telefonun ucundaki ses ingilizce ''beni ne zaman ararsınız'' diye sorduğunda, cevap olarak ''tomorrow falan'' demek her kula nasip olmaz heralde.
(bkz: o hikayedeki mal benim)
başka bir arkadaşım da(ben değil, arkadaşım lütfen)bir turiste deniz otobusune kopeğin ağızlık olmadan giremeyeceğini anlatmaya çalışır. ardından olaylar gelişir...
ark:sorry,you cant get on boat like this.you must use ,ee use(ağız, ağızlık neydi yaaaaa)you must close your dogs eyes.((eyes dedikten sonra gülmemek için zor tutar arkadaş kişisi, ağız yerine göz çıkmıştır bir kere ağızdan, haha evet ya kapayın köpeğinizin gözlerini, içerde bi sürprizimiz var kendisine diye bağlasam mı acaba,yok yok yeter bu şok, yazık)
tur:... eyes?why?
ark:no eyes, ağız ağız
eliyle işaret etmekten başka yol yoktur. zira ağız kelimesi gelmez olmuştur akla.bu da böyle bir anıdır. arkadaşımın ama. benim değil.
bir arkadaşımın şu diyaloğunu yazmazsam başlık ağlar ardımdan.
turist: how much is it?
arkadaş:100 turkish dollars?
turist: turkish dollars?
arkadaş:yeah..
ne sandın yiğidim, türk doları tabi, şaşırdın değil mi, beklemiyordun,ben de beklemiyordum.
zaten farkedildiyse iyelik ekini attım, arkadaş diye hitap eder oldum kendisine artık.
odada bir şeylerle meşgul olunuyorsa "can you open the lights?" diye tarihi bir cümle kurulabiliyor. adam da ampulu sökmüş devreleriyle uğraşıyor. "aç" deyince anladığı o.
1980'ler türkiyesi. ali şen başkan. danimarka'dan ''nielsen'' diye bir futbolcu transfer eder. taraftar/basın onu o zamanlar meşhur danimarkalı milli futbolcu nielsen sanar, basın da öyle tanıtır. birkaç hafta içinde bu futbolcunun kabızlıkları sonucu durum ortaya çıkar. taraftarlar takım otobüsünün önünde protesto yapar. derken bir taraftar nielsen'e dönerek şunu der : ''yu van milyon yu, yu manken yu'' *
bir turist grubunun oturduğu masanın yanından geçmeye çalışılırken geçecek başka yer de olmadığından turiste bebek arabasını çekmesi rica edilecektir. öncelikle onlara ait olup olmadığı sorularak nazik olmak istenir.
ve aniden pushchair ile yine ingilizceden gelen buggy birbirine karışır..
"excuse me, is this your pussy?"
ardından, donakalan bir lady rea, şaşkın bir masa..
ingilizce bilmeyen bir adamın sevgilisine jest olsun diye, nothing hill filminin türkçeye çevrilmiş hali olan "aşk engel tanımaz"ı,nothing hill nigar, diye oracıkda uyduruvermesi.
ovov un 1. arkadaşı amerika ya giden 2. arkadaşı arar. telefona çıkan 2. arkadaşı tanıyamaz ve:
-hi! hedeyle görüşebilir miyim?
der. 2. arkadaş yıkılır.