evet, çöp gibi faydasız değil ama fazla abartılacak bir şey değildir değerler.
bir ressam düşünelim, bu adam resim yapacaksa, boyaya, akla, yaratıclığa,vs. ihtiyaç duyar. eğer bunlar yoksa o adam resim yapamaz.
işte toplumda değerler olmadan düşünülemez. nasıl ressamın resim yapması için bir şeyler gerekliyse toplumunda kendini devam ettirmesi için değerler gereklidir.
bu değerleri uhrevi almak bence sıkıntı yoksa hukukun olmadığı bir ülke yoktur zaten, bir toplumsal birliktelik de yoktur.
birlikteliğin devam etmesi için kurallar gereklidir.
ha bu kurallara gerek olmadan belli yetkinliğe ulaşmış kendi kendine yetebilen bir oluşum olabilir ancak bu oluşum belli bir yetkinliği zaten zorlama olmadan yapma yoluna gidebilecek bilinçte olması lazım.
değere fazla anlam yüklememeye şöyle örnek vereyim: bir ev yaptık şimdi.
bu evi neden yaptık?
evde insanlar barınma ihtiyacını gidersin diye.
şimdi bunu söyledikten sonra evin yapılmasında başka bir amaç aramaya gerek yoktur.
aynı şekilde toplumda olan değerleri insanlar edinince yaa tamam abi şimdi ben kimseye zarar vermiyorum toplumda tıkırında işliyor ama neden?
ne gerek var bunlara?
bu tür şeyler sorması gereksizdir. değerler toplumu işletebiliyor ve sorunları aza indirgiyorsa o halde o değerlerin dışında bir değer aramaya gerek yoktur.
tıpkı hukuk kurallarının ardında devlet dışında başka bir güç aramanın gereksiz olması gibi.
ayrıca değer diye bir şey yoktur demek kural diye bir şey yoktur demekle aynıdır. kuralları insanların yaratmış olması onları yok saymaz. kötü de yapmaz, onlara uymayı anlamsız da yapmaz.
ben sana zarar vermiyorum sen de bana zarar vermiyorsun ve biz 50 sene yaşıyoruz. işte ben kimseye zarar vermedim peki benim mükafatım ne diye sormak gereksizdir.
senin mükafatın zaten zararsız bir toplumda yaşaman oluyor.
uhrevi değil, kuralları rasyonel alırsak aslında senin sorunun cevabı ortaya çıkar bence.
bir toplum kuruyoruz ve insanlara eğer iyi olursalar, daha refah, daha sakin bir yerde yaşayacaklarını söylüyoruz. bunlara başkasına zarar vermenin kötü bir şey olduğunu sonrasında kendisine yansıyacağını da öğretiyoruz.
bu insanlar bunlara uyuyor ve toplum tıkırında işliyor.
peki bu insanlar aptalca bir değere mi inanmış oluyor?
demek istediğim almak istediğin menfaatin karşılığı zaten toplum içinde sana dönüyor, bunun dışında başka bir menfaat aramak uhreviyetle uğraşanların işi.
bana göre: ahlak, değer, hukuk artık ne dersek diyelim hepsi pragmatist kurallar bütünüdür. bu değerleri biz kurarız ve onlarla yaşarız. iyi şeyler kurarsak iyi şeyler yaşarız ve menfaatimiz iyi şeyler yaşamak olur.
ayrıca ahlakı salt değil, çağa göre değişen ve daha iyiye götürülen bir yan olarak da almak iyidir. sürekli gelişmesi daha duyarlı insan ve daha sorunsuz toplum yaratır.
bunları insanların kurmasının ve arkasında uhreviyet olmamasının kötü bir yanı olmadığını söylüyorum.
yani şu: değer diye bir şey yok, hepsini insan uydurmuş o halde neden buna uyalım demenin mantıksız olması gibi bir durum var.
değeri insaların uydurmuş olması onların faydalı bir şey olduğunu değiştirmez yani.
Benim merak ettiğim konu islamın batıl bir din olmadığını nereden biliyorsun 1. Diğer dinlerin gerçek olmadığı bilgisine nerden sahipsin 2. Belki de islam batıldır da hristiyanlık aslolan dindir veyahut belki de tüm dinler batıl bir inançtır bundan emin olamazsın.
Son dediğini sanırım bana demedin ama sorun da değil zaten doğru söylemişsin. Ama söylemek istediğim şey şu evet bu ikinci yazdığın yazı gayet güzel ama anlatmaya çalıştığım şey bir şeylerin tıkırında gitmediğidir.
Ve aynı zamanda evet ahlak dediğin şey salt olmamalı ve günümüz şartlarına göre değişen ve iyiye götürülen olmalıdır. Buna da katılıyorum fakat burada yine söylemek zorundayım ki bu günümüz şartlarına adapte edilmeye çalışılan ahlak değer yargıları da durumu iyiye götürmüyor maalesef.
Ki verdiğin örnekte baz aldığım nokta ile aynı bir kural ortaya atmanın bir esprisi yok ben sana ve sen bana bir zarar vermiyorsan zaten ortada ne bir kurala ne de bunun sonucu olarak bir mükafata gerek yok.
Zaten olaylara uhrevi yaklaşma olayını bir kere geçmek lazım böyle bir şeyin var olduğunu bile kesinlikle bilmiyoruz doğru olan rasyonel yaklaşmaktır. Ki benim anlatmak istediğim şey şu an konuştuklarımızın dışında bir konuydu ama önemli değil yinede güzel yorumların için teşekkür ediyorum.
Birincisi bu değerler sorunları aza indirgemiyor aksine çoğaltıyor insanlar arasında fikir ayrılıklarına yol açıyor, insanları çatışmalara, kavgalara ve daha da kötüsü düşmanlığa itiyor.
ikincisi hukuk kuralığı dediğin şey de en üstün olan şey hukuktur devlet değildir. Devleti hukukun üzerine koymak bir saçmalıktan başka bişe değildir. insanlar devletin değil hukukun vereceği kararları baz almalıdır yani tam bir adalet sağlanmalıdır ve sağlanmak zorundadır.
Üçüncüsü herhangi bir değerin var olmaması durumu doğrudur. Kural dediğin şey yoktur sadece toplumların kendilerince uydurdukları safsatalar vardır. Eğer bi kuraldan bahsedeceksen bunu sadece senin benim değil her insanın kabul etmesi gerekir.
Dördüncüsü de evin yapılmasının altında tabi ki de bir neden aranmalıdır sadece neden değil nasıl ve kim tarafından yapıldığıda önemlidir. işin içinden ev yapıp çıktım demek kolaya kaçmaktan başka hiç bir şey ifade etmez.
Ki değer derken ben aklımıza gelebilecek tüm değerlerin aslında gerçek olmayacağından bahsederken var oluşumuz ve gördüklerimiz duyduklarımız ve hissettiklerimizi de buna dahil ederek konuşmuştum bilmiyorum yanlış mı düşündüm ve ya yanlış mı yorumladım.