klasik sonu dışında başarılı bulduğum türk filmidir. aşk tesadüfleri sever'den çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. film esnasında başrol oyuncusunun söylediği isyan isimli parça çok orjinal...
--spoiler--
tam senaryonun, sağlam bir senaryo olduğuna kanaat getirecektim ki! esas oğlan kızın babasını, kızın eski manitası sanmasın mı? üstelik bir de ''olgun erkeklerden hoşlanıyorsun demek, hmmmm!'' diye trip atmasın mı?
hem de film o ana kadar çok iyi monologlar, diyaloglar ve yönetmenlik ile gelmişti. ama orada kelimenin tam anlamıyla sıçtı. çok daha sağlam bir senaryoya sahip olabilecek potansiyele sahip bir film, hiç edilmiş bu açıdan. ama yine de, izlenebilirliği olan bir filmdi. ama bana kalacak olursa abartılacak bir tarafı yok. her şeye rağmen:
10/7.
--spoiler--
"Üçleme olacakmış. incir reçeli, Mısır bekmezi ve keçiboynuzu. Nenemin kahvaltılıkları olacakmış üçlemenin adı.
Ben filmi beğendim. Özellikle incir reçeli savaşı yaptıkları sahne beni ağlattı." denilmiş beni benden aldı o kişi.
izlemeye defalarca niyetlendiğim fakat bir türlü nasip olmayan film. ayrıca sevdiğim bir meyve olan, aynı zamanda eve alınınca yemekten büyük haz duyacağım olan incirin henüz yemeye fırsat olamadan carte d'or kutusunda bulduğum reçelinden hissettiğim hüznü de paylaşmayı borç bilirim.
hastalık teması ve kızın bağlanmak istememesi yönüyle sweet novomber filmine , mekan seçimii olarak film genelde beyoğlunda geçiyor bu yönüylede ıssız adam'abenzemiştir.
aşk filmi. konusu itibariyle harika ama finali yetersiz kalmış aşk filmidir.
bize dokunmanın kutsallığından söz eden aşıklar vardır filmde, birbirlerine dokunmak isteyipte dokunamayan aşıklar.
--spoiler--
sana dokunmak, hayatın içinde durup dinlenmek gibi...
sana dokunmak, nefes almak gibi...
sana dokunmak, tüm kelimeleri yakmak gibi...
sana dokunmak, tüm insanları affetmek gibi...
sana dokunmak, hayatı temize geçmek gibi...
sana dokunmak, ölüme inat yaşamak gibi...
--spoiler--
repliğiyle birçok kişinin yüreğinde yer edinmiş film...
ilk bakışta türk yapımı klişe bir aşk filmi gibi görünmesine rağmen izleyiciyi yanılgıya uğratan güzel ve duygusal filmdir. incir reçeli ayrıntısı güzel bir fikir olup filme hoş bir hava katmış, güzel bir konsept yaratmıştır. duygusal bünyelerde, kızın hastanenin önündeki konuşması sırasında, ölümünden sonra adamın o perperişan hallerini görünce gözlerden yaşlar süzülmesi muhtemeldir.
--spoiler--
mutlu sonla bitmesini umuyorsanız havanızı alırsınız sayın seyirciler. kız bildiğiniz ölüyor, adam da dağ adamı gibi bir yaratığa dönüşüyor. o biçim yani.
--spoiler--
hayalperest ergenlere ek not: böylesine abartılı ve alışılmamış bir aşk yaşama ihtimaliniz hayal ettiğinizin oldukça altındadır gençler. fazla heves edip sonradan üzülmeyiniz.
sonu bariz ve bayan oyuncunun mır mır ses tonuyla adamı gıcık edebilir fakat benim gibi beşe on kalası bile duygulandırmayı başarmıştır ayrıca arjantin+teqila ve soundtrackleriyle* dikkat çeken film.
sonuç olarak gayet güzeldir tavsiye edilir.
biliyorum,
bu şehir getirecek seni bana.
belki bir konser kuyruğunda,
belki tıkış bir metro vagonunda,
götürdüğü gibi getirecek.
aksayan bir gecenin topal ışığında,
sevmez bu şehir ağlayan erkeği,
biliyorum getirecek,
ağlamaya çeyrek kala
türk filmleri komedi unsuru taşımadığı sürece hep dramadır,basittir. imkansız aşklar, zengin baba, fakir oğlan vs vs. bu film de kesin öyledir. yaşasın amerikan filmeri.
klişe bir türk filmi daha. duygusal bir film olarak bakamadım bu filme gerçekten ağlayamadım. ben ki ağlamaya yer arayan anjelika, gerçekten ağlayamadım. biraz özgün filmler çekilmeli artık. konular hep aynı. biz izleyiciler çok sıkıldık.
konusu basit, anlaşılabilir, sıcacık bunlara karşın sahneleri ve replikleri aklıma kazınmış film.
- Bir şeyler söylemem gerekiyor dimi ?
+ Gerekmiyor bir şey söylemek sana göre değil. Sen bir şey söylemeden gidersin dimi? Hemde öyle bir gidersin ki, bırak yaşamayı insanın nefes alması bile yarım kalır. Sen o kadar bir şey söylemeden gidersin ki üstüne milyonlarca şey söylenir. Sen bana bir şey söyleme, git. Sadece git.
- Gitmedim
+ Yanlış. Sen hiç gelmedin...