basılmadan önce toplanmasını hayretle izlediğim kitaptır. düşünün ki türkiye'nin kara günleri diye adlandırılan 12 eylül zamanlarında bile kitapları taslakları değil, basıldıktan sonra toplanıyordu. şuan ki durumumuzu siz düşünün.
ertuğrul mavioğlu'nun yazısından anlaşıldığı kadar yalçın küçük'ün son kitaplarında özellikle gizli tarih serisine anlattığı olayları belgeleri ile ispatlamış ve çok daha fazla olması muhtemel olan kitaptır.
imamın yandaşları da yapılanın doğru olmadığını kabul ederek destekliyorlar. o kadar ev basıldı, kitap toplanıldı, okuyanlar hapse atıldı şimdi niye sesiniz çıkıyor demek başka ne anlama çıkabilir! başkalarını ellerini vicdanlarına koymaya davet etmeden önce kendi vicdanınızın yerini öğrenin. *
ulan cumhuriyet tarihinde chp zihniyeti başta olmak üzere nice hükümetler de evler basıldı, kitaplar toplandı, okuyanlar mapuslarda süründürüldü. bu duruma gıkınız çıkmaz ve alkış tutarken, fethullah gülen ve cemaatini kullanarak rank sağlayanlara gelince yaygara yapıyorsunuz, yazık. elini vicdanına koy türkiye.
öhöm imamın avukatı da konuşmuş kitap hakkında. pardon imam bey beraat ile davasının sonuçlanmasına vurgu yaparken bizlerin çıkarılan afları ve değiştirilen kanunları unuttuğumuzu sanıyorsa yanılıyor. dezenformasyondan bahsedip dezenformasyonun kralını yapmak da bu kadar olur.
ayrıca yazar kendi kendine öyle notlar yazamazmış o yüzden soruşturmalıymış. ne içtiniz lan siz? o yazar bu yazar kimin yazdığının ne önemi var notlar suç unsuru taşıyor mu ona bak sen. hem not nasıl suç oluyor lan zaten! şu konuya değinelim bu konuya dikkat çekelim falan diye notlar yazmışlar.
bugüne kadar aleyhlerinde yazılmış kitapların toplatılmamış olmasından dem vuran imam ve ekürileri seçimlerde etkilenmemek ve dava ile ilgili kendi medya kuruluşları tarafından yapılan yargıyı ve toplumu etkilemeye karşı yapılanlara karşılık verilmesini engellemek amacını görmediğimizi mi sanıyorlar? seçimlerden önce kitap çıkarmanın elbette siyasi amacı vardır ve etik olup olmadığı tartışılabilir. ama bu yüzden basılmasının engellenebilme ihtimali bile mide bulandırıcı. başka zaman bas bas bağıranların susması bile yteterince açıklıyor herşeyi.
saçma sapan iddiaların bazı gerizekalılarca meşru gösterilmesi hadisesidir. şuan fethullah gülen hocaefendi aleyhine o kadar çok kitap vardır ki. varsın bir tane daha olsun. ama bu kitabın amacı üzüm yemek değil mal sahibini döğmektir. bunu mahkemenin sürecinden anlıyoruz. olayı hocaefenndiye mal eden gerizekalıları anlamak zor. ispat nerede?
iddianame de kitabın delil olarak yansıyacağı dolayısıyla kamuoyuna sunalacağı ortada olduğu halde,dezenformasyonla bu iletişim çağında yazılmış bir kitabı engellettirdiği iddia edilen fethullah gülen aşağıdaki açıklamayı yapmıştır;
--spoiler--
Son günlerde,istanbulCumhuriyet Başsavcılığının bazı işlemleri nedeniyle müvekkilim Muhterem Fethullah Gülen'e yönelik, yargısız infaz mahiyetinde haksız yayınlar yapılmıştır.
Bu nedenle MuhteremFethullah Gülentarafından aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür:
Bugüne değin aleyhimde birçok yayın yapıldı ve onlarca kitap yayınlandı. Ancak basılmamış bir kitabı engellemek gibi bir gayretim hiç olmadı. Sadece kişilik haklarıma saldırılar, şahsıma mesnetsiz suçlamalar ve iftiralar karşısında bir vatandaş olarak hukuk çerçevesinde hakkımı aradım. Hukuka aykırı olduğu tespit edilmiş ve hakkında tazminat kararı verilmiş kitaplar bile tekrar basılıp satılmaktadır.
Bilhassa28 Şubatsürecinde aleyhimde, psikolojik harekât mahsulü neredeyse hepsi birbirinin kopyası ısmarlama pek çok kitap piyasaya sürüldü. Bu kitaplardaki iddialar Yargıtay'ın da oybirliğiyle tasdik ettiği beraatim ile neticelenen mahkemede ileri sürülen iddialardan farklı değildi. Hatta bu kitaplar dava dosyasına da eklenmiş ve içerikleri iddianameye konulmuştu. Ayrıca bu kitaplarda yer alan iddiaların kıymeti harbiyesi kamuoyuna da malumdur.
iletişim çağında her türlü yayınıninternetgibi vasıtalarla rahatça yapılabildiği bir zamanda herhangi bir yayının muhatap okuyucuya ulaşmadan engellenmesinin mümkün olmadığı açıktır. Böylesi teşebbüslerin yasaklanmak istenen yayına alakayı artıracağı da ortadadır.
Bahsi geçen kitapla ve yazarıyla alakalı şahsen herhangi bir şikâyetim ve dava talebim olmamıştır. Konu tamamen Türk Yargısının meselesi olup adli makamların bahis mevzuu kitap hakkında hangi gerekçeyle ve delillerle soruşturma başlattıklarını da bilmiyorum. Tamamen bağımsız yargıya ait bir konuda da lehte veya aleyhte değerlendirmede bulunmam tabii ki söz konusu olamaz. Elbette düşünce, ifade vebasın özgürlüğüdemokrasinin vazgeçilmez esaslarındandır. Fakat herhangi bir özgürlüğün kamu düzeni aleyhinde veya kişilik haklarına saldırı ve masum insanları karalama maksatlı olarak kullanılamayacağı da yine demokrasinin ve insan haklarının en temel düsturlarındandır
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Fethullah Gülen Vekili
Av. Orhan Erdemli
--spoiler--
Vardı bu kitapta tayyibi ve fettoş cemaatinin içeriğini anlatan gizemler. Yayınlamadan bastılar adamı yayınevini vs. Yazık, bu kadar yusuflayacak ne vardı ulan? Zaten çoğu insan kimin ne halt olduğunu neyin peşinde olduğunu biliyor, herşeyin farkında. Ama bu kitabı okumayı çok isterdim...
kitabın içeriğinden ürküldüğü için operasyon yapıldığını zannettirilen medya yönlendirilmesine tabii tutulmuş insanlar farkında değildir ama iddianame yazıldığında kitap delil olarak iddianameye yansıyacak dolayısıyla kamuoyuna zaten mal olacaktır.
yani mesele kitabın içeriği değil iddiaya göre; iddia edilen örgütün emir ve talimatları doğrultusunda mücadele eylem planı çerçevesinde psikolojik harp için örgütsel döküman olarak ekleme ve çıkarmalarla neşredilmesidir.
yazar notlar benim diyor ama notlarda şöyle şöyle denilse doğru olur,şöyle şöyle mesaj verilmelidir gibi notların olduğu iddia ediliyor. insan kendi kendine diğer bir insandan emir ve talimat alır gibi notlar yazar mı. dahada önemlisi başka yerlerde yapılan aramalarda paralel başka emir ve talimatlar nasıl bulunabilir? gibi sorular nedeniyle savcılık soruşturma yürütülüyor olsa gerektir.
not: daha evvel musa nın gülü,isa nın çiçeği tadında kitaplar neşreden başka bir kimsenin yalnız emir ve talimat değil maaş da aldığına yönelik bulgularda iddianamaye yansımıştı.
ergenekon un silahlı terör örgütü iddia ediliyor. mahkeme bunu kesinleştirir ise örgütün çıkarları doğrultusunda,kamu görevlilerinin sindirilmesi,mücadele eylem planı çerçevesinde psikolojik harp ve örgütsel propaganda amacıyla emir ve talimatla kitap yazdırılması kanunen yasal olmasa gerektir.
ha bu bahsi geçen kitap bu çerçevedemidir,değilmidir. soruşturma evresinde olduğundan ve savcılığın elindeki belge ve bulguları bilmediğimizden bilemiyoruz.
ancak yargının medya yönlendirilmesi ile hareket etmesini beklemek anlamsızdır.
hiç kimsenin duygu ve düşüncelereninin engellenemeyeceği kimsenin düşüncelerinden dolayı suçlanamayacağı yönetim şekli olan demokrasimiz?????????????? bu kafayla avrupa birliği???????? imam?????? amerika????? gibi birsürü soru işaretine sebep olan bir olaydan ibarettir...demokrasi çok sesliliktir, herkesin özgürce fikirlerini savunabildiği hatta ve hatta devlet başkanını bile eleştirebileceği bir yönetim şeklidir.. ancak bizim rte ye imama v.s. kimselere laf etmemiz olurmu??? haşaaaaa allah daş ider walla....
Sansür hiç bir şekilde kabul edilemez elbet.
iki polis memurunun gelip kitap nüshalarından istemesinin ne amaçla yapıldığını bilmiyorum, hoş durum olmadığı muhakkak.
Ama çok iyi bildiğim şey insanların ne kadar iki yüzlü olduğu. Yeni Şafak gazetesini onlarca polis bastığında, gazete binasındaki her bir ferdi saatlerce taciz ettiğinde neredeydiniz? Nokta Dergisi, 'darbe günlükleri'ni yayınladığında, yapılan baskına neden sesiniz çıkmadı? o gün de çıkıp 'daha basılmamış günlüklere savcı yasak koyuyor' diye neden kükremediniz?
bugün gazetesinde notlarla ilgili dökümanları yayınlanan kitaptır.
savcıların toplatma gerekçesi "yargı sürecini etkilemek" amacıyla yazılmış olması olarak görünüyor. ama gazeteler ve televizyonlar da aynı şeyi bangır bangır yapıyorlar böyle bir eyleme gidilmedi. gazeteler ve televizyonlar örgütsel döküman olarak adlandırılmadı. notlara da baktım nasıl oluyor da suç oluyor bu notlar anlayamadım. hele adam "ben yazdım" demiş inandırıcı bulmamış efendiler. onun için toplatmışlar. yazar dışında editör falan kitaplara müdahale edemez bundan sonra. yasakmış arkadaş.
internet ortamında "wikileaks" formatında yayınlanacak olan kitaptır.
sitede 11 nisan'da yayına başlayacaklarını ilan etmişler.
bakalım her okuyanı da içeri alacaklar mı?
örgütsel metaryellerin toplandığı ordudur. sene 90-95 arası abi evlerinde yani bilinen adlarıyla ışık evlerinde olupta bu orduyu bilmeyen gelsin bana başvursun. cümleyi dikkatlice okuduğunu umuyorum. o evlerde bulunup bu orduyu bilmiyorsan bana başvur diyorum. yok ben o evlerde değilim diyorsan zaten gelme.
the imam ordusunu kurar ve buna nefer toplamakta hiç zorlanmaz. zira burası türkiye. din dediğin vakit kimsenin bir şey sorguladığı yoktur. halbuki din sorgulamaya dayalı bir sistemdir. öyle bir sistem olmasa idi, en azından benim dinimin ilk emri oku olmazdı. okumak güzeldir. hayat güzel.
sonuç; imamın ordusu vardır. o kitabı bir milyon kere yaksanız bile NT mağazalarında raf altından dağıtılan the imam kitapları gibi çoğala çoğala okunacaktır. bilen zaten biliyor bilmeyenlerde en kısa zamanda imamı tanır diye umuyorum.
lakin,
acaba bu kitap piyasaya çıksa kaç satardı?
1000?
10.000?
100.000?
1.000.000?
kaç satarsa satsın bu kadar bilinemezdi.
şimdi kime sorarsan sor dilinde "imamın ordusu"...
hatta kitap okuma alışkanlığı "sıfır" olan milletvekillerimiz bile bu kitap hakkında konuşmakta.
yahu,
akp'nin iktidara gelişiyle birlikte emniyet teşkilatında fethullahçı bir yapılanma olduğundan herkes haberdar, siz neyi yasaklayıp hasıraltı etmeye uğraşıyorsunuz ki?
emniyet müdürlüklerinin tuvaletleri abdest alan polislerle dolu. mescitler yetmiyor. bunu yeni mi görüyorsunuz.
herkesin bildiği bu durumu bir kitabı yok ederek mi gizleyeceksiniz.
bence hükümet burada milleti bilinçlendirmiştir.
bu kitabı yok ettikleri için onlara teşekkür etmeliyiz.
bu sefer maskelerini kendileri düşürdü.
imamın ordusu ve ahmet şık değil...