doğruluğu konusunda şüphe uyandıran bir düşünce parçasıdır. öncelikle iyi demek biraz tuhaf yani bir dil için iyi demek ne demek ? kaliteli diyebilirsin çok sığı bir diyebilirsin ancak iyi demek biraz tuhaf kaçıyor. devam etmek gerekirse türkçe çok köklü bir olmakla beraber bir olguyu birden çok kelimeyle karşılayabilmesi bakımından alternatifin bol olduğu bir dildir. bu savı ortaya atan insan yanılmıyorsam türkçenin derinliğine hakim olamamıştır. ayrıca osmanlıcanın da dilimizi bir şekilde beslediğini unutmamak gerekir. savın yanlışlıklara gark olduğu düşüncesini taşımaktayım sözlük.
tamamen yanilgidir. turkcede de ingilizcede olan kavramlarin, kelimelerin hepsi vardir sadece insanlarin bunlardan haberi olmayabilir. aslinda bu hususta sozluklerinde hatasi var ( sozluk derken redhouse, oxford, vs.) yeni basimlarinda cok sınırli sayida kelime kullanilmis. mesela yeni basim redhouse da include, ve involve ikisninde karsiligi icermek oysaki eskisinde biri ihava digeri ihtiva etmek. diyeceksiniz ki bu sozcukler turkce mi tabiki turkce cunku turkce de kullanilan sozcukler, etimolojisi dili kullananlari ilgilendirmemeli. her sozcugun etimolojisine bakarsak ingilizcede de sozcuk kalmaz, hepsine o latince bu almanca , vs. deriz.
bunun bir benzeri de fransızca öğrenenlerin sürekli fransızcayı diğer dillerden üstün sanmasıdır. bu kişilere göre kendisi bir dili biliyorsa (ki eminim onu da konuş desen ya bi anda heyecanlandım gibi bahaneler öne sürer) ve başkaları o dili bilmiyorsa; o kişiler cahildir, kötüdür, kakadır. böylelerine diyecek tek laf vardır o da: B.S.G
ingilizcenin aslında ne kadar kısıtlı bir dil olduğunu; türkçe'nin de ne kadar bol alternatifli bir dil olduğunu yukarıdaki şu sıradan örneklerle anlayabiliriz.
kime göre, neye göredir? ben bugün türkçe olarak anlatmak istediğim herşeyi ister şiirsel bir şekilde istersem odun gibi söyleyebiliyorsam, bir ingiliz de bu durumu ingilizcede sağlıyorsa, hatta norveçli de norveççe yapıyorsa...
(bkz: so what?)
iyi olan ingilizce dili değildir. bunun kıyasını yapmak yanlıştır. sadece bu iki dil için değil diğer diller için de bu durum geçerlidir. bu bir kavram değildir. kıyası yapılamayacak bir durumdur.
oturulan yerden yapılan, araştırma yoksunu, işkembe ürünü dayanağı olmayan iddia. iki dili karşılaştırmak; derin bir araştırma ister. kültür, tarih, başka dillerle etkileşim gibi zibilyon tane öğesi vardır. iki tane ingilizce kelimenin türkçe karşılığının olmaması bir kanıt olarak gülünç kalır.
hiçbir dayanağı olmadan bende keseyim bir muz ortada vurun bakalım kafayı. bizde her akrabanın ayrı ayrı karşlığı varken ingilizce aunt ve uncle ile geçiştirivermiş topunu. bunu ne yapacağız.
bu örnek de hiçbirşeyi anlatmadığı gibi iki dil arasındaki küçücük bir farktır sadece. dilin zenginliği, ancak yıllar isteyen bir çalışmanın sonucunda anlaşılabilir.
neye göre kime göre.sen otorite misin diye düşündüren başlık. sen türkçeyi tam olarak kullan da sonra ingilizce ile güzellik açısından karşılaştırırsın. iyilik ne demek bir kere? nesi iyi? hoş mu duruyor insanın üzerinde? uzaktan bakınca hoşuna mı gitti? anasını satiym rusça da ingilizceden güzel hadi bakalım. hem rus karıları da güzel. (bkz: böyle karşılaştırmaya böyle yorum)
maalesef butun dunya dilleri ingilizce'ye karsi kaybetmistir. abd, ingiltere, kanada ve avustralya ingilizce konustugu surece bu gercegi kimse degistiremeyecek. kufur etseniz de, hakaret etseniz de. para onlarda, bilim onlarda, teknoloji onlarda, sanat onlarda, populer kultur onlarda. ingilizce cok hizli gelisiyor.
ingilizce nasil yakalanabilir peki? mars'ta koloni kurarak. evet cok ciddiyim. kuzey amerika'yi ve avustralya'yi ingilizler kapti. eger hizli olup mars'ta ilk kolonileri kurarsak, turkce de evrensel bir dil olur.
popülerlik açısından evet, içerik açısından hayır.
aslında çok zengin bir dile sahibiz fakat bugüne kadar bu zengiliği koruyamamış ya da farkına varamadığımız için diğer ülkelerin dillerine oranla popülerlik açısından geri durumda kalmışız. fakat türk vatandaşının diline sahip çıkmadığı gibi sahip çıkılması gerektiğini söylemeyen, bu sorumluluğu almayan insanların olmasıda buna etkendir.
bu sebeplerden dolayı türkçe kaynaklar,kitaplar vs. çok azdır ve bunun beraberinde türkçe bilim dili olmayada aday değildir ve böyle devam ettiği sürece de bilim dili olmaya aday olamayacaktır.
ne yazik ki turkcenin ingilizceden daha iyi bir dil olmasi amerika'da bir ise yaramamaktadir. yine ingilizce konusmaktayiz. o sebeple ne olursa olsun ingilizcenin yaninda turkce sonuk kalacaktir.
basitlik açısından ingilizce daha iyidir. kolaydır. bu yüzden bütün dünya kullanabiliyordur. bir dil ne kadar kolay olursa insan o kadar hızlı düşünebilir. yani zeka seviyesi düşüktür. ama türkçe anlatmak istediğini tam anlamıyla anlatabildiğin bir dildir. kullanışı açısından bize mükemmel tanımlamarı sunar. neredeyse tüm detayları aktarmamızı sağlar. bu nedenle kullanılışı pek kolay değildir. ama tam olarak kullanabildiğinde ingilizce yanında bebek agulaması gibi kalır.
bir dili "iyi" sıfatıyla nitelendirerek neyi kasdettiğini anlamamız gereken zihniyetin ürünü bir fikir. iyi? nasıl yani? melodik mi, zengin mi, akıcı mı? -iyi. sen önce cümleni bi kur gel, sonra bakalım hangisi "iyi"