bugün

okuduğum en iyi türkçe romandır. dünya klasmanında eğer bir kıyas yapacaksak rakibi suç ve ceza'dır, aşağısı değildir. nobel ödülü almamış olması talihsizlikten başka bir şey değildir.
ikinci cildin başlarında koca osman kayıp olduğu dönem memed'e ne yaptığını sorar. işte o sorudan sonra başlayan bölüm efsanedir.
Yaşar Kemal'in seri halindeki eserleridir.
ince Memed, Yaşar Kemal'in ilk baskısı 1955 yılında yayımlanan romanıdır.
yaşar kemal'in ölmesiyle, öksüz ve babasız kalmıştır.
rivayet şudur ki, neredeydi hatırlamıyorum, belki buradadır hatta, dinlemiş veya okumuştum: yaşar kemal bir gün falcının birine gider. falcı, "sen şimdi bir kitap yazıyorsun. o kitap bittiğinde öleceksin" der yaşar kemal'e. bu sözü ciddiye alan yazar da kitabı yazmayı yavaşlatır da yavaşlatır, neredeyse bırakır. bu kitap da ince memed 5'tir.
adana yöresine ait köyde geçen başlarda maraba- ağa ilişkilerini anlatan yaşar kemal romanı

Bugün başladım, güzel başladı bitirmek nasip olur inşaallah.
yaşar kemalin 32 yıllık bi zaman diliminde yazdığı dörtlü. nobele aday gösterilen ilk türkiyeli, ama ödül alamıyor ne yazıkki alamadan da ölüyor. kitapları 40tan fazla dile çevrilmiş düzene karşı gelen memed'in ve çukurovanın müthiş anlatıcısı yaşar kemal'e vefa borcu, mutlaka okunmalı ince memed'ler..
yaşar kemal' in ustaca betimlemelerinin etkisi olsa gerek okuduktan sonra kendimi film izlemiş gibi hissettiren romandır. bir yerde bu kitapla ilgili bir bölümü okuyunca o sahne gözümün önünde öyle detaylı beliriyor ki şaşırıyorum.
Yaşar Kemal'in ölümsüz eseri türk edebiyatı'nın mihenk taşlarından biri.

Dönemin psikolojisini, insanların yaşam tarzını olan olayların insanlar üzerinde etkisini çok iyi yansıtmış eserlerimizden biri.

Lise zamanında okuyup gerçekten etkilenmiştim.

ince memed'i parasızlıktan yazmış çoğu zaman kullanacak kalem bulamamıştır sokaklarda yatmıştır büyük yazar.Allah rahmet eğlesin.

görsel
Yaşar kemalin enfes tasvirleri ile torosların, çukurovanın topraklarında bir şerefli eşkiya olmanıza olanak sağlar. Okunur, okutulur.
Yaşar kemalin olgunluk çağı eserlerinden edebiyatımızın başyapıtlarından olan ciltlerden oluşan roman serisi.
adına türküler yazılmıştır ki en güzeli erdal güney'in seslendirdiğidir. Yağlı kurşun çökertemez
Hoyrat kızın sözü kadar
Duman çökmüş dağ başına
Yiğittir türküler kadar...
Onbeş yıldır devam eden saçma dizilerin hala çekilmeye devam ettiği lakin çok uzun diye dizisi çekilemeyen destanların ülkesidir türkiye.
2163 sayfalık bir destan ince memed. içinde başkaldırının kurdunu taşıyanların, feodal toplum'un mecbur adamlarının hikayesi. sadece çukurova'nın değil tüm türkiye'nin kanayan yarasını anlatan kutsal kitap.

yaşar kemal'i eleştirmeye niyetlenince destur çekesi geliyor insanın ama bazı şeyleri yazmazsam da içimde kalır doğrusu. özellikle ilk kitaptaki doğa betimlemeleri çok uzun geliyor göze. oku oku bitmiyor. daha sonraki kitaplarda azalıyor azalmasına fakat bu seferde bazı kahramanların bitmek tükenmek bilmez monologları yoruyor insanı. örneğin hürü ana'nın monologları hem bol tekrarlı hem de çok uzun olduğu için insanın ruhunu daraltıyor, hay düldül atın binicisine diye sövdürüyor yer yer.

- buradan sonrası biraz spoiler içirebilir-

köylülerin ölümleri, çektikleri acılar uzun uzadıya anlatılır kitapta ama memed'in bir ağayı öldürmesi maksimum 4 satır sürer.(hamza hariç) faşist damarım tutmuyor elbet, kendimi kaptırıp salya akıta akıta işkence etsin diye beklemiyorum ama 5 sayfa püren* kokusu okuyup, bütün kitap ahaliye işkence eden ağaların 3 satırda cartayı çekmeleri, her seferinde sinirlerimi bozdu doğrusu.
4.cilt 23. bölümde ferhat hoca;"ben şimdiye kadar hiç böyle boş köy görmedim" der fakat 3.cilt 27. bölümde, eskiden kasım'ın köyü olan, ıssız ve boş sakızlı köyünü görmüş ve hatta içine dahi girmiştir.

bana göre destan'ın en can alıcı paragrafını ferhat hoca'ya söyletmiştir yaşar kemal;
allah, başkaldır ya kulum, demiş ve insan onun cennetine başkaldırmış. allah, başkaldır ya kulum, demiş, insanların bir kısmı başkaldırmış. onlar, allah indinde mutlu kişiler olmuşlar, bir kısmı, yani çoğunluğu, allah'ın emrine uymamış.allah onlara cehennemini vermiş. insan kendine , kendi yüreğine, kendi korkusuna toptan başkaldırmadıkça insan soyu bundan da beter olacak, aşağılanacak, zulüm, korku iliklerine işleyecek, insanlıktan çıkacak, bir solucandan da daha mutsuz olacak. solucanın gözü yok, kulağı, ağzı, dili yok, insanın var. insan soyu başkaldırmayı yemek, içmek, yaşamak, uyumak, çocuk yapmak gibi bir yaşama biçimi yapmazsa bugünden de bin beter olacak, içi boşalacak, duymayı, düşünmeyi, sevmeyi, sevişmeyi, dostluğu, arkadaşlığı, göğün, yerin, kurdun kuşun, akarsuyun, tanyerindeki ışığın, yürekteki sıcaklığını unutacak. allah buyurdu ki, ben sizi yarattım ki başkaldırasınız, siz beni dinlemediniz, önce kendinize, sonra başka insanlara, sonra her şeye, her şeye boyun eğdiniz, ne buldunuz, ne öğrendinizse, ne yarattınızsa hepsi boyun eğme üzerine oldu. ve boyun eğdiniz, ve boyun eğdiniz, ve boyun eğdiniz, boyun eğmeyenleri lanetlediniz, öldürdünüz, kustunuz, ve boyun eğdiniz, boyun eğmeyi, yemek yemek, su içmek, sevişmek gibi bir yaşama biçimi yaptınız. ve de öldünüz. ve de solucandan beter oldunuz. daha da olacaksınız...

4.kitap bittiğinde, ince memed yine imi timi bellisiz olduğunda yani; ilk aklıma gelen şey 5.kitap olmuştur. öyle yazmıştır ki yaşar kemal, ses çıkarmaz okursunuz, beş, altı, yedi... bitmeyen, bitemeyen bir hikaye ince memed.
Yaşar kemal in cumhuriyet yıllarını esas alan, toplumu ve sistemi eleştirdiği, ezilen bir bireyden bir kahraman çıkarttığı destansı roman serisi. 4 kitabını da okumuş olarak mutlaka okunması gerekir diye düşünüyorum. Çorak dağlarda çıplak bileklerdeki tüfeklerle, zengin ağalara başkaldırışı çok iyi hissedersiniz. Özellikle dördüncü kitab dönemin iktidarına yani kemalizme ağır eleştiriler getirmektedir. Bu yönüyle de toplumsal bir yönü vardır.
okumanın ne kadar da büyük bi zevk olduğunu yeniden hatırlatan romandır. içinde bulunduğunuz rezil ortamdan alıp çukurova'ya, toroslar'a götürür. memed'in asiliğini,adilliğini, hatçe'nin "kadın olurken" ki masumiyetini iliklerinize kadar hissediersiniz. iki sayfa okuduıktan sonra yaşar kemal neden büyük yazardır sorusu anlamsızlaşır.
bundan daha iyisi yok.

bir tık aşağısı da ahmet hamdi tanpınar veya sebahattin ali kitapları.
insanlarla oynamamalı,
Bir yerleri var, bir ince yerleri
işte oraya değmemeli.
görsel
birinci cildinin sonuna yaklaştığım yaşar kemal'in seri şeklindeki romanı.

kitap baştan sona yöre insanın ağzıyla yazılmış.okurken insanları asla tamamıyla iyi ya da kötü olarak nitelendiremiyoruz.
kahramanlar kötülüğü de iyliği de ancak insana yakışır şekilde doğal ve sıradan bir şekilde sergiliyorlar.

ve yaşar kemal kitabı okurken bana şunu sormamı sağladı: bir kişi isterse bütün dünyaya meydan okuyabilir mi?
cevabını ise ancak kitabın sonunda alabileceğimi düşünüyorum.

belki de ince memed için yapılmış en iyi tanım şudur:düzene baş kaldırışın öyküsü.
size çukurovayı yaşatan yaşar kemal eseri. her şeyiyle müthiş bir eserdir. en yakın sürede seriye yeniden başlamayı düşünüyorum zira eser öyle etkileyici ki keşke okuduklarımı unutsam da yeniden başlasam dedirtir insana. ha bu arada

"demir olsam çürürdüm toprak oldum da dayandım. "
serisini yeni aldığım ve bu zamana kadar nasıl okumadığım konusunda kendimi eleştirdiğim eser.
tıka basa karın doyurmak varken bu vasat kitaba 32 lira verenin ya parası çoktur ya aklı azdır.






görsel
görsel
şu sıralar ikincisini okuduğum kitap.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar