ingilizler amerikalılıarın aksanından ve konuşma biçimlerinden nefret etmektedirler *... anladığım kadarıyla amerikalılar ingilizceyi bizim tiki gençliğin türkçe konuşması gibi kouşuyorlar...
"fresh air" gibi bir tamlamanın "faşa" olarak okunduğu ingilizcedir. şunun şurasında kpds'den uds'den 65-70 alıp millete hava atarken, bir gün londra'ya gidip konuşmamız yüzünden beşinci sınıf insan muamelesi görmek de var. ama ingiliz ingilizcesi konuşan insanın ağzından bal damladığını da kabul etmek gerekir sanırsam.
kesinlikle fonetiği en iyi dillerden birisidir. gramer yapısı zorlayıcı gibi gözükse de, aynı aileye mensub olduğu kardeş dillerindeki gibi article cinsiyetine sahip olmaması ve filolojik olarak genelde isim/fiil ayrımının çok az olması * kullanımını kolaylaştırır.
şugıra şuga daktıra dokta diyen insanların ingilizcesidir. r' ler yutulur p'ler vurgulanır o'lar yuvarlanır bu dilde. örneğin bir amerikalı satın almak anlamına gelen purchase'i pörçues olarak telafuz ederken bir ingiliz bunu pöçis olarak telafuz eder ki kulağa daha hoş gelir. evet evet daha hoş gelir.
pronounciation açısından kesinlikle dişi bireylerin çok daha iyi olduğu ingilizce'dir. nedendir bilmiyorum ama gerçekten çok tatlı ingilizce konuşuyorlar. zaten bir ingiliz amerika'ya gittiği zaman sırf dilinin pürüzsüzlüğü yüzünden çok rahat dikkat çekip sempati toplayabilir.