simidimin yarısını ona verirdim. yeni aldığım silgiyi bölüp ona verirdim, özellikle bu hareket içimi parçalardı net. kalemtraş çöplerini götürüp ben atardım.
Arka sırada oturuyordu ve yüzünü görebilmek için sürekli arkaya dönüp " silgisi olan var mıı? " " yedek kalemi olan var mıı? " falan yapıyordum. Fıtık olmuştum. Öğretmen de fakir sanmıştı kalem silgi yardımı yapmaya çalışmıştı.
ilkokul 3. Sınıfa gidiyorum o zamanlar. Bir hayvanları koruma günü etkinliği var. Herkes bir hayvan taklidi yapıyor. Bende kedi oldum hoşlandığım çocuk köpek oldu diye. işte başladık taklide. Ben miyavlıyorum falan. Millet beğendi miyavlamamı o hafta geçtikten sonra da istiyolar. E bende kırmıyorum. Sonra benim cocuk bu miyavlamaları görünce benden soğumuş, en yakın arkadaşıma dedi. Yani olası bir cocukluk askı böylece bitti. Bundan sonra da kedilere karşı hep soğuk davrandım. Evet bu en acıklı hikayemdir.
ilkokulda bi çocuk vardı serkan.. her öğle arasında patates ekmek ve kolasıyla okula doğru yürürdü ben de izlerdim.. birinci sınıftayız.. nerdeyse sınıftaki tüm kızlar serkana aşık.. hepimiz serkanı istiyoruz ama o kimi istiyordu acaba? ve tabi ben atıldım ve bir çözüm önerisinde bulundum.. serkana arkadan yaklaşacağız ve sırtına bi tane vuracağız kime kızmazsa onu seviyordur.. öneri sahibi olarak ilk benim gitmem gerekiyordu.. usulcacık yaklaştım ve bir tane vuruverdim.. serkan bir hışımla döndü yakama yapıştı ve beni tartakladı.. anlamıştık ki aşık olduğu kız ben değilim..
sıra kimde dediğimde kızlar çoktan kitaplarını açmış derse hazır vaziyette sıralarına yerleşmişti..