bir gün çok pis rezil olacağının farkında olmayan çocuktur bu çocuk. ben de bu heyecanlı gençlerden biriydim, neredeyse her gün andımızı söyler eheh diyerekten gururlanırdım helal olsun bana derdim taaaa ki şu sözlere kadar;
--spoiler--
türküm doğruyum çalışkanım ilkem
varlığım türk varlığına armağan olsun
ne mutlu türküm diyene
--spoiler--
zaten bu sözlerden sonra andımızı bir daha okumak bile istemedim. bu da böyle bir andımdır.
Her sabah sırayla bir sınıftan seçilirdi isteye bağlı olarak, bir gün elimi kaldırdım beni seçtiler.
Çıktım kürsüye. Okul sekiz yüz kişilik olunca bir anda başım dönmeye başladı. Ellerim terliyor,kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atıyor. içimden devamlı "cadı sen ne ettin" diyorum.
Nitekim hiç hayal ettiğim gibi olmadı. Oysaki ben coşkulu bir şekilde okuyacaktım.. mikrofon yok,bağırmam gerekiyor. Heyecandan sesim titriyor. Sesimi duydukça da aynı anda hem gülmek hem ağlamak istiyorum.
Günaydın arkadaşlar dedikten sonra rastgele okuduğumu hatırlıyorum, sırasını ve bazı kelimeleri karıştırarak. millet de bozmayıp tekrar ediyordu ama sınıf öğretmenimden sağlam bir azar işitmiştim.