eğer ilköğretim 5. sınıfa kadar olan süre zarfında ise bana göre en büyük ayrıcalık önlüğün üst cebindeki mendildir. bu mendilden bir tane de önlüğün alt cebinde olurdu ancak o hep burundaki pisliği temizlemek ya da kanayan yere bastırmak için kullanılırdı. üst cepteki mendil ise hiçbir koşulda pisletilmez, katlanıp tüm gün orda bekletilirdi. vay be..
uçlu kalem di benim dönemimde. statüko kendini burda da gösteriyordu uçlu kalemi olmayan traşlana traşlana üç beş santim kalan kurşun kalemle yazmaya çalışırdı.
bizim zamanımızda ilköğretim 5 yıl idi, her yer çamur idi, kış idi, atlı dilişli lastik potinlerimiz var idi. spor ayakabıya o zamanlar "kes" denir idi, kesi olan da sadece bizim mıhtarın piçi idi.
sarı saç. sınıftaki tek sarışın kız olunca haliyle fark yaratıyordu. bir de köpek. ilk aşkımın golden'ı vardı arasıra okula getirirdi. onu ve köpeğini bir çember çevrelerdi insanlardan oluşmuş. herkes sap gibi durur onu izlerdi ama o da bir şey yapmaz sap gibi dururdu. * ayrıca kaykay ve paten de acaip sükse yapardı.
saçları bellerine kadar uzun olan kızlardır. her gün saçlarını örüp gelirlerdi. bu da yetmezmiş gibi ilkolkulda kalp çarpıntısı yaratan tüm erkeklerin saçı uzun kızlarla ilgilenmesi tüm kısa saçlı kızları kıskandırırdı.