ilk kez metroda gördüm. Karşı tarafta tıpkı benim gibi metroya binecekti. içim nasıl kaynamıştı bir bilse… Ona, belli etmeden diğer kapıya ilerledim aynı vagona binelim diye. Metro geldi, bindik. Yanyana oturamadık ama kalabalığın arasından onu görebileceğim bir yer buldum kendime. Durmadan onu izledim, başını kaldırıp bana bakmasını bekledim ancak bir türlü telefondan kaldırmadı başını. Benden bir durak önce indi, ben de arkasından baktım. Ne olduğunu ben bile anlamadım. Adını bilmiyordum, sesini bilmiyordum. Sadece bir saniyelik göz teması içimde kelebekleri uçuruyordu. Bir gün arkadaşlarla kafede otururken, yanımdaki sandalyeye oturdu. Herkese selam verdin, bana da. Beynimdeki damarlar şişmişti sanki. Arkadaşımın arkadaşı olduğunu anlamam yaklaşık beş dakikamı aldı. Fark etti mi bilmiyorum ama, saatlerce onu izledim. Sesini duyuyordum, adını da biliyordum artık. Telefonu çaldı, kalkmam gerek dedi. Herkese hoşça kalın derken, gözü bir anda bana kaydı. “Seni daha önce gördüm mü?” diye sordu. Ancak ben “Sanırım hayır.” diye karşılık verdim. Kaşlarını havaya kaldırıp tebessüm etti ve sonra gitti. işte sonra sevgili olduk ilk sevgili ama şimdi degiliz..
dilinizin sevgilim dediği ilk kişi değil, kalbinizin sevgilim dediği ilk kişidir.
hayattan çıksa bile yeri doldurulamayan halen kalpte ve anılarda kalan kişidir.
o 25 yıllık hayatıma giren ne ilk ne son insandı.
kalbime sorarsan ondan başkası yok tabi dünyada orası ayrı.
dün saat 18:25 itibariyle hayatımın aşkı ile olduğum durum. dua et sözlük bir gün hayırlısıyla evimin kraliçesi olduğunu da göreyim. iyi niyetli her insan yaşasın istiyorum bu duyguyu.
hiç bir zaman unutamayacağındır. ismini unutsan bile anılarını unutmazsın belki çocukluk çağları belki ergenlik dönemleri ama tatlı telaşların anneye babaya yakalanma korkuların daha aşkın ne demek olduğunu bilmezken sevgili olduk düşüncesiyle aşk kalıbına sokmaya çalıştığımız kişidir. lakin değildir. kimse ilk sevgilisine aşık olmamıştır heralde. hayatına aldığın ilk kişi diye okdr özeldir.
masumluktan başka bir ifadesi olmayandır insan için.
sizin için kek ve süt alıp okula gelen çocukluk aşkınızdır.
tenefüslerde kağıtlara kalp çizip altına baş harflerinizi yazandır.
ortaokulda bir kıza gidip "benimle çıkar mısın?" demiştim. bayağı dümdüz öyle demiştim. teneffüste. kapının arkasında.
o da şimdi git, çıkışta kararımı söyleyeceğim, demişti. yazarken gülüyorum. ne kadar komik, değil mi?
sonra servislerin olduğu bahçede 2 kız arkadaşı ile yanıma geldiler, bizimki ortada; evet, diyip kaçtı. çok komik. abi sanki evet demedi de evet attı, evet fırlattı. tükürdü gibi böyle. evetttüüü. kaçtı la sonra.
allah'ım ne kadar komikmiş. çok.
esastan olmasa da usulen ilk sevgilimdir.
sonra gitti, annemin arkadaşının çocuğu ile çıktı kevaşe.
unutulmaz diye sanardım, yıllar geçince yanıldığımı farkettim. belki barış içinde ayrıldığımızdan, belki de sindirmişlikten bilmem ama pek iz bırakmadı. ona ait anılar silik ve puslu.
her şeyin ilki güzeldir. ilk sevgili, ilk tecrübedir. kimisi için ilk aşk, kimisi için ilk acı. ya da ilk aldatılma. hangisi olursa olsun ilklerin tadı bir başka olur. kolay kolay da unutulmaz.