durumu açıklamak için tarihe biraz bakmak lazım. 1930 yaılında doğmuş olan dedem, babasını anlatıren imam olduğunu söylerdi, bende ona "sen niye imam olmadın dede?" diye sorduğumda, "oğlum," dedi " büyük deden bana yemin ettirdi imam olmayayım diye, çok az para kazanıyordu imamlar o zamanlar" dedemin o zamanlar dediği seneler 1940 lı yıllar. şimdi rahmetli büyük dedemin tarihe kaynak olabilecek vaaz notlarını 2003 senesinde gazi üniversitesi türk dili ve edebiyatı hocalarına incelettiğimizde çıkan sonuç şaşırtıcıydı, rahmetli sürekli manda ve himayenin kötülüğünden, bilimle uğraşmanın yüceliğinden tarihi kaydetmenin öneminden bahsedermiş. kısa kesmek gerekirse, 50 li yıllardan itibaren imamlar, az maaş ve bazı sosyal imkansızlıklarla özellikle "ayak" mesleği halinde gelişememiş ve bunda en önemli sebep ise bir türlü camii ye bilimi sokamamış olmamızdır.
yüksek ahlaki değerlere sahip toplumlar oluşturmak için fazla sayıda imam, papaz ya da haham gerekmediğinden, garipsenmemesi gereken, aileler insan yetiştirmedikçe devam edecek durumdur.
imamların ahlak ve eğitim konusunda bir etkiye sahip olmamasının kanıtıdır.
hükümet imam yerine öğretmen atasa durum değişir.
ya da kuran kurslarının günlerini arttıracağına, biraz aydın yetiştirmeye çalışsa.
edit: tabi burada bahsedilen, neye göre kime göre aydın, tartışılır.
toplum imamın söylediklerini sallamadıktan sonra kişi başı bir imam düşse bile ne fark eder ki? bozulan ahlakın sorumlusu imamlar değil, deforme olan toplumdur.
dini felsefik ve sosyolojik acidan inceleyip,degisen toplum yapisiyla beraber dinin yasam uzerindeki etkisini yenilemek uzere egitilmeyen imamlarimizin engelleyemedigi ahlaki dusukluk.
yanlış bir önermedir. gerek bireylerin gerekse toplumların ahlaki yapılarını, ahlak üzerine çeşitli yapıtlar ortaya koyan filozoflar ve onların ahlaki öğretileri belirler. kant ın denemelerini, eserlerini okuyarak iyi niyet temelli bir ahlaka sahip olabilirsiniz. darwin in eserlerini okuyup onlar üzerinden sosyal bir çözümleme yaparak dünyaya mücadele ve adaptasyon gözlükleriyle bakabilirsiniz. ancak başta aydınlanma olmak üzere insanlığın yaşadığı tüm gelişimlere kayıtsız kalarak 1400 yıl öncesinin değerleriyle yaşayan insanların ortaya koyduğu ahlaki yapıyla, diz hizasına bile gelmeyen sığ sularda debelenir durursunuz böyle.
