almanya'dan gelmiştik. Orada 5. Sinifa gidiyordum. önce seviyesini belirlememiz lazim deyip sözlü ve yazili sinava aldilar. sözlüde bana, "siyahin eş anlamlisi, acinin zit anlamlisi gibi sorular sordular. Ben zit nedir eş anlam nedir anlamiyorum ki türkçe. mal gibi bakiyorum. Neyse beni 4. Sinifa aldilar.böylelikle eş anlam/zit anlam öğrendlm. Sonra hala gicik olduğum bir öğretmen olan o siniftaki kadin anneme sizin kiz türkçe bilmiyor, ben ona özel ders vereyim dedi. 4 ve 5 bir bok öğretmeden paralari cukkaladi. Ben de 4. Ve 5. Sinifi pekiyi ile geçerek, kursun eş anlaminin rüşvet olduğunu öğrendim. (cepten yazdim imla hatalarini ve noktalamalari sonra düzeltirim sözlük)
lan nasıl öğrettilerse 20 yıldır canım sıkıldıkça dudağımda , unutmak istiyorum . iyiden iye bakınca ismail yk sarkılarından kat ve kat iyi dediğim ilk okul sıralarının hit şarkısı .
*soğuk havanın alttan sıcak havanın üstten hareket ettiği,
*dünyanın güneş etrafındaki konumunu
*bir de mahalle muhtarı olacak dinazorun görevlerini hiç unutamadım. yediğim dayaklardan mıdır nedir. bunu da anlamadım.
çok dayak atan bir sınıf öğretmenim vardı. Daha minnacığız. Küçücüğüz lan. yaş 6 yada 7. Bu adamın dövme tarzı Ele sopa vurmak falan değil. Bildiğin yumruk şamar tekme allah ne verdiyse. Hatam ise derste gizli gizli sıranın altından leblebi yiyordum. Aileme anlatıyorum anlamıyorlar. Hocadır döverde severde diyorlar. bu adam hiç sevmedi ki bizi. o adamı bulursam eğer yaşlı başlı demeyip kafa göz dalmayı düşünüyoum. Nasıl o bizi döverken çocuk mocuk dinlemediği gibi..
