Büyük yaşlı Britanya, Dünyanın ilk sanayileşen ülkesi ve Avrupa'ya oranla, her zaman kilise baskılarından daha az etkilenmiş bir ülke olması dolayısıyla, 18. yüzyıldan itibaren hep dünyanın ileri gelenleri arasındaki yerini korumuştur. Kömür ve demire dayalı bir sanayi oluşturmuşlar, buhar makinesinin icadı ile, kolonilerin kurulmaya başladığı ilk yıllardan itibaren Dünya'nın ileri gelen dokumacı toplumları olan Hindistan ve Osmanlı'dan " Doğu Kumpanyası " adı verilen şirket sayesinde gerekli teknikleri öğrenmişler ve makineleşmeyle paralel olarak, dokumacılıkla ilerlemişlerdir. ilerleyen yıllarda buradaki akımlar tüm avrupaya yayılmış, avrupa kalkınmıştır. Fakat, hammade yönünden pek de zengin olmayan bu büyük ve yaşlı imparatorluk zamanla erimiş, zamanla sömürgelerinden de elini eteğini çekmeye başlamış, iki dünya savaşı ile de büyük darbe yemiştir. Halen dünyanın en medeni toplumları arasında olmasına rağmen, ekonomisi giderek kağıtlaşan, yani borç alıp vererek, finansal sistemlerle ilerlemeye çalışan bir hale gelmiş, üretim azalmıştır. işte bu yüzden de giderek daha zor duruma düşmüş ve tıpki ispanya ve Portekiz gibi sömürgecilikle bir zamanlar en ileri gelen güçler arasında olan ama finansallaşan ekonomisi ve git gide yetersiz hale gelen üretimi yüzünden zor duruma düşmüştür. ingiltere, dedikleri gibi, parasının değerini düşürerek veya artırarak bunların altından kalkabilir. Ama bu devlet için bunlar sadece kısa dönemde bir ağrı kesici misali işlev görecek şeylerdir.
sadece kapitalizmin acı gerçeğini yaşayan ülkedir. üretime dayanmayıp saçma sapan kağıtlara değer biçen, bildiğin bahis oynunu tahvil, bono falan dedikleri yeni araçlarla oynayan her ülke bunu yaşamaya mecburdur. 2008 krizinden önce değeri 200 dolar olan tahvil kriz sonrası 3 dolara düşmüştür. halbuki dün de elinde bir kağıt vardı bugün de. iktisadi büyümenin zahmetine katlanmayıp da finansal büyümenin o zahmetsiz, iktisadi büyümeye göre kat ve kat daha fazla nimetlerinden yararlananlar farkında olmadan büyük bir balon yaratırlar. dünya ekonomisinde işler herhangi bir sebepten ötürü kötü gitmeye başladığı anda domino taşı gibi her şey çöker ve o balon götte patlar. türkiye'yi örnek veriyim 2001 krizinden önce büyük şirketler gösterdikleri karın %85'ini finansal sektörden elde ettiğini açıklamıştı. yani üretim nerdeyse yok. sonuç ne oldu hep beraber gördük, yaşadık. mevzu bahis ülke almanya olsa zerre umursamam çünkü alman sanayisi çok gelişmiş. adamlar üretiyor da üretiyor. sadece finans sektöründeki krizden ötürü biraz kredi sıkıntısı yaşarlar ama bu sorunu aşarlar. ancak sanayi devrimini başlatan ülke olan ingiltere'de resmen üretim yok. artık öyle sömürebilecekleri devlet de yok. ha devülasyon yaparak sorunu hafifletebilir hatta çözebilirler ama bu hem sağlam kor onlara hem de çözüm geçici olur. tüm dünya ülkelerini kasıp kavuran bu kriz insana 1929 büyük buhranını hatırlatıyor. sonrasında çoğu ülke bundan kurtuluş yolu olarak sömürge artırımını görmüş ve 2. dünya savaşı çıkmıştı. acaba üçüncüsü bizi mi bekliyor dersiniz?
Ekonomisi büyük oranda Londra'nın finans merkezi olan City'de üretilen finansal hizmetler başta olmak üzere hizmet sektörüne dayanan bir ülkede pek de şaşırtmayandır.
sanayii devriminin başladığı ülkede bugün neredeyse sanayii kalmamıştır. ftse 100 endeksi'ne şöyle bir bakın kaç tane üretime dayalı şirket görebileceksiniz.
sonuç olarak, ingiltere ekonomisinin sorunları ülkedeki ekonomik küçülme ve bütçe açıklarından daha derindir. finans sektörünün albenisine kapılıp, sanayii ve üretimi boşlayan her ülkenin başına gelmesi muhtemel bir kriz yaşanmaktadır.
eninde sonunda bütün dünyada ki kapitalist ekonomi sistemini uygulayan ülkelerin başına gelecek olaydır ama bu daha başlangıç nedenleri için (bkz: das kapital).
Sömürgeci ziyniyetin hak ettiği durumdur,ada ülkesi olması sebebiyle kısıtlı imkan ve kaynaklara sahip oldukları için,ticaret anlayışlarını ülkeleri sömürüp insanlarını öldürmek üstüne kuran, nefret edilesi ülkenin içine düştüğü sevindirici durum.
