incil okundugunda tahrif edilmiş olduğu gerçeği ortaya çıkacaktır. çelişkiler yogunluguna tek örnekle noktayı koyalım eski ahitte yaratıcı tek olduğu Halde yeni ahitte üçlenmiştir( baba,oğul,kutsal ruh )
oğul hem peygamber olarak geçer hem de oğul.bir çelişkiden diğerine böyle yol alır.
öncelikle islam inancı ile hrisityan inancı arasında çok fark var. islami algıyla baktığınızda şu soruyu sormanız muhtemel: yahu bu kadar incil neden var?
demek ki bozulmuş.
şimdi hrisityan inancına göre( bana göre isa diye biri yok ama o inanca göre anlatacağım) isa peygamber falan değil ve kendine kitap falan verilmesine gerek yok çünkü sözü zaten tanrı sözü.
dolayısyla incil neden bu kadar çok demeyi bozulduğuna kanıt sunmak saçma oluyor, çünkü incil zaten havarilerin aktardıkları ikisi havari diğer ikisi ise pavlusun öğrencileri.
yani kişiler aktardığından tonlarca incil olabilir önemli olan kaçının kabul edildiğidir.
ikinci olarak ise teslis konusu, bu konunun üzerine olan tartışmanın haddi hesabı yoktur. anlaşılması zordur ama ben genede anlatayım.
kısaca: tanrı için mekan ve zaman algısı yoktur, tanrı için şurada veya burada, şu anda veya bu anda olmak diye bir şey olamaz.
yani tanrı bir 10 yerde veya 10 anda görünse siz tanrı 10 tanedir diyemezsiniz.
işte isa nın görüntüsü de tanrının görüntüsüdür. bu iki tanrı olduğu anlamına gelmiyor onlara göre. oğul lafını özü belirtmek için kullanıyorlar zaten gerçek anlamda değil.
ha olabilir mi böyle bir şey, bunlar da inançlı insanlar sonsuz bir güce inanıyorlar her şey mümkün ama tabi ki bana göre saçma.
kendi görüşlerime gelecek olursam, hristiyanlık diye bir şeyin isa ile ilgisi yoktur. isa diye birinin bile olduğu din dışı kaynaklarda geçmez. hatta meyremin olduğu incilde bile geçmez. ( kabul edilen incillerde)
isa yahudidir ve yahudi reformcusu gibi bir şey olmaktan öteye varsa bile gidemez.
hrisityanlığı pavlus kurmuş olması aşırı derecede muhtemeldir ancak müslümanlara da katılmıyorum. müslümanlar isa nın yaşadığını, peygamber olduğunu kabul ederler, çarmıha gerildiğini ve dirildiğini kabul etmezler.
oysa hrisityanlık baştan aşağıya pavlustur ve isa nın din getirmek gibi bir gayesi yoktur.
hatta tevratta olan mesih tanımına isa o kadar benzerdir ki isa mesihtir dersiniz, çarmıha gerileceği, öleceği, üç gün sonra dirileceği bunlar hep var. bakışım bu yönde yane.
detaylar üzerinden bakılırsa yanlış bir yargıyla yanlış zannedilen, ancak meseleye allah'ın sıfatları üzerinden yaklaşıldığı zaman doğru olduğu açıkça görülen gir gerçektir. bu noktada insanoğlu'na düşen, "ben nerede yanlış yapıyorum da bu kitapların tahrif ettiği yanılgısına düşüyorum" şeklinde kendini sorgulamak ve doğruya ulaşmaktır.
aslında kuranda bu çelişki tamamen mekke ve medine döneminden kaynaklanıyor. zaten kuranı okuyorsanız bunları iki kategoride anlamanız lazım. mekke de kuran iyimserdir, hırisityanı da yahudiyi dost görür. zaten saldırganlık da barındırmaz. ancak medine ayetleri yani muhammed in güçlenmesi durumu değiştirir. bir çok sevgi ayeti savaş ayetiyle nesh olur. hırisityan ve yahudiler artık dost falan değildir hatta dost olmayın derler.
geçen bir ortodoks hırisityanı dinledim olayı ayetlerle çok mantıklı bir çerçevede incilemişti. islamın sevgi dininden canavarlaşma sürecine nasıl büründüğünü anlamak için tarih bilmek de şarttır. ayetler çünkü durumlar üzerine geliyor.
işte o tahrif oldular meselesi de böyle. onları yok sayma, islama koşulsuz itaat etmeleri için yazılmış ayetler.