sınıfın güzel çizeniyle küçük serserisi arasında geçen muhabbet:
-merve ne kadar güzel resim yapıyon öyle ya,nasıl yapıyon?
-ihihihi
-valla ben hiç beceremiyom hoca çok kızıyo
-ama çok kolay bak böyle burdan çok bastırmadan çiziyosun..
-yapamıyom ya..ödev vardı di mi gene
-hıı,23 nisan için anıtkabir çocuklarla dünya el ele türk bayrağı salıncak çizicez
-sen yapsana benimkini ya çok güzel yapmışsın
-tamam yapayım ehihi
'bunu sen mi çizdin emin misin?' diye soran öğretmen, çizilen bütün insanların yüzünün düz bize bakar şekilde çizilmesi, ne ise yaradığını bilmediğimiz o yuvarlak cetvel...
birbirlerinin uçlarına değen sıradağların arasından genişleyerek gelen nehir, nehrin üzerinde sade, tahtadan bir köprü ve köprünün ayağından bacası tüten eve kadar uzanan, gri taşlarla döşeli yol.
-evin dışından görülen yanan armut lamba. iyi de duvarın arkasından o lambayı nasıl görüyoruz?
-bir de resme yaz/bahar havası verip bacadan hunharca duman çıkarmak.
çok iyi hatırlarım beni 8 sınıfta model yapmışlardı.bende göt tavan.bir insan yakışıklı olmasa neden model yapsınlar.ama sonra yüzümün kare olduğu için seçildiğimin farkına vardım.
yaz kış bacası tüten bir ev, güneşin doğduğu ya da battığı yerde gelen bir nehir ve nehrin üzerindeki tahta köprü, birkaç ağaç ve finalde ayağı, kafası belli olmayan m şeklinde kuş sürüsü.