sonunda izlediğim film. isyan şarkısı insanın içini titretir. kızın babası oldugunu tahmin edilemediği bi senaryo olsaymış tadından yenmezmiş. ayrıca reçeli fazla yerseniz boğazınız yanar. bu filmde o hesap olmuş. hayat reçelin dozunu biraz fazla kaçırmış bu iki rahat,kompleksiz ve sorgusuz anı yaşamayı seven insanlara.
sana dokunmak tüm insanları affetmek gibi...insanlar arabaların camlarındaki yağmur damlaları gibidir. Tek unuttukları şey bir gün şöförün o camı açabilme ihtimali...Hiç yadırgamadım yüzünü, inan çok tanıdık. Gönlüme hoş geldin sevdiğim, kusura bakma ortalık biraz dağınık... "
Henüz izlemediğim, gelecekte izlenmesi gereken film listemde bulunacak bir film. Aşk filmi. Hafif 'sil baştan' özentisi gibi geldi dışarıdan. Bakalım .
envai çeşit meyveden yapılabilecek olan reçel çeşitleri içerisinde, reçel yapma işlemine tabi olduktan sonra da biçimini ve bütünlüğünü koruyabilen bir meyveden yapılan, marmelatımsı, kendi başına damaklarda vazgeçilmez bir saltanat kurabilecek lezzette bir tatlı, kahvaltı öğesi.
insanlara bazı değerleri sevidirircesine aşkın ve sevginin ne olduğunu gösterir gibi, elindekinin kıymetini bil iyi geçin sev ulan der gibi, kavgasız gürültüsüz bir hayat sürün bak böyleleride var gibi, cevaplar içinde cevaplar varmışçasına ve filmi izledikten sonra sevdiğine sıkı sıkı sarılırmanıza neden olacak film.
hayat bazen çok acımasız ve zalimce olabilir, bazen üstesinden gelemeyeceğin şeyler olabilir. film bunları içinde barındırıyor. insanın beyin kıvrımlarının içlerine kadar girip gözlerinizi, göz bebeklerinizi olabildiğince açmasına neden olan film benide çok duygulandırmıştır. insana bu da yapılırmı dedirtiyor, hele bide o şarkısı yokmu http://www.youtube.com/wa...v3VNrc&feature=fvwrel insanın içten içe isyan ettiriyor.
film hakkında tek söylemek istediğim; sabah sabah babanızın işe gitmesine yakın seyretmeyin filmi, yada yanınıza bir bahane alın neden ağladığınıza dair. çünkü gözüme toz kaçtı bahanesine inanmıyorlar.
aids hastalarına fazla sayıda hakaret içeren film.
1-bir aids hastası cinsel ilişkiye girebilir.
2-bir aids hastası ilaç kullanarak mutlu bir hayat sürebilir.
3-bir aids hastası çocuk sahibi olabilir.
4-bir aids hastası cinsel ilişkiye girdiği kişiye hastalığı bulaştırma olasılığı vardır ama çok düşüktür. anal veya vajinal yolda bu risk değişir. kanamalı ilişkilerde risk biraz daha artar.
aids hastası da insandır yaşayabilir, belki siz bunun farkındalığını oluşturmak için yaptınız ama pek iyi yapamamışsınız.
En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyim: beğenmediğim film. Melike Günerin oyunculuğu vasat hatta altında(ki aslında beğenirim hatunu da oyunculuğunuda). filmin hemen başında bebek taklidiyle hemen kendinden soğutuyor. kafadan ofsayt bir kere. Senaryo çok sağlam gözüksede yer yer acayip sırıtıyor. Acıklı bi konu edindiği için bizim türk insanı da aman ne güzel ne duygulu film olayına giriyo haliyle. ilerde olacak birçok şeyi önceden tahmin etme olasılığınız yüksek.Bazı kısımları manasız, bazıları klişe. ıssız adamı hatırlatıyor. özellikle adamın elinde kamerayla beyoğlunda koştuğu yer. falan feşmekan...
aşk olsun, salya sümük ağlayım diyosanız illa ki bunu izleyeceğinize Aşk Tesadüfleri Sever'i izleyin, çok daha iyi.
--spoiler--
Bu aralar barda tanışıp beraber olma mevzusunun da iyice boku çıkartıldı.Başka bişey yazamıyo mu bu elemanlar?!he bide beyoğlu. amk bi çift aşkını beyoğlundan başka bi yerde yaşayamaz mı ya?! kaybedenler kulübünde de çok geçiyo mesela. güzelim yeri eskittiniz kullana kullana. bunu da başımıza ıssız adam sardı sanırım. ama taklitler esaslarını yaşatır hep ıssız adamı hatırlatıcak bundan sonrakiler de.
--spoiler--
öyle öldüm öldüm moduna girecek bir film değil. filmden çok asıl bakılması gereken şey birazcık standartların üzerinde bir şey görünce milletin götü başı kaybetmesi. hayret bişey.