okudukça hadi lan şimdi vur golü, kız hamile kalsın, kaza olsun, ölsün, bir şey olsun diyorsun. lakin pek de önemli bir gol atışı olmuyor. ayrıntılar uzatılmış ama hikaye güzel yazılmış.
Kelebeğin aşkını garip bir sürükleyicilikle anlattığı hikaye.
Belki de onu okutan, herkesin kendinden bir şeyler bulması belki de aşkın hala var olduğunun görülüp içten ice mutlu olunmasıdır...
Her nedenle olursa olsun kelebeğin eline ve yüreğine sağlık diye düşündüren hikayedir. Hikaye midir gercek mi onu bilmiyoruz tabi .
inci aksanıyla yazılmış sürükleyici bir roman gibidir. Tıpkı snatch'te çingene aksanıyla konuşan brat pitt gibi.
Yazının uzadıkça uzaması nedeniyle entry beklerken insan ben nelerle uğraşıyorum demeye başlar kendi kendine. Fakat merak duygusu öyle dürtmeye başlamıştır ki, kelebek o gün entry girmediğinde nerde bu piç, neden yazmadı, o kadar bekletti amk. gibi söylemlerde bulunulur. artık inci sözlük şivesi sizi de sarmıştır hayırlı olsun.
Daha sonrası, boz baykuşlar, inci capsler, swfler...
müthiş sürükleyici bir yazı betimlemeler, benzetmeler öyle iyi oluyor ki kendimi roman okuyor gibi hissediyorum.
--spoiler--
ebru tek kişilik
askere uğurlama töreni düzenledi benim için
hem annem oldu ağladı
hem arkadasım olup en büyük asker benim aşkım dedi
belki havaya atacak kadar gücü yoktu ama
onun sevgisi ile zaten havalarda uçuyordum
--spoiler--
ne güzel yazıyor çocuk ya...valla bravo...kargacık burgacık kelimelerle roman yazan sikik statükocu yazarlar okusun bu çocuğun yazdıklarını da akıcılık neymiş öğrensin biraz...
helal olsun lan çocuğa. dünya ahiret kardeşimdir, o ceyhun'un da, o yalama kuzenin de ta amına koyayım...
düdüt; şu an koptum, gülmekten karnıma ağrı girdi...
--spoiler--
bir önceki gün, gün boyu çalışmanın ve o ana kadar uykusuz olmanın ve yolculuğun verdiği yorgunlukla uyuya kalmışım
kalktığım da saat 11 olmuş. arabada yalnızım
ayıptır söylemesi kalkınca biraz da salyam akmış
ne ayıbı amk. inci burası
onu silerken bir baktım kimse yok.bir yere park etmişler beni orda bırakmışlar
boynumun anası sikilmiş
adam kaldırır en azından nereye gittiğinizi söyler amk.
--spoiler--
3 sayfa okuduğum gayet eğlenceli ve sıcak geçen deli bir yazarın gerçek veya gerçek değil umrumda değil başarılı ve akıcı hikayesi. inci sözlük'te bu kadar uzun takıldığımı hatırlamıyorum amk. *
özet geç piç mottosu olan bir sözlükte yazarları 'bokunu yiyim uzun uzun anlat' diye anırtan hikayedir.
herkesin mutlaka az çok yaşadığı bir hikayedir, ancak inci sözlüğün vermiş olduğu rahatlık ve kelebek'in anlatımı sayesinde inanılmaz sürükleyicidir. bir yandan okumaya başlanılan güne lanet edilir, bir yandan da 'sonra noldu lan acaba' diye adamı işten eve koşarak getirtir.
acele etmeden,bir kaç sayfa geriden takip edildiğinde daha zevkli olan hikaye.zira sonuna kadar gelince devamını beklemek zorunda kalmak can sıkıcı oluyor.
malum yazarın bizim angutyus ile aynı kişi olduğunu düşünüyorum. angutyus benim inciden ve ekşiden arkadaşımdır, mesaj attım ''neyaksın olm'' dedim cevabını öğreniriz yakında
hayatımda okuduğum en samimi hikayedir. bu kadar samimi olmasıyla beraber argosu ve avam konuşma diliyle yazılmış olması bile yazarının edebi hünerinin su gibi akan hikayesinin gergin yüzeyinde yakamozcasına içe dokunan ışıltılarla raksetmesini engelleyemiyor.
yine heyecanlı bir yerde bıraktı. ebru'nun ne halt yediğini anlamak mümkün değilken, bir de recep ivedik edasıyla "problem nedir gardaş" diyen yeni bir dayı çıktı. hadi bakalım hayırlısı.