üzerinde made in germany yazan demir kalemtıraş, renk renk simli kalemler, kuru boyalar, 48'li monami pastel boya, 24'lü faber castel suluboya (bir saatlik resim dersi için bir ressammış gibi renk renk boya taşımak), lc waikiki maymunlu mont.
kokulu silgi, uçlu kalem, tüylü kalem, monami 24 lü pastel boya seti, futbol topu. Bu saydıklarımdan en önemlisi futbol topu tabiki. Vardı bizim sınıfta hergün top getiren bi eleman, en kötü oynayanda o çoçuktu. Ama kadroyu o kurar, istediğini atardı oyundan. Gol attım diye çıkarmıştı beni ibne. Dövemezdik de, annesi okul müdiresiydi. Resmen hindistandaki ingiliz üstünlüğü vardı bebede amına koyum. Koridorda yol açardık, ibnelik yapamazdık, silgi atamazdık. Vay be, hatırladım dövesim geldi çocuğu.
hugo çantası ve beslenme çantası. benim dönemimde birinci sınıfta sadece zenginlerin alabildiği bir çantayken 2. sınıfta sadece fakirlerin sahip olduğu çantaydı. birinci sınıfta bu çantam vardı, ikide de üçte de. sonra 4te değişti. ama hiçbiri o hugo çantası gibi olamadı.
36'lı boya setleri, beslenmeddeki farklı ve çeşitli yiyecekler, üzerinde çizgifilm karakterlerinin olduğu çanta ve kalem vs. ler, bunların hepsi ilkokuldaki minik öğrenciler arasında farklılığa sebep olmuş ve bir çok öğrenci kendini ezik hissetmiştir.