Aslinda ogrenmek istediginde cok kolay bir dil olan, lakin uzun sure sabretmen gereken bir dil. En mantikli ogrenme sekli -bence- fiil ogrenip cumle kurmaya calismaktir.
türkçe'ye yetersiz deyip bildikleri üç kuruşluk ingilizce ile caka satmaya çalışanların olduğu dil.
yanlış anlamayın, buradaki hemen herkesten***** ve hatta pinklady'ye göre çoğu amerikalı'dan daha iyi ingilizce bilgim. yani hariçten gazel okuma değil bu karşılaştırmanın içeriği. öyle sözcükler var ki türkçe'de tonla farklı sözcüğün karşılığı oluyor. örneklendirecek olursam:
tabii sırf bu tür örneklerle ingilizce'ye yetersiz demek olmaz. ödünç sözcükler işin içine girince de ingilizce'nin aslında ingilizce olmadığını bile söyleyebiliriz çünkü sözcüklerin %29'arı fransızca ve latince'den girmedir. hani bizdeki arapça, farsça ve fransızca sözcükler var ya, onların toplamı 14.981'dir ve tdk'nın güncel sözlüğünde bulunan başlık sayısı 111.027'dir. ingilizce'de bu sayı 47.156'sı unutulmuş/kullanılmayan olmak üzere 171.476'ya çıkmakla birlikte tam olarak kaç yabancı sözcük olduğu bilinmiyor.
Türkler olarak öğrenmekte neden bu kadar zorlandığımızı anlamadığım dil. Çünkü kendi adıma dil öğrenmekle ilgili en büyük kuramım şu anadilimiz ile öğrendiğimiz dilin fonetiğinin uyması. Duygular tonlama ile verilir çünkü ve kendimizi ne kadar olayın içinde hissedersek o dili o kadar öğreniriz. Olayın içinde hissetmek de gene tonlama ile alakalı. ingilizce ve türkçe bu konuda çok uyumlu ama türkçe ve fransızca arasında böyle bir uyum göremiyorum ben. Bunların haricinde bir de gerçekten kalıplar üzerine kurulu bir dil. Yukarıda bir arkadaşın da dediği gibi nereye çekersen oraya gelmiyor. Çok çeşitli zamanlar olması bile bunun ispatıdır. Eğitim sistemimiz bu konuda çok eksik olduğu için her şey kişisel çabada bitiyor.
türkiyedeki eğitim sistemiyle asla ama asla öğrenilmeyecek olan dil.
yahu adamlar kendi dillerinin gramer kurallarını ''liseden itibaren öğreniyorlar.''önce dil , sonra gramer mantığıyla yani.
bizim mübarek eğitim sistemi ; 4.sınıftaki velete gramer öğretmeye çalışıyor. Sonra da neden yıllarca ders görüp ingilizce bilmiyor çocuklarımız diye sorulmamalı.
türkiye'de öğrenmenin kanımca zor olduğu dildir. ülkemizde okulda doğru dürüst bir ingilizce eğitiminin verilmediğini -verilemediğini- göz önünde bulundurursak pek şaşırtmaz zor olması.
ilkokul 4'ten lise sona kadar ingilizce eğitimi verilmesine rağmen öğrencilerin bir cümle dahi kurma yetisinden yoksun olması verilen eğitimin kalitesini göstermektedir.
diğer yandan öğrenmesinin kolay olduğunu düşündüğüm dildir. dil öğrenmeye yatkın ve ilgisi olan birinin çok zevkli bir şekilde öğrenebileceği kanısındayım. yabancı dizi-filmlerin çok yardımcı olduğunu düşünüyorum-ingilizcemi onlar sayesinde geliştirdim.-
kısacası güzel dildir vesselam. iş dünyasında da o olmadan başarı elde etmek pek de mümkün değildir. biriciktir, olmazsa olmazdır.
Türkiye' de yaklaşık 4 yıl ilkokul, 4 yıl lisede veriliyor eğitimi.
Geçen çiğ köfte söyledik yurt odasına, böyle bir şey geldi. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1129876/+
Sonradan anladık ki çift lavaşlı olanmış bu, too fat yazmak istemiş yazan kişi de.
kendisini öğretmek zorunda bırakan dil. bir para bir bu ikisinden de nefret ediyorum. bu dili evrenselleştirenden de. o süreçten de hepsinden nefret ediyorum.
Sınavlarından genelde full çektiğim yanindada sözlük gibi kelime bilgim olduğu dil. Ama gel gör ki her ne kadar bende biliyorum havası yaratsa da speaking ve listening gerçekten önemli yoksa gerisi boşa gidiyor. Ama en önemliside bol bol kelime ezberlemek.
Masallarıyla bildiğimiz grimm kardeşler 1851 yılının başında demiş ki:
"ingilizce çok kolay öğrenilebilen bir dildir ve çağdaş diller arasında en güçlü olanıdır. germen ve roman dillerinin güzel bir karışımı olan ingilizce'yi 'dünya dili' olarak adlandırmak yanlış olmaz. muhtemelen ingilizce gelecekte dünyada en çok kullanılan dil olacaktır"
th sesinin çok önemli olduğu dildir.
three dediğimiz şey "tıriii" diye okunmaz. dilinizi alt ve üst dişinizin arasına alın ve üfleyin. evet, o çıkan ses bizim "th" sesimizdir.
arapçadaki peltek t harfi gibi ama biraz daha sert düşünün.
kendilerinin bile anlamadığı bir dildir. ilk tanışmada isimler söylenince genelde hangi harfle başlıyor nasıl telaffuz ediliyor gibi sorular soruluyor. adamın adı mahmutsa mahmut dersin nasıl yazıldığını bilirsin bu dili yaparken niye kastınız bu kadar.
bir amerikalı arkadaşım ingiliz aksanını anlamıyor bile. james mcavoy röportajı izliyor ne dediğini anlamıyorum diyor. hele şu yahoo'yu açıp bir bakın. dede olmuş bir amerikalı vatandaş ''Did you bought or did you buy'' hangisi gramer olarak doğru diye soru sormuş. sonra bizden bu dili öğrenmemizi bekliyorlar sikecem yapacağınız dili.
şu sıralar çokça üzerinde çalıştığım konudur. evrensel dildir, kariyerinizde bir yerlere gelmek istiyorsanız zorunludur, türkiye'de yaşıyorsanız iktidar yanlısı olmayan objektif dış basını okuyabilmek için zorunludur, yüksek lisans için zorunludur.