--spoiler--
... bana nefes alan hiçbir şeyi sevme hakkı vermediler. ben de incir reçelini sevdim. incir reçeli sendin aşkım.
şimdi kapat gözlerini, yapacağın güzel şeyleri düşün. beni unut demeyeceğim. çünkü ben seni unutamazdım. ama sakın hayata küsme. ben yaptığın her şeyde yanında olacağım. sabah yine radyonun sesiyle uyanacaksın, enerji ile yatağından fırlayıp, radyoyu kısacaksın. sonra pencereyi açıp, dışarı doğru gerineceksin. dışarda hikayelerini anlat, onu bekleyen binlerce hayat var. hepsi de anlaşılmayı bekliyor benim gibi. yaz aşkım. hiç durmadan yaz. birbirlerini anlat onlara. birbirlerine değerek, dokunarak yaşayabilmenin güzelliklerini anlat. birbirlerine karışmayı anlat. yaşam savaşı içinde yaşamayı, yaşatmayı unuttuklarını anlat. sevişmeyi anlat onlara. en zor anlarda bile hiç ayrılmamacasına tek vücut olabilmeyi anlat. yalnız yürümek zor. kolayını anlat. şimdi aç gözlerini aşkım. söz veriyorum her şey çok güzel olacak. ben sana karıştım aşkım. artık daha güçlüsün. bir gün, şoförün aniden camı açabileceğini anlat...
--spoiler--
değeri çok geç anlanan, böğrünüze öküz oturtan film. *
(bkz: dokunmak)
Çıktığı günlerde(11 şubat 2011) yüksek bütçeli filmleri de gösterimde olduğu için sinemalar incir reçeline iki haftada kapıyı göstermiş, değeri sonradan anlaşılan film tekrardan 24 haziran'da tüm türkiye'de vizyonda.
dün izlediğim filmdir. şahsen vasatın biraz üzerinde buldum. duygusal olarak yaşanılabilecek bütün zirve noktaları o anın tam tersi tabiatta olan sahnelerle devam ettirilmiş. ayrıca filmin ilk yarısını neredeyse tamamen amelieye, ikinci yarısını ise seven poundsa benzettim. oyunculuklar ortanın altında. filmin artılarından birinin ise yönetmenin ayrıntılara verdiği aşırı önem olduğunu söyleyebilirim. ayrıca filmin konu olarak aslında ortadan bıçak gibi kesilmiş olmasına rağmen sahnelerin aynı momentumda seyretmeyişi beni filmin içine tam anlamıyla sokamadı. filmde mesajın verilememe gibi bir durumu yok ki bu da filmin artıları arasında gösterilebilir. 6.3/10
sonunda ayağa düşmüştür. herkes deli gibi incir reçeli fragmanı paylaşıyor lan. fazla bilinmeyen güzel filmlerden biriydi ama tüm özelliği yok oldu. izlemeyin kötü film.
"sana dokunmak ölüme inat gibi..." - bu repliğin geçtiği sahne, son yıllarda türk sinemasında gördüğüm, anlatılmak istenen temanın ekrana yansıtılabilme-aktarılabilme oranının tatminkar olduğu ender sahnelerden biridir görüşümce-..
çetin tekindorun oyunculuk nedir sorusunu cevapladığı -ki bence oyunculuk kariyerinde ilk üçe girebilecek bir sahne olan-; hastane bekleme odasında oğlunun hastalığını aile meclisine açıklarken, bir yandan gömleğinin cebinden mendilini almaya uğraşıp bir yandan da malum sözcükleri ağzından döktüğü sahne esnasında, nev-i şahsına münhasır bir kişilik olan bendenize yaşatmış olduğu duyguların sebebi sahnenin ait olduğu "babam ve oğlum" filminden beri ilk defa bir filme dalıp biramı yudumlarken "hassikktrr" düşüncesini beynime dolduran ve boğazımı düğümlemlendiren filmdir...
olayı aşk meşk salya sümük olarak görüp kısıtlayan onca yoruma aldanılmadan, önyargısız - ki önemlidir film için de- izlenilmesi gereken filmdir de..
bütüd: uyamayın uleeaaan!!!
not: yazar belli ki alkollü, filmden etkilenmiş..daha da sorgulamayın, hafiften şizoidlik de var bu son yazılan nota bakıldığında..takılın lan...dellendirmeyin adamı..şşş sakin.*
"Ben insanları arabanın camına vuran yağmur damlalarına benzetiyorum. Bazen, bir damla aşağı doğru kayarken, başka bir damlaya karışıp, güçlenerek daha hızlı ilerler. Ben de sana karıştım aşkım. insanlar acımasız, savurgan. Hiçbir şeyin sonu gelmeyecekmiş gibi davranıyorlar. Bir gün, şoförün camı açabileceğini hiç düşünmüyorlar..."
güzel bir film...
insanlar arabaların camlarındaki yağmur damlaları gibidir. tek unuttukları şey bir gün şoförün o camı açabilme ihtimali...
bana nefes alan bir şeyi sevme hakkı vermediler ben de incir reçelini sevdim. benim incir reçelim sendin aşkım.
bunun gibi daha bir sürü muhteşem söz barındırıyor film. öncelikle size tavsiyem eğer izlemediyseniz ve izlemeyi düşünüyorsanız hiç zaman kaybetmeden gidin ve izleyin birilerin kulak doldurma sözlerine kanmayın ve filmin sonunda kendinizi bir rakı sofrasın da bulmanız muhtemeldir.
bazı filmler vardır herkes övüne övüne anlatır izledikten sonra bumu dersiniz, bazı filmler vardır fragmanını izleyip yorumlara vs aldırmaksızın izlemeye gidersiniz. film hakkında yorumlara aldırmayıp bu filme bence gidin. filmin konusu basit olsada işleyis olarak duygusal olarak güzeldi.
benden önceki yorumlara bakıyorum da baya beğenen var filmi.şimdi film hakkında yorumumu yazmaya korktum aga.*yinede ecelin korkuya faydası yok diyerekten yazıyorum.**
şaşırmacalı sonu var diyenler...üç nokta sizin için.
mükemmel oyunculuk var diyenler;neye göre kime göre kıyaslayıp buna karar vermeniz çok önemli.
senaryosu iyi/güzel/harika diyenler;umarım jigsaw sizi bulur.*
başrol oyuncusunun söylediği parça dışında iz bırakan sahnesi olmadığını söyleyenler;rakılar benden.*
hey gidi ibo/hülya ,tarık akan/gülşen bubikoğlu,cüneyt arkın/fatma girik ve niceleri...
bu arada filmin de çok güzel vurgularla anlattığı hiv pozitif yani aids için geçtiğimiz haftalarda yanlış bilmiyorsam bir daha kesin çözümlü tedavi yöntemi geliştirildi.