incir reçeli
tadında sözlük.
bir filimi her veçheden inceliyoruz.
her şey bir numaradır,
aynı zamanda
umutsuzluk
kırık hayaller.
incir reçeli
çok severim
ama yapı mı zor.
belli ki filmi de zor.
hayat zıtların kardeşliği,
sentezle biten hikaye
incir reçeli.
oyunculukların ve çekimlerin şahane olduğu, konunun klişeliği ile kendi kendini bitirmiş bir filmdir.
zaman kaybı değildir ama insana bir şey kazandırmaz.
--spoiler--
kızın, erkeğe hastalığını söylediği andan itibariyle filmin gidişatını ve sonunu tahmin edebiliyorsunuz. bunu geçtim, evde yatalak, kablolara bağlı yaşayan adamın kim olduğu hakkında ters köşe yapmaya çalışılmış ama rezil bir gidişat izlemişler. hemen anlaşılıyor vaziyetin ne olduğu.
filmde, senarist oğlanın aşk ile ilgili filminin klişe olduğu için çöpe atıldığını gösterip, filmi klişelerle bitiriyorsan sen bu işi yapmayacaksın aga.
bir de şu aşk filmlerinin hiç bitmeyen duygusallıkları yok mu bitiriyor beni. ayrıldıktan sonra yağmurun altında banka oturup denizi izliyor herif, sırılsıklam. eve kapanıp aylarca çıkmıyor filan. hassiktir derler adama, gerçeklikten bu kadar uzak bir film olamaz.
prezervatiften bihaber çift yaşantısını anlatan sözde aşk filmidir. hem madem o kadar aşıksın sevdiceğin aids sebebiyle öldükten sonra sen yaşasan ne fayda, iki aidsli yaşayın gidin işte.
amelie bozması müzikler ve cüssesine bakmadan çocuk taklidi yapan kadın karakteriyle daha 40 dakikayı geçmeden kendinden soğutan, replikleri buram buram arabesk kokan başarısız film. başarısız evet, acımadan hunharca çiğnenmiş konu. oysa ki yapılmışı var.
çok abartılmış filmdir. ağlamaktan öldüm izle bak ne güzel film diye önerdi arkadaşım ve beklentimi boşa çıkardı. ayrıca incir reçelini seven hanım kızımızın konuşması tam dayaklıktır. artık küçük çocuklar bile bu şekilde konuşmuyor.
tahminimce daha ergenlik döneminden çıkamamış üniversite takımının izleyip facebookta videolarını paylaştıkları profil resimleri yaptıkları ve sözlerini yazdıkları dandik sacma film. ayrıca izlemedim ve hiçbir zamanda izleyip 1 saat 45 dakikami bosa harcamicam.
istanbul-balıkesir otobüs yolculuğunda gecenin bir köründe izlediğim absürd film. " incir reçeli sendin aşkım" repliğiyle gecenin bir vakti kahkaha atmama sebep olan dizi.
edit: facebook, twitter ve bilimum sözlük ortamlarında film ile ilgili eleştirilerde bulunursanız, ergenler tarafından recm edilmeniz olası.
hakkında tam bir şey diyemediğim filmdir.bazı çok güzel çok duygusal yerleri var ama anlamadığım şu ki nasıl bir insan aids'li olarak bu dünyaya gelir ve de o yaşına kadar hiç hasta olmadan yaşar çünkü bağışıklık sistemi çok çok zayıf hasta olsa ölecek,anlayamadım.*
abartılmasaydı da beklentim yükselmeden izleseydim iyi mi olurdu acaba dediğim, sonradan yok be hacım "hımm demek öylee" den öteye tepkiyi yine de veremeyeceğimi anladığım filmdir kendileri. çok iyi oldu çok da güzel iyi oldu taam mı. 'hayat dolu çılgın kızın ölümcül hastalığı entel bi yazarla aşk yaşayamamasına sebep olur' klişesine ek olarak yeterince altının doldurulamadığını düşündüğüm yan tipler (karakter değiller çünkü) mevcuttur. filmden aklımda kalanlar rakı balık her daim iyidir.
lezzetli bir film denebilecekken o kadar göz önüne sokulup pohpohlandı ki overrated hale geldi.
oysa bıraksalardı kendi haline, başka dilde aşk gibi olsaydı uzaktan sevdiğimiz.
adam resmen filmden sonra patladı gitti. durduramıyoruz efendim. bu coğrafyada yer alan tüm sahillerde ateş yandığında hele birde gitar varsa "akdeniz akşamları" çalınırdı, şimdi "isyan" çalınıyor.
filmi istanbulun göbeğinde değilde türkiyenin ücra bir köşesinde çekseler, belki inandırıcılığı daha yüksek olabilecek film. buram buram dejenere aşk ve absürd romantizm kokuyor. bu kadar uçlarda yaşayan 2 genç insanın kardeş gibi aynı evi paylaşmaları inandırıcı değil. bunun üstüne talk show lara replik hazırlamak gibi milyon kişide bir kişinin yapacağı bir meslek sayesinde maddi kaygı yaşamadan hayat sürmek diğer absürdlük. bildiğin yeşilçam filmi senaryosu. özet geçeyim hemen
+ erkek kahramanımız absürd bir meslek sahibi olsun. istanbulun göbeği cihangirde tek başına uçuk bir hayat sürsün
- kız kahramanımız amansız bir hastalıkla boğuşsun. kurtuluşunun olmadığını bilsin ve vursun kendini disco ya bar a
+- bunların ikisini bir barda buluşturalım. romantik filmlerden arak 1-2 sahne koyarız. ama hiçbirşekilde bunlar cinsel ilişkiye girmesin çünkü eğer o iş olursa filmin espirisi kalmaz. kardeş kardeş yatsın bunlar. kızlar sever böyle sahneleri. bu sahneleri gözüne gözüne sokarız izleyicinin. atın ölümü arpadan olsun diyen erkek mi kaldı hem. öldü onlar. arabesk country müziklerle duygusal bir bağ oluşturalım aralarında. filmin sonlarına doğru bir taraf ki kız olursa daha isabetli olur. ansızın çekip gitsin. eğer erkek giderse kız hasta zaten direk ölür lan. kız gitsin kız. saçma bi sebep buluruz ona ayarlarım ben senaryo akarken rahat ol. kız yanlış anlasın mesela. sende mi brütüs moduna girsin erkeğe karşı. neyse ayarlarım ben onu. sonrasında erkek dağıtsın. dabbe misali evin her yerini kağıtlarla kaplasın. dış dünyadan soyutlasın kendini falan filan. en sonda bunlar buluşur. kız ölür falan.
? abi çok acıklı oldu ya
! olsun oğlum. bir nesil bunlarla büyüdü (bkz: yeşilçam). bizim millet sever boyle aşkları. o zamanlar kan kanseri meşhurdu kuzum. bunu da hepatit yaparız. mesaj vereceğiz ya
& anladım abi tamam çekelim bunu. adını ne koyalım ki filmin?
£ oğlum ortak bir nokta bulalım. enteresan bişey olsun. kız ölecek ya erkek te izi kalsın. mesela kızın sevdiği bir yiyecek olabilir.
{ abi fıstık ezmesi nasıl?
= olmaz lan
* abi kuru kayısı olsun
- lan gett yaratıcı ol oğlum
" abi incir reçeli
+ tamam panpa bu olur bak. haydi başlayalım.