karlı dağlar, göl, gölün üstünde ördekler ve aynı zamanda görünen balıklar, bacası tüten ev, çit, eve giden patika yol, çitin kenarlarında boy boy ağaçlar, dağlardaki yanlamasına kalem karalamasıyla çizilen uzaktan küçük yakınlaştıkca büyüyen çam ağaçları diye devam eder.
her zaman hatasi ogrencide aranan kliseler.
amk hic mi ogretmende suc yok.
her resim dersinde ya 23 nisan, ya 19 mayis, ya 29 ekim ya da 30 agustosu cizdirirlerdi.
sonra halay ceken cocuklari cizdigimizda kliseyi biz yapmis oluyoruz.
siktirin lan...
en buyuk klise ogretmenin gotunun rahatina bakmasi...
dağ, güneş ve dere üçlüsünden oluşur genelde. resimde kızlar varsa muhakkak ip atlarlar. ipi tutan kızlar ipi seken kızın suratıyla 90 derece açı yapacak şekilde yerleştirilir. çimler kişinin isteğine göre dairesel bir şekilde yere serpilebilir. derenin üstündeki köprüyü unutmamak önemlidir.
yaz kış demeden her zaman bacasından duman çıkan bir ev, piramit şeklinde çizilmiş sıra dağlar o dağların arasından geçen nehir ha bi de dağların arasından yarım çizilmiş sırıtan güneş figürü.
çizilen resimlerin alayının perspektif yoksunu olması, bazen atlar bazen de insanlar evlerden büyük olurdu. bununla ilgili yiğit özgür'ün bir karikatürü vardı ama bulamadım şimdi.
- sarıyı versene güneşin içini boyayım bi.
* veremem bana lazım papatyaları boyuyorum şimdi.
- ya ne gıcıksın iki dakika ver geri vereceğim hemen.
* olmaz ya başkasından iste.
- versene sen şunu bana!
* öğretmenim omay hayvanlaşıyor!
sarışın resim öğretmenleridir.
4 okul değiştirdim.hepsinin ortak özelliği sarışın, taş gibi, ortalama 1.75 boylarında, ekseriyetle kırmızı ruj kullanan, okula lüks otomobillerle gelip giden resim öğretmenlerine sahip olmalarıydı.
Efendim öncelikle resim kartonunun her tarafı farklı farklı renklerle boyanır , daha sonra kartonun tamamı siyah boyayla kapatılır (bu işlem yapılırken siyahı bitmeyen arkadaş henüz görmedim) son olarak tamamı siyah kaplı karton üzerine ince bir nesne yardımıyla kocaman olacak şekilde adımız yazılır ve altından ilk aşamada boyadığımız rengarenk görüntü ortaya çıkar.
resim çantaları. allah kahretsin o biçimsiz şeyleri. tabii bunun yanında kutu gibi arabalar, iki göt lobunun arasına güneş çizmek, o güneşin altına çizilen evde bir bacadan duman çıkması falan falan...
kare seklinde bir ev, ucgen bir cati. Bulutlarin arasinda gulumseyen bir gunes, yesil cimenler. Tabii olmassa olmaz ev buyuklugunde agac ve dumani tuten bacadir.
güneş,bir yaz günü,tam resmi ortadan ayıran bir nehir,m şeklinde martı,kavak ağaçları,bir ev,evin bacası ve bacadan tüten duman. (bkz: mantık hatasının dibi)
her zaman evlerin müstakil olması, illa ki bir dereye yakın kurulmuş olması (köprüsüz olmaz), yaz-kış farketmeksizin tüten bir baca ve tabii ki gökkuşağı...
M harfinden yapılma martılarla dolu bir gökyüzü,köşede akan derede kelebek biçimli balıklar. daha şehirleşme yaşanmadığı için dağlar içinde ıssız bir vadide yaz-kış bacası tüten bir ev. ve evle aynı boyutta insanlardan oluşan resimlerdir. *