sarı gülen güneş çizmektir,bulut mavi çizilmekdir o yüzden gecenin resmi çizilemezdir hep gündüzdür,e odun kömür soba nesli olarak baca çizmektir evlere bol dumanlısından yazın bile tüten,mutluluğun resmini çizmektir hep büyüdükçe mutsuzlaşsakta.
uzunca bi ipi sulu boyayla farklı farklı renklere boyayıp sonra ipi kağıda değişik şekiller yaparak koyup, kağıdı ikiye katlamak. Açtıktan sonra "allahım mükemmelim"i hissetmek.
kendini sanırım picasso zanneden öğretmenin ağzından:
- bir ışık huzmesi çizeceksiniz çocuklar...
şimdi, ulan dörtgöz gerizekalı, şu aziz-mubarek örtmenler gününde beni kötü konuşturan dangalak karı, bir ışık huzmesi ne demek lan? tanımlanamaz bir şeyi nasıl çizeyim ben moron? zaten fizik dünyası birbirine girmiş ışık dalga mıdır parçacık mıdır diye... (buna sorsan dalga der, 3 senelik orta okul hayatımda bir kere erkek arkadaşı olduğunu görmedim. kesin dalga der. hatta zenci dalgası der. evet ışık zenci dalgasıdır) sen de kalkıyorsun minicik çocukların beyinlerini direk iptal ediyorsun...
bir de sebze meyveyle yapılan resimler vardır, tabi kızların eline yakışırdı ama rezilane bir durum olduğunu düşündüğüm bir çalışmaydı, patatesle resim mi olur muş?
2000 yılının resmini çizmemizi isterlerdi bizden. küçüğüz tabii sorgulamıyoruz " yılın resmi çizilir mi " diye. gerçi çizebilsek yılın resmi olacak o ayrı. * istisnasız hepimiz de füze falan resmi çizerdik; muasır medeniyetlere ulaşmadan önce uzaya ulaşacağız temalı ...
lise hocalarının zekaları gereği reismde misal bir dağ bir güneşi farklı renklere boyayamazdınız hoca kızardı, onlara göre herşey olduğu gibi çizilmeliymiş, salaklar nerden bilsinler resim akımlarını ünlü ressamları yada bize yansıtmayı.
29 ekim konulu resim cizmek, sigararanin zararlarini anlatan resim cizmek, parkta oynayan cocuklari cizmek, m seklindeki martilar, iki dag arasindan akan dereler vb.*