--spoiler--
sana dokunmak, hayatın içinde durup dinlenmek gibi...
sana dokunmak, nefes almak gibi...
sana dokunmak, tüm kelimeleri yakmak gibi...
sana dokunmak, tüm insanları affetmek gibi...
sana dokunmak, hayatı temize geçmek gibi...
sana dokunmak, ölüme inat yaşamak gibi...
--spoiler--
repliğiyle birçok kişinin yüreğinde yer edinmiş film...
aşk filmi. konusu itibariyle harika ama finali yetersiz kalmış aşk filmidir.
bize dokunmanın kutsallığından söz eden aşıklar vardır filmde, birbirlerine dokunmak isteyipte dokunamayan aşıklar.
hastalık teması ve kızın bağlanmak istememesi yönüyle sweet novomber filmine , mekan seçimii olarak film genelde beyoğlunda geçiyor bu yönüylede ıssız adam'abenzemiştir.
izlemeye defalarca niyetlendiğim fakat bir türlü nasip olmayan film. ayrıca sevdiğim bir meyve olan, aynı zamanda eve alınınca yemekten büyük haz duyacağım olan incirin henüz yemeye fırsat olamadan carte d'or kutusunda bulduğum reçelinden hissettiğim hüznü de paylaşmayı borç bilirim.
"Üçleme olacakmış. incir reçeli, Mısır bekmezi ve keçiboynuzu. Nenemin kahvaltılıkları olacakmış üçlemenin adı.
Ben filmi beğendim. Özellikle incir reçeli savaşı yaptıkları sahne beni ağlattı." denilmiş beni benden aldı o kişi.
--spoiler--
tam senaryonun, sağlam bir senaryo olduğuna kanaat getirecektim ki! esas oğlan kızın babasını, kızın eski manitası sanmasın mı? üstelik bir de ''olgun erkeklerden hoşlanıyorsun demek, hmmmm!'' diye trip atmasın mı?
hem de film o ana kadar çok iyi monologlar, diyaloglar ve yönetmenlik ile gelmişti. ama orada kelimenin tam anlamıyla sıçtı. çok daha sağlam bir senaryoya sahip olabilecek potansiyele sahip bir film, hiç edilmiş bu açıdan. ama yine de, izlenebilirliği olan bir filmdi. ama bana kalacak olursa abartılacak bir tarafı yok. her şeye rağmen:
10/7.
--spoiler--
klasik sonu dışında başarılı bulduğum türk filmidir. aşk tesadüfleri sever'den çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. film esnasında başrol oyuncusunun söylediği isyan isimli parça çok orjinal...
bu arada filmin de çok güzel vurgularla anlattığı hiv pozitif yani aids için geçtiğimiz haftalarda yanlış bilmiyorsam bir daha kesin çözümlü tedavi yöntemi geliştirildi.
benden önceki yorumlara bakıyorum da baya beğenen var filmi.şimdi film hakkında yorumumu yazmaya korktum aga.*yinede ecelin korkuya faydası yok diyerekten yazıyorum.**
şaşırmacalı sonu var diyenler...üç nokta sizin için.
mükemmel oyunculuk var diyenler;neye göre kime göre kıyaslayıp buna karar vermeniz çok önemli.
senaryosu iyi/güzel/harika diyenler;umarım jigsaw sizi bulur.*
başrol oyuncusunun söylediği parça dışında iz bırakan sahnesi olmadığını söyleyenler;rakılar benden.*
hey gidi ibo/hülya ,tarık akan/gülşen bubikoğlu,cüneyt arkın/fatma girik ve niceleri...
insanlar arabaların camlarındaki yağmur damlaları gibidir. tek unuttukları şey bir gün şoförün o camı açabilme ihtimali...
bana nefes alan bir şeyi sevme hakkı vermediler ben de incir reçelini sevdim. benim incir reçelim sendin aşkım.
bunun gibi daha bir sürü muhteşem söz barındırıyor film. öncelikle size tavsiyem eğer izlemediyseniz ve izlemeyi düşünüyorsanız hiç zaman kaybetmeden gidin ve izleyin birilerin kulak doldurma sözlerine kanmayın ve filmin sonunda kendinizi bir rakı sofrasın da bulmanız muhtemeldir.
bazı filmler vardır herkes övüne övüne anlatır izledikten sonra bumu dersiniz, bazı filmler vardır fragmanını izleyip yorumlara vs aldırmaksızın izlemeye gidersiniz. film hakkında yorumlara aldırmayıp bu filme bence gidin. filmin konusu basit olsada işleyis olarak duygusal olarak güzeldi.