocalar, zor dersler, zor sınavlar, zor bir anne..
(hayatımı resmen çekilmez kılıyor öyle böyle degil!)
artık hiç bir şekilde katlanılamayan okulu birde uzatmaktır. evet budur. her sabah 9'daki derse yetişmek üzere yurttaki kahvaltı sırası sorunu dolayısıyla da 7'de uyanmakdır. birde bunu hergün yapmaktır. sınıfından nefret etmek ders aralarında kendini kitaplara vurmaktır.
tamam artık, değiştiriyorum artık bu kişiliği.
daha sosyal, daha sıcakkanlı,daha konuşkan olacam lan, diyorum kendi kendime...bir kaç gün sonra yine sorguluyorsun kendini..evden dışarıya adım dahi atmamışsın..mal mal oturmuşsun, pineklemişsin evde..seni çağıran dostlarına arkadaşlarına 'acaba hangi bahaneyi bulsam da gitmesem' diye yalan söylemekten şaftın kaymış...çevrede, bu tavırlarının olağan sonucu olarak arkadaş toplantılarına * *seni çağırmamaya başlıyor..ee haklılar tabiyy. gitmiyorsun ki..
mesalaamm şeyy oluyo, ortamda bir gezi düzenleneceği konuşuluyor..safın biri kosforrestkos sen ne düşünüyooağsan diyor..başka bir saf atlıyor o sevmez ki öyle şeyleri..
hakikaten o sevmiyor öyle şeyleri..gitmiyor,gezmiyor, dolaşmıyor..mal mal oturuyor..asosyal çünkü..gene de koyuyor be sözlük..tüm arkadaşların toplanıyor, sen kazulet gibi evde pinekliyorsun, çağrılmıyorsun bile..
tamam arkadaş, yetti artık..her çağrılan yere gideceğim, sosyallikte zirve yapacağım diyorsun..tekrar başa, tekrar başa...soğutuyor işte, soğutuyor ulan!
Malların mutlu olmasıdır benim için. Tıpkı jack London'un martin edeni gibi diplerden başladığım aydınlanma, dogru fikir dogru ideoloji arama yolculuğumun boşluğa tırmanıştan başka bi bok getirmemesidir. bir zamanlar üniversiteli Aydın düşünceli insanlar gözüyle baktıklarımın alt tarafı Aydın görünüp egosunu tatmin etme peşindeki ölümüne politize olmuş ve politizmi varoluş tutamagi yapmış politik açıdan önemsiz bir yığın mal oldugunu, ama o malların çoğunun mutlu oldugunu fark etmem. Hiç bişeyin farkında degilken ne mutlu bir insandım ben aaah ah!..
toplanti esnasinda sudyen ipinin kacmasi. gercekten hayattan soguyorum sozluk. insanlar ciddi bir sey tartisirken bir dakika sudyenimin ipi kacti diyip cikmak ta olmuyor. demesem de ciksam onemsemeyip keyfi olarak toplantiyi terk ettigimi dusunecekler. cikmasam icim icimi yiyor nasil rahatsiz edici bir duygu. bayanlar iyi bilir...
cinselliği tek başına yaşıyor olmak, kimseyi beğenmiyor olmak, herkesin kötü koktuğunu düşünüyor olmak, kimse size layık değil gibi düşünüyor olmak, kendinizi bir halt zannediyor olmak ve tüm bunlardan mütevellit asosyal olmak.