bence ilkokul öğretmenliğinin en önemli kısmı. cidden. matematik öğretmeninden nefret eden genç dimağlar, yıllar sonra yeteneklerini keşfedildiğinde çok geç olabiliyor.
76 ile Batman’a atanmıştım 3 sene önce.
Gayet güzel bir bölüm. Normal matematik bölümünü kazanmaktan daha zordur üniversite de. Atanması da daha kolaydır.
Fakat tek dez avantajı 5,6,7,8 lere basit konuları anlatırken üniversitede çok sevdiğin türev integral limit gibi konuları unutuyorsun. insanı çok köreltiyor.
bir ilköğretim matematik öğretmeninin sözlerinden alıntı aşağıdaki gibidir:
--spoiler--
hocam açık konuşmak gerekirse size tavsiyem başka bir bölüm düşünün,ben mesleğimden çok memnunum fakat çok yıpranıyorum,eğer karakter olarak benim gibi heyecanlı,hevesli ve azimli bir yapınız varsa matematik dersinden dönüt alamama şansının yüksek olmasından dolayı hayal kırıklığı ve üzüntü yaşamanız olası.yok ben kaygısızım,kim ne yaparsa yapsın maaşıma bakarım diyorsanız problem yok.
size küçük bir örnek vereyim en az anlaşılan ve belli bir kapasite isteyen matematik dersi için öğrencilerin bir çoğundan istediğiniz performansı alamaz ve emekleriniz boşa gitmiş hissine kapılırsınız.<br />denemelerde en az net yapılan ders olduğu için idareciler ve diğer branşlar için günah keçisi seçilirsiniz.
tenefüslere bile çıkmaz 1 soru fazla çözeyim diye çabalarsınız.
herşey yolunda gittiği düşüncesinde iken yazılı sonuçları sizi şoka sokar..
bir konuyla ilgili 100 çeşit sorudan en azından 25-30 unu göstereyim diye ek mesai yaparsınız(haftasonları)...
velilerin odak noktasındasınızdır.özellikle bilinçsiz bazı veliler çocuklarının başarısızlığıyla ilgili suçlamalarına maruz kalırsınız...
en önemli ders sayılmasına rağmen öğrencilerin en az soru çözdüğü ders olması moralinizi bozar..
diğer branşlara oranla tüm garip soru tiplerinin sorulduğu derstir matematik...
özel ilgi ve yetenek isteyen bir ders olmasından dolayı zeki veya çalışan öğrenciler dışındakilere hitap etmemesi en az 3-4 kat fazla efor sarfetmenize neden olur ama neticede iş öğrencide bittiği için yine bir hayal kırıklığı..
özünde karizmatik bir ders gibi görünsede süreçte uygulanabilirliği ciddi emek ister...
bunların yanısıra ailevi ve kişisel sorunlara vakit ayırmaya yada kafa yormaya mecalimiz kalmıyor.
...............
durum merkez okulları ile köylerde biraz farklıdır tabi.ben şuan kasabada görev yapıyorum.öğrecilerimden hiç biri dersaneye gitmiyor.oysa şehirde durum daha farklı 30 kişilik sınıfın %90 ı dersaneye gidiyor ve başarı ister istemez okulla paralel bir şekilde artabiliyor.
................
abarttığımı düşünen arkadaşlar olabilir ama inanın benim yaşadığım durumlar bunlar.gözlemlediğim diğer branşlar bizlere göre çok daha rahatlar...2.bir şans verilse yüreğim belki yine matematik derdi ama mantığım kesinlikle bir beden,türkçe,rehberlik veya en rahatlarından biri olan bilgisayar öğretmenliğini tercih ederdi.
--spoiler--
en karizmatik eğitim fakültesi bölümlerinden olmasına, en zeki eğitim fakültesi öğrencilerini ihtiva etmesine rağmen atanma konusunda en çok sıkıntı çeken öğretmenlik branşlarından.
2010 atamaları sonucunda kadrolu atamanın 88,5, sözleşmeli atamanın 87,6'da kaldığı branştır/bölümdür.
kpss'nin en başarılı bölümüdür denilebilir.
not: bu arada belirtmek gerekebilir: bölümün başarılı olması öğretmen adayları için dezavantajdır çünkü atanmanız için deli gibi ders çalışan diğer ilköğretim matematikçilerin arasından sıyrılmanız gerekmektedir.
not2: ayrıca bu bölümlere üniversitelerde havuz problemleri, çarpanlara ayırma gibi ikinci kademe konularının öğretildiğini zanneden kişi sayısı fazlacadır.
sanıldığı gibi kolay olmayan öğretmenliktir. 2x2=4'tür. ancak önemli olan bunu bilmek değil kendi bildiğini ilköğretim öğrencilerine aktarabilmektir. düşünün 2 3 saat boyunca * nasıl çarpma yapmayı anlattığınızı sizin için çok kolay olan bu da anlatılır mı dediğiniz şeyleri anlatmak kadar zoru yoktur. ayrıca ülkemizde matematik dersine olan bakış açısını değiştirmekte öğrencilere matematiği sevdirip daha iyi düşünen fikir yürüten bir nesil yetiştirmekte ilköğretim öğretmelerinin görevidir. ***
