türkçe ibadet tartışmalarını bu mecraya taşıyan tarihsel bilgidir.
şimdi kim haklı sorusundan önce bir durumdan bahsedeyim sonra karar verelim.
lise yıllarında arkadaşla eve dönerken yolda bir kağıt parçası gördük ve üzerinde arapça harflerle bir şeyler yazıyor, haliyle anlamıyoruz, fakat arkadaş tüm iyi niyetiyle bu kağıt parçasını yerden aldı ve yerde bulunması günah olduğu gerekçesiyle yüksek bir yere bıraktı. fakat o kağıt parçası bir sarma sigaranın kağıdıydı. yani arap ülkelerinden gelen ve tütün sarmada kullanılan çarşaf.
peki kutsallığı nerden kaynaklanıyor? çünkü anlamadan her tür arapça yazıyı kutsal belliyoruz zihnimizde.
şimdi durum ne? islamı arapçadan mı öğrenmeliyiz yoksa anadilimizde mi?
--spoiler--
islam dinine yaptığı saygısızlık
--spoiler--
yazar kadar sığ düşünecek olursak; islam dini araplara arapça inmiştir. sadece araplar için geçerli bir dindir çünkü duaları, ezanı sadece araplar anlıyor. ben kuran-ı kerim i okumak istersem arapça okumam çünkü arapça bilmiyorum. anlamak için türkçesini okurum. ayrıca arapça kutsal bir dil değildir. arapça bilmek müslüman olmanın şartı değildir. kimse öğrenmek zorunda da değildir. bu kadar şakirt olmayın. islam kolaylık dinidir.
insanların dua okurken veya ezanı dinlerken aslında neyi söyleyip duyduklarını öğrenmelerini sağlamaya yönelik girişimdir. ne yazık ki yine bazı yobazların kafası tek yönlü çalıştığından dolayı fazla tahammül edilmemiştir bu uygulamaya.
türkçe ezan imam-ı azam ebu hanifeye göre caizdir. çeviri kuran'ın kuran sayılmayacağı şafii mezhebinin savıdır. türkler hanifi mezhebinden olduğuna göre türkçe ezanda normaldir.
islam dinine saygıyı arapçada gören zihniyetin ayıpladığı durumdur. ezanda söylenen "kurtuluşa gel" cümlesini türkçe işitip, ne dediğini anlayıp, içimizden gele gele gitsek ya kurtuluşa.