Bunun en başında iş hayatı gelir elbette. Fakat her türlü ortamda istemli ya da istemsiz kötü insanlarla birarada bulunmak da insanı duygusuzlaştırabiliyor.
Şahit olunan kötülük çevrenizde ne kadar normalleştiriliyorsa, o denli duygusuzlaşıyorsunuz. Yaşanan olayın yahut içinde bulunulan durumun Hakedilmişliği, misillemesi, öngörülememişliği farketmeksizin insanı içine alan her türlü gerekçelendirme bizleri de duyarsızlaştıyor. Olayların ve insanların masum yanlarını göremez hale geliyoruz zamanla. Aslında bu daha çok bizim içimizdeki o masum yana ulaşamadığımızın göstergesi elbette.
Kısacası uzaklaştıramadığımız Çevremizdeki Kötü insanlar peyderpey bizlerin de içini çürütüyor aslında.
insanların birçoğunun sahte oluşu.
tavırları, konuşmaları ve yakınlıklıklarının kocaman bir yalandan ibaret olması.
günümüzde böyle kişilerin sayısı giderek artmakta ve sanırım ''duygularımızı kaybetmemizin'' en büyük sebebi de bu. belki de bazen gerçekten duygusuz olmak gerekiyordur!