ingilizce konuşurken yapılan salaklıklar

entry214 galeri1
    89.
  1. john isimli ingilizce hocası hödö'yü bir kaç gün yok yazmıyacağını söler ve olaylar gelişir:

    hoca: ok, I wont mark you absent for that days..

    hödö: walla alnından öperim seni! * *
    hoca: *...

    hödö: I mean thx you so much for this...
    2 ...
  2. 88.
  3. her his gibi ifadeleri karıştırmak genelde ani cümle kurarken olur, 13 14 gibi sayıları 30 40 gibi telaffuz etmek.
    0 ...
  4. 87.
  5. çatır çatır akıcı bir şekilde konuşurken hiç bozmadan rakamları türkçe söylemek.
    2 ...
  6. 86.
  7. amerikalı bir arkadaşla tv izlerken yaptığım salaklıktır:
    a:arkadaş
    b:ben

    tv de hastası olduğum Türk bir mankenle alakalı bir haber çıkar.

    b:i love this girl
    a:who is she?
    b:she is a menkın*..!
    a:what???
    b:ahaha sorry she is a model euahheha.
    50 ...
  8. 85.
  9. 84.
  10. 1-)how old are you? soru cümlesinin yerine how are you? soru cümlesini kullanmaktır.
    2-)ortamda ilgi cekmek için ilk geldiginde selam,merhaba gibi karşılaşma cümleri yerine ortamdaki en güzel kıza dönerek whatsup man demektir.
    2 ...
  11. 83.
  12. bu seferkini ben yapmamis olsamda gayet guzel bir ornek, kiralik ev ararken arkadas ev sahibinin sorusu uzerine, iki erkek kalcaz demek icin, me and my boyfriend demisti, are you normal diye biseyler soyluyordu eleman ben telefonun kapama tusuna basmaya calisirken.
    0 ...
  13. 82.
  14. pencil opener demistim bikeresinde, japon elemanda kalemtras vermisti.
    2 ...
  15. 81.
  16. derste "mistake" e alternatif bulma şeklinde yapılan bir vocabulary çalışması...
    kurbanımız kendinden emin bir şekilde kalkıp "eğrör" (error) der. mesut yılmaz ingilizcesinden hallice olan pronunciation durumunu gözler önüne sermiş olur böylece.
    0 ...
  17. 80.
  18. am i helping you, gibi tarihe tarafımdan düşürülmüş hadise.

    Anlatıkmak istenen: Yardım edebilir miyim? Doğrusu: Can i help you?
    2 ...
  19. 79.
  20. okuldan grade sheet imi aldim.
    Eve geldim konusuyoruz falan ..

    -I got my grade sheet today. dedim
    demez olaydim.O an grade shit gibi telafuz etmisim
    herkes sole bi sasirdi..ne shit i ne oluyor falan..
    duzelttm snra tabi.
    1 ...
  21. 78.
  22. daha iyi anlaşılabilmesi için turistle bağıra bağıra ingilizce konuşmak. sanki bağırınca anlamı değişiyor nan.
    2 ...
  23. 77.
  24. guzel bir salaklik ornegi olarak thank you diyecegime fuck you dedim, varsa daha salagi beri gelsin.
    28 ...
  25. 76.
  26. feribot saatlerini öğrenmede ve güzel bir otel bulmada yardımcı olunan turistin kibarlıktan kırılarak 'thank you so much' lafına dalgınlıkla 'we were just killing time' yerine 'we are just wasting time' demem, turistin alınarak yanımdan uzaklaşması, benim buna kısa süreliğine anlam verememem, arkasından uzun uzun bakmam.
    1 ...
  27. 75.
  28. how are you? diye sorup, karşıdakinin cevap vermesini beklemeden, fine thanks and you demek. ezberci zihniyet işte, ulan karşıdaki söyleyecekti onu.
    4 ...
  29. 74.
  30. i'm little english (az ingilizce bildiğini söylemek istiyor ama bu azsa, iyi derecede ingilizce bilse ne olacak acaba sorusu aklımıza geliyor)
    2 ...
  31. 73.
  32. hazırlıkta soru sormak üzere parmak kaldırıp "ay hev e kuesçın" yerine davarca "ay hev e guesçın" demek. sınıf yarılmak. ben anlamayıp aylarca düzeltememek.
    2 ...
  33. 72.
  34. -hi how are you doing? (amerikalılar genelde selam için kullanırlar)
    -fine thanks and you.
    2 ...
  35. 71.
  36. elektronik ürünler satan bir mağazada ipod ararken hangi tarafta olduğunu öğrenmek için görevliye yaklaştıktan sonra gecen diyalog :

    - excuse me , where are empi üç players
    - what?
    - oh sorry , i am looking for empi tiri* players
    - oh okey , follow me pls

    napalım kardeşim alışmışız sürekli empi üç demeye refleksle ağızdan çıkıyor işte.
    5 ...
  37. 70.
  38. ön sırada oturan arkadaşımın ingilizce öğretmenine hasta olduğumu anlatma çabası, olaya müdahale edememen ise sesimin kısık olmasındandır.

    - What's wrong with him? (öğretmen sorar)
    + He is hesta hesta! (bi de aksan yapmaya çalışıyo hayvanat)

    Sınıf yerlerde...
    6 ...
  39. 69.
  40. 68.
  41. lise hazırlıkta yaşanan diyolog şöyledir:
    arkadaş:pişt esens tost makinası nası deniyodu kızım?
    esens:ne bilem ben ya!
    arkadaş:üfff
    esens:tost machine yaz gitsin!!
    arkadaş:hönkkk!!!
    3 ...
  42. 67.
  43. ingilizcede "c" harfinin ne zaman "k" ne zaman "s" gibi okunması gerektiğini tam olarak bilmeyen şahsın garip telaffuzlarıyla karşısındakini dumur etmesi.
    facebook *'a fakebuk, cruch * 'a srunç demek gibi.
    0 ...
  44. 66.
  45. en ilginçleri adres tarif ederken yapılanlardır,kişi ya bağıra bağıra türkçe tarif eder, ya da yarı türkçe yarı ingilizce.teleffuzlar da olmasa nasıl eğleneceğiz.

    -burdan goootu dimdirek aşşaa.
    0 ...
  46. 65.
  47. palelere ingilizce öğretimi* dersi sırasında, tahtadaki çöp adamın üzerine vücut parçaları yerleştirmek suretiyle sunum yapılmaktadır. ağız mouth denerek yerine konduktan sonra dişlere gelir sıra ve olay patlar. şöyle ki ingilizcede diş=tooth (tuuth) dişlerse=teeth (tiit) diye okunmaktadır fakat sunumu yapan arkadaşın dişleri tiit-s-*diye bağıra bağıra telaffuz etmesi ve sınıftan tekrarını beklemesi herkesi bitirir, hocayı da* olaya nazikçe müdahale etmek zorunda bırakır.tabiyki sene sonunda da dersten çakılır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük