sanatın öyküsü kitabı. ilkokulda sınıfta arkadaşlara hava atmak isteyen bir öğrenci için entel ve cool görünmenin en iyi yolu.* şahsen ben yapmıştım bunu. küçücük çantaya o dev gibi kitabı koyup sürüne sürüne okula gitmiştim. hem de birkaç gün üstüste. amacıma ulaşmıştım ama şimdi düşününce inşallah yaptığım bu şeyi hiçbiri hatırlamıyordur diyorum.
uzun saçlara sahip olmaktır. sınıftaki bitli kızlar kıskanır.
- öğretmenim bizim saçlarımızı kestirin diosunuz, estelin ki neden uzun?
+çünkü onun annesi temiz bakıyor.
daha fazla fark yaratan bişey bilmiyorum.
90'larda ilkokul okuyanlar için monami markalı pastel boyaya ve çıtçıtlı faber castel markalı kaleme sahip olmak; günümüz için üzerinde bratz vb kızların resminin olduğu çanta, kalem, silgi, defter vb araç-gerece sahip olmak.
kola aromalı şekerleme. adı aklıma gelmiyor. ama kantinden onu alınca sınıftaki herkes sıranıza gelir ve kendisiyle paylaşmanızı isterdi. hoşlanılan kızın da bunların arasında olması ayrı bir keyif verirdi.
nedense statü farkı diyince hep zamanın ötesinde kalitede şeyler geliyor heralde insan aklına fakat statü farkı yaratan şöyle bir şeyler de vardır bir çok okulda.
yırtık çorap, yırtık ayakkabı ya da yırtık bir sırt çantası...
iyi top oynayıp bütün beden dersleri ve öğle paydoslarının aranan oyuncusu olmak, birde herkesi dövebilmek. benim dönemimde en iyi prim yapan şeyler bunlardı. amnskym bu kadar kolaymış herşey çocukken, şimdiki zorluğun tersine...