kapıdan içeri girmeden önce
küfreden futbolcuların dudağını merakla okur gibi
seni seviyorum u hissettim dudaklarında
babası yola çıktı park yerinden
sanki gaza değilde göhsüme basıyordu ayaklarıyla
ebru ile yan yana oturduk o piçde nedense karşıma denk geldi
amk. otobüsde soğan yemiş biri ile aynı demire tutunmaya çalışmak gibi hissettim kendimi
öyle bir ruh haline girdim ki.
tuttuğum takım kupa finalinde yenilmiş. maç çoktan bitmiş. herkes stadı boşlatmış
ve ben tek başıma hala tribünde oturuyorum
sen o kadar uğraş finale kadar gel maçı kaybet
kupayı siktir et.telefonla ceket de güme gidecek
--spoiler--
bir dizi izlerken kendini "mal" hissetmeyen insanların okuyabileceği bir yazı dizisi. Ben baya bi okudum, okurken uyuyakaldım, artık vazgeçtim. çok gereksiz detaylarla sıkıldım.
An itibari ile tamamını okuduğum ancak sonuçlanmamış hikayedir.
--hafif spoiler--
Yanlış hatırlamıyorsam hikaye ancak 2005 yılına geldi. henüz tamamını okumayanlar, sonlara yaklaştıkça nasıl bu kadar detay olabilceğini anlıcaksınızdır.
--hafif spoiler--
11.sayfasında olduğum fakat bu gece bitiremeyeceğim hikayedir. bu noktaya gelene kadar ;
--spoiler--
klasik bir aşk hikayesi, türk filmi-vari, zengin kız, fakir ve toy erkek ilişkisinden ibaret.
pek bir aksiyon göremedim. ama devam.
--spoiler--
adam atıyor mu gerçekten yaşamış mı bilmiyorum ama, okumadan duramıyorum. en son melekler ve şeytanları böyle okumuştum. bu hikaye bir kaç güne televizyonlarda patlar. bu çocuğuda ana haber bültenlerinde izleriz. bide ebrunun caps ı olaydı iyiydi.
bugün burada linkini vermiş bir yazar sayesinde okumaya başlamış olduğum hikayedir.
henüz yarısındayım. öyle ahım şahım bir şey yok. eminim bir çok kişi belki çok daha iyi hikayelere konu olabilecek ilişkiler yaşamıştır. fakat insan içinde olunca fark edemeyebiliyor. mesela dün tövbeler tövbesi dizisinde bir sahneye denk geldim. keremcem in oynamış olduğu karakter haber vermeden sevdiği kızın camına gidiyor şarkı söylüyor.* ne kadar romantik o anda evlenme teklifi etse kabul edilir dedim. sonra ev arkadaşım uyardı. sanki daha önce yaşamadığın şey. evlenseydinya. sonra düşündüm haklıydı bunun abartılacak neyi vardı. dışarıdan görmemdeydi tek sebep. kaç kez sevgilim yapmıştır bunu bana o anda belki mutlu olmuşumdur ama kavrayamamışımdır bazı şeyleri. daha ne romantik hayalleri kurulan şeyler yaşanmıştır ama unutulup gitmiştir. bu inci sözlükleki yazarın tek farkı unutmamış,* ayrıntılarıyla betimlemiş olmasıdır. birde mesela ben okurken kendimden bir şeyler bulduğumu fark ettim. bana kendi yaşadıklarımı hatırlattı. aileyle tanışırken ki heyecanlarımı, babamın ilk gördüğü zaman ki hissettiklerimi, eski sevgilimle aynı ortamda denk gelince yaşadıklarımız vs vs...
sonuç olarak olaylar klasik herkesin yaşayabileceği şeyler. sadece güzel bir şekilde betimlenmiş olması insanı kaptırıyor. e biraz da meraklı insanlar olmamızın da etkisi yok değil.
yazan o kadar iyi anlatmasa 2 günde bitirilebilecek kadar ilgi çekici olmayan hikaye. bitirdim bitirmesine de kaç sayfalık kitap bitirirdim onları okuyana kadar. deli gibi de küfür okudum 2 günde. hayatımda okumamışımdır o kadarını. tamam beğendim ve bekliyorum gerisini. ama;
--spoiler--
başlarda inandırıcılığı o kadar kötü değildi. sonlara doğru ailenin tavırlarıyla inandırıcılık azaldı benim gözümde biraz. o kadar rahat aile olmaz demiyorum ama ben rastlamadığım için çok hayali geldi. bir de tatile çıktıklarında kızıyla aynı otel odasında kalmasına izin veren baba evlerinde kızın odasında uyumasına sert tepki veriyor. neydi yani şimdi bu?
--spoiler--
http://inci.sozlukspot.co...C4%B1-anlatmasam-m%C4%B1/ @yarrak%20siken%20kelebek linkinden izlenebilecek, aman canım izlenecek dediğime bakmayın, okunabilecek, deneysel bir roman çalışması gibi geldi bana. Bildiğin sürükleyici bir şey bu. Ama okuduğunuza değer. Yeraltı edebiyatı gibi bir şey, ilginç.
lost gibi bitmese bari. bir iki sayfa okudum amma sardıya lan...
yakında bu başlığa spoiler sız girilmez.
vel hasıl tanım:ulu da öğrenip bir iki sayfasını okuduğum erler film procesi...
uluda bu başlığı gördükten sonra inciye dalmama sebebiyet vermiş hikayedir. hoştur. iş yerinde patrondan fırça yemişimdir bu abazan yüzünden ama değer be hacı adam king beyler. yiğidi öldür hakkını ver.
tamamen doğaçlama yazılan, gerçek olmadığı ortada olan hikaye.
en azından ilk 5 sayfa çelişkili yazılardan dolayı bana öyle.
--spoiler--
arkadaşın o dönemlerde anadolu lisesini sınavla kazancak kafaya sahip olması ama üniversiteye olmaması.
parasızlık fakirlik ama kooparatif evi.
parasızlık fakirlik elemanın kazandığı parayı eve vermesi ama aynı yı dershaneye gidebilmesi.
bahsi geçen kızın babasının iki oteli olması ama apartmanda oturması.
bahsi geçen kızın koleji yeni bitirmesi ama erkek kardeşinin motor kullanıyor olması ve kaza yapması.
--spoiler--
inci sözlük yayınlarından çıkan dev yapıttır. kendisini 3-4 gün önce bitirmemle beraber aynı gün içinde 'acaba ebru napıyo,bi mesaj atsam mı kıza' diye tribe bile girdiğim olmuştur. hani romanlarda hikayelerde olmak istediğiniz veya sizde olmasını istediğiniz karakterler olur ya... öyle bişe oldu benim için de ebru.
başlık şu an 450 sayfadan ibaret ama sadece hikayenin olduğu uzun uzun ve dolu dolu 35 sayfa var ki bu da normal ebatlardaki bi kitaba göre bayağ bi sayfa ediyo bakmayın 35 sayfa denildiğine. toplamda 11 saatimi ayırdım ve hiç pişman değilim ama sinirliyim. çünkü sanırım eleman hikayeyi bitiremeden silik yapılmış ve hikaye gayet de tatmin ediciydi o ana kadar. devamı gelir mi beklicez bakalım.