anlatan bir filmdir. dokunamamayı, isteyip görememeyi, aramayı anlatan bir filmdi. her ne kadar ergenlerin aaaayyyy beniim bu değerdimeğ diye fırlamalarına sebep olsada, sevilmesi gereken bir filmdir.
tamam da prezervatif diye bir şey de var,, film resmen prezervatif devlerini!! zikmiş atmış,, ayrıca ne bilim bence insan seviyorsa ve yapmak istiyorsa seve seve o hastalığı alırdı,,
hikayesi ile değişik güzel film.
ancak tam adını koyamadığım bir eksiklik var filmde. hani yemeğin tuzu eksik kalmış gibi. ya da ekşisi fazla olmuş gibi. bir kere türk adet gelenek ve göreneklerine fazla ters bir yaşam tarzı var filmde. tamam filmi yapan arkadaşlar adetlere uyalım diye yapmamışlardır muhtemelen.
neyse hani eleştireceğimde neyi tam olarak içime sindiremedim onu çözmüş değilim. bulunca devamı gelecek.
bence incirden reçel olmaz. adamlar film yapmış. olmamış haliyle. bide son sahnede adam incir reçelini açıp, koca inciri ağzına atıyor ya... of midem bulandı.
bütün arkadaşlarımın baskısına rağmen izlemediğim, hafta sonu istanbul a giderken otobüste vakit geçsin diye izlediğim filmdir. Filmin konusu, sıradan bir Türk filmi konusu olmasına rağmen Halil Sezai nin oyunculuğu ve şarkısıyla izlenebilcek kıvamına gelmiştir, onlar olmasaydı ne olurdu bilemiyorum.
müzikleri yüzünden kaybetmiş olan film. psikopat için söylemiyorum, aksine filmin sonunda da böyle güzel müzikler seçmiş olsalardı insanlar filmi daha çok severdi. kızın onca felsefe parçalayıp öldüğü sahnede aniden bir kadın çığlık atmaya başlıyor ve olayın içine ediliyor. en büyük kayıp budur bana göre filme dair. alakasız bir filmde kürtçe ağıt gibiydi o ses. hala kulaklarımda ve gerçekten çok kötü.
salya sümük aglamaklı şekilde etkilenmediğim, hatta etkilenmedim diye duygusuz olmakla itham edildiğim filmdir.
böylelikle acıklı bir aşk filminden! kahkaha atarak cıkan kişi olarak tarihe geçmiş bulunuyorum*
hiç aşık olmamışlar, abuk subuk süslü sözleri sevenler ve de ağlamak isteyenler için ideal bir film. bu üç özelliğe sahip değilseniz vaktinizi harcamayın. yatın uyuyun, en azından dinlenirsiniz.
"canım bugün de ağlamak istiyor doğrusu, ağlamalı bir film mesela incir reçeli izleyeyim bari" diyerek izlediğim fakat bittikten sonra ekrana mal mal bakıp bu muydu lan dediğim filmdir. arkadaş, millet nesine bu kadar ağlamış, duygulanmış anlamadım. büyük ihtimal bu filmin aşığı olanlar, en beğendiği film "titanic" ya da "sweet november" olan insanlar. bu filmleri sevmediğimden ya da çok kötü filmler olduklarını düşündüğümden değil fakat bu filmlerden çok daha kaliteli ve içerikli filmlerin olduğunu düşündüğümden söylüyorum. her neyse çok duygulu ve ağlamaklı gençlerimizin en beğendikleri türk filmlerinde 1.sıraya yerleştirdiği bir yapım.