bu bir devlet politikasıdır, dağıtılan kitaplar ve kullanılan metodlarla ingilizce öğrenmek imkansızıdır. çünkü ingilizce globalleşmek demektir, okumak ve yorumlamak, düşünmek demektir.
aynı gençler aynı ingilizceyi hızlandırılmış kurslarda bir kaç ay içinde öğrenmektedir.
kesinlikle eğitim sisteminin yanlışlığıdır. tıpkı yıllarca fişlerden öğrenilen okuma-yazma gibi yanlış sistemin ürünüdür. gerçi okumayı öğrenme şekli artık eskisi gibi tümdengelim değil tümevarım şeklinde düzeltilmiştir ama ingilizce hala aynıdır. ben anadolu lisesi mezunuyum, o kadar ağır bir ingilizce görmüştük ki sayısal derslerimiz bile ingilizceydi. ondan sonra üniversitede de 1 yıl ingilizce hazırlık okudum ama gel görelim ingilizce konuşuyorum hala diyemiyorum. bu benim öküzlüğümden de olabilir sonuçta dil öğrenmek farklı bir şey ve herkesin kafası basamayabiliyor. sonra üniversitede bir gün speaking sınavında sorulan türkiye'nin avrupa birliği'ne üyeliğinin türk insanına katkıları, siyasi etkileri nelerdir sorusu sonrasında anladım ki ben de o gençliğe dahilim. halbuki daha böyle konuşmaya yönelik daha dili öğrenmeye yönelik bir ingilizce olsaydı durum çok farklı olabilirdi. ama biz öncelikle ingilizceyi anadili olarak konuşan insanların bile dikkat etmediği dilbilgisi kuralları üzerinde denklem kurduğumuz için herkesin öğrenmesi asla mümkün olmayacak.