Komiktir, çok yaşadım ben..
Kardeşin falan vardır ziyarete gidersin okuluna. Kapıda karşılarlar hemen, göt kadar bi bankonun arkasından kafasını görürsün sadece.
Yakasındaki nöbetçi öğrenci yazısının vermiş olduğu gururla adınızı eşşek kadar bi deftere yazar,
Kimliğinizi isterken bi böbürlenmeler bi afralar falan.
Kardeşinin Öğretmeninle görüşeceksindir, az evel cepten aramış konuşmuşsundur;
- bi dakika bekleyin.
+ ( sırıtarak ) peki..
Gider gelmez. Öğretmenide bulamaz üstelik sikilmiş tavuk gibi sağa sola koşar.
Bozmak istemezsin, içeride almaz görev ve kural aşkı doludur bu tipini siktiğimin ilkokullusu,
sanki Topkapı sarayını koruyor!
Zor şer içeri girersin. Öğretmeni bulman 30 saniye sürmez..
O güne büyük bir heyecanla uyanırsın, hatta en güzel şirin saç modelini yapar, temiz önlüklerinle gidersin. O zaman verilen görevle kendimizi o hep büyümek istediğimiz insanlar gibi hisseder göreve sıkı sıkı tutturduk.. Oysa ki şimdi verilen görevle ağızda sakız olmuş o nahoş kufurleri atiyoruz bir misket gibi.
O güne büyük bir heyecanla uyanırsın, hatta en güzel şirin saç modelini yapar, temiz önlüklerinle gidersin. O zaman verilen görevle kendimizi o hep büyümek istediğimiz insanlar gibi hisseder göreve sıkı sıkı tutturduk.. Oysa ki şimdi verilen görevle ağızda sakız olmuş o nahoş kufurleri atiyoruz bir misket gibi.
çay getirip götürmeye aşık olamayacağım için bende olmayandır. yanımızda zil vardı bir de 3 müdür yardımcısı ve müdür için ayrı ayrı hangisi çağırırsa onun zili zırrrlardı. giderdik, kızım 2 çay falan filan bla bla. he ben o gün onların çay ihtiyacını gidermek için derse girmiyordum olaya bak.
