bazen en yakının dahı olsa kendıne saklamak ıstedıgı şeyler olur ınsanın. ıhtıyacı vardır buna. kımseyle paylaşamayacağı sucları, zevkler, başına gelmemiş olmasını istedikleri yada paylaşmak istemedikleri, paylaştığında sorun olacak şeyler... bunları paylaşıp ınsanların hayatlarını karartana kadar, bazen insanlara duymak ıstedıklerını söylemek, görmek istediklerini göstermek, almak istediklerini vermek lazımdır.
çok güzel bir ilişki, sevgi dolu bir bağ, geçirilen bir sürü güzel zamanlar ve bir daha geri gelmeyecek bir hayat, soğanın dışında ki o incecik katman kadar değersiz bir şey yüzünden heba mı edilmeli?.
toplum olarak ( kimileri genişlik kimileri gevşeklik kimileri medeniyet modernlik der) henüz o olgunuğa ulaşamadıysak, bu kızlık zarı dikimi gibi operasyonlarına çok da katı yaklaşmamalıyız. tabi ki önemli olan dürüstlüktür, evlendikten sonra zaten dürüst olacaktır insanlar birbirine. asıl merak ettiğin me biliyor musunuz? bu kadar bağırıp çağıran erkek yazar arkadaşlarım; kaçımız dürüst kalacağız evlendikten sonra ki hayatımızda? bu bile ayrı bir başlık altında tartışılır fakat anlatmak istediğim bu değil, anlatmak istediğim şu;
eğer çiftler birbirine dürüst olacaksa tanışmadan önceki yaşantıların bir önemi yoktur. ( eğer rahatsız edecek beraber yaşatmayacak kadar ters bir durum yoksa, töre gibi, kan davası gibi, yüz kızartıcı suçlar gibi) önemli olan birlikte yürümeye karar verdikten sonra yanındakine çelme takmamaktır.
çok iyi anlaşan bir çift, henüz yukarıda bahsettiğimiz olgunluğa erişemedi diye yaşayacakları 40 50 mutlu yılı heba mı etsinler?
kadın 25 30 yaşlarında, bir toplantıda tanışmışlar, alkol alırken falan. bu soru geldiğinde evlilik kararı verilecek, kadın bunu anlıyor, bir kavga öncesi ne zaman yumruk yiyeceğini bilen bir erkek gibi kadın da bu soruların sonunu tahmin edebiliyor, seziyor ve birlikte olduğu bu soruyu soran adamın da bu konuyu hazmedemeyeceğinden haberdar. haberdar ama nasıl? kendisi hep çok seveceğini, fakat gururuna yediremeyeceğini biliyor, aslında adamın duymak istediklerinin farkında... kırmıyor onu.
"-hayır" diyor " olmadı:)" gülümsüyor.
o saatten sonra çiziyor zaten kadın herşeyin üstünü, bütün geçmişini kapatıyor, adamın sevgiyle, inançla, mutlulukla kadını sardığı kolları.
bu manzarayı hatırlıyor yıllar yıllar sonra kadın, gözleri sevgiyle patlıyor. iyi ki susmuşum, iyi ki söylememişim diyor çocukken o adinin bana tecavüz ettiğini, iyi ki ondan bu kadar zor bir durumu anlayışla karşılamasını beklememişim, iyiki sokmamışım onu bunca sıkıntının içine...
--spoiler--
yapmayın arkadaşlar, bazen herşey düşündüğünüz gibi olmaz. bazen o lanet zarın dikilme sebebi, salak bir bisiklettir, bazen çok sevdiğini zannetiğiniz gençlik aşkınız veya daha 5 6 yaşlarında iken, sizin bile hatırlayamadığınız zamanlar size tecavüz eden bir hayvan!
ön yargılı olmayın, pis pis küfürler etmeyin ve büyük konuşmayın, unutmayın ki o kızların bekaretleri de ağacın dalına takılığ yok olmuyor, onları da alan bizler olduğumuza göre kendimizle çelişmeyelim ağalar, delikanlılar, erkekler,yiğidolar...!
hiç kimse yok erkeklerin suçu yok onlarda bakire değil bıdı bıdısı yapmasın, yapılan şey kaşarlık orospuluktan çok saygısızlıktır. evlendiğin, bütün hayatını birlikte geçirmeye karar verdiğin bir erkeği daha ilk günden kandırmanın bahanesi olamaz.
tanım: evlilik gecesi eşi tarafından daha önce kimseyle ilişkiye girmediğini kanıtlamak için onu kandırma girişiminde bulunan kadındır.
eşinden önce onlarca kişiyle sikişmiştir ama eşinin eskiden sevgilisi var diye ona 10 gün trip atar.burada bikaç cıvır araklayabilmek için bu kadınları savunan erkekleri, eşinin gerdek gecesi bakire olmadığını anladığı zamanda görmek lazım tepkileri hangi yönde olacak.
karşısındakini kandırmaktan başka bir şey değildir.
evet bunun medeniyetle ya da sevdiği erkeği kaybetme korkusuyla falan ilgisi yoktur efendim. ilişki yaşamak kişinin özgür iradesidir istediğini yapsın ama yaptığının da arkasında dursun böyle ali cengiz oyunlarıyla nasıl vicdanı rahat o erkeğin yanında yatabiiecek nasıl ilerde anne olup çocuğuna yalanın ihanetin kötü bir şey olduğunu öğretecek. burada namusun iki bacak arasında olduğunu düşünen taraf erkek ten önce kızdır, yaptığından utanacaksa eğer sahip olsun kendine. hem bu kız daha evlenmeden hayatına girecek kişiyi böyle kandırmaya cesaret ediyorsa evlendikten sonra neyin garantisini verebilecek, ne kadar sadık bir eş olabilecek.
bir bayan yaptığının arkasında durmalıdır.sırf bu zar meselesinden o adam silip atacaksa herşeyi bıraksın gitsin zaten. bir hayır gelmez ondan. ama onu kandırıp oyuna getirmekte büyük ihanettir.
yorumlardan birine de şey yazmış ben yaptırdım, hiçbir sorun çıkmadı, arada bir de kontrole gidiyorum diyor o ha çüş ulan evlendin lan hayvan karı daha ne kontrolü doktora borcun mu kaldı onu mu ödemeye gidiyorsun. diye sorası geliyor insanın.
yazılanlardan birine bakıldığında, kız aşık olmuş, cinsel ilkişkiye girmiş, ailesi istemediği için ayrılmak zorunda kalmış ve şimdi ileride tanışacağı adamın "bekareti olmayanla olmaz" diyen bir kıt beyinli olmasından korkarak böyle bir yönteme başvurmuş. bu ülkede yadırganamaz bu düşünce. adamın bir ayda birklikte olduğu kız sayısı onu geçmiş fakat evleneceği gün bekaret arıyosa, yalanı hakediyodur.
edit: biri de kalkmış sizi bu halinizle kabul eden biri çıkar belki diye teselli ediyor. gözünüzü seviyim sizin.
evlenmenin olmazsa olmazı olarak kızlık zarını kıstas görmek çok mu şereflice.
pazardan hayvan almanın eş değeridir bu türlü evlenmeler.
nasıl ki hayvanın dişleri, ötesi berisi kontrol ediliyorsa kızdan da zar soruluyor işte.
jinekolog olsam bu dertle kapıma gelen hiçbir kadını geri çevirmem amk! bacak arasında namus arayan beyinlere tanesi 2000 liradan iki bacağın arasına namusu koyarım. hatta çift dikiş dikerim ki, sabaha kadar yırtamasın o zarı. ertesi sabah da gitsin kahveye benim hatunda bir namus var, gir gir yırtamadım diye övünsün siktiğimin malı!
Şimdi bu kadınlar amındaki zarı diktiriyorlar, biz de bunlara kızıyoruz dimi "bir yalan üzerine kurulu evlilik..., kendine saygısı yok..., seni bu şekilde kabul edecek birini bul bik bik bik..." diye. Aşk dediğimiz şey bir anda olan bir mevzu bunu herkes biliyor. Kadınların erkekler gibi bir şansı yok evlenene kadar 30 kere sikişip bunu belli etmemek gibi. Ki toplum erkeklere bu konuda o kadar geniş bir imkan ve özgüven vermiş ki "erkeğin tecrübelisi iyidir" diyoruz.
Kadınlar aşık olur, sever, hayatındaki tek erkeğin o olacağına inanır ve sevdiği adamla bir şekilde sikişir, kendini siktirir, amına koydurur. Buna mukabil kızlık zarı ortadan kalkar tabi.
Sonra hanım kızımızın bu ilişkisi biter. E artık bir kere vermiş ne yapacaksın, çünkü onun o olduğunu sanmış. Akabinde hayatına devam edip başkasına aşık olmuş. Bu seferde onun hayatının şansı olduğuna inanmış, onun ruh eşi olduğunu anlamış ve daha önce kutuyu açtırmanın da verdiği rahatlıkla bu adama değişik pozisyonlarda vermiştir. Sonra hanım kızımız bu adamla da anlaşamamış bir şekilde ilişkileri sonlanmıştır.
Verme işlemi ilk seferden sonra rutine ve kolaya bindiği için hanım kızımız, tıpkı özel gücü buymuş gibi, seri bir şekilde vermeye devam eder. Ta ki o adamı bulana kadar!
işte, işte hayatının anlamı, hayatının aşkı, bir tanesi! Ama artık hanım kızımız temkinlidir. Bu sefer bacakları hemen açmayacak, bir tanesinden, bir tanesine olayına girmeyecektir. Evlenmeyi kafasına koymuştur artık dimi yeter bir yere kadar. E bakire değil. Bakire olmadığını gören bütün erkeklerde pompayı verip uzamış. E ne yapacak bu hanım kızımız? Ne kadar alternatifi var? Her şeyi anlatsa aşkını riske atamıyor, çok seviyor, gerçekten bu sefer farklı. Ha belki adama sorsa adam arıza yapmayacak. Ama toplum belli, erkekler belli, işler kötü giderse belki orospu damgası yiyecek, daha yememiş çünkü, birçok şeyi yemiş ama onu yememiş.
Velhasılıkelam kadınları bu konuda yargılamayalım arkadaşlar. Erkekleri de çok fazla yargılamayalım. Herkesin düşüncesi kendine. Kimisi bekarete önem verir, kimisi vermez. Bu kadın için de, erkek için de geçerli. Bekaretine önem veren bir kadın amını siktirmez, götünü siktirir, ne bilim oral falan takılır. Bu nedenle türk kadınlarının götü büyüktür. Bekarete önem veren bir erkek de sevdiği kızla evleninceye kadar beraber olmaz, başkalarıyla sikişir, ama ona dokunmaz, sikiştiği karıların da bakire olmamasına özen gösterir. Ama ne kadınlar çok zekidir, ne erkekler aptaldır. insanız lan hepimiz, hepimiz manyağız lan aslında.
her sevdiğim bana versin, işimi göreyim ama evlendiğim bakire olsun diyenlerin hakettiği şerefsiz bayanlardır.
Bakir erkekler bunu gram haketmezler. onlar hayvan gibi önüne gelenle sevişmeyi değil, kendini adayacağı eşiyle duygu paylaşımı yapmaya kendilerine adarlar. bu da böyle biline.
şerefsiz orospuluk bu resmen, ne haysiyetsiz yani o adamın, saf çocuğun ne günahı vardı? Suçu sana aşık olmak mı? O senin geçmişinin bokunu neden çeksin? ülkenin içine ettiler bunlar içine. Ne saygı ne sevgi. Avrupalılar bile böyle yapmıyorlar. Yaptım diyorlar, sana sadakat gösteriyorlar sonra. Bunu hala savunabilenin de ben....
Edit: şu ortamda beni eksileyen kekolar var,ümit ederim onlar eksilemiştir. Ama beni eksileyen ve bunu savunabilen kişiler türk kızı ve ya erkeği ise haysiyetinizi kontrol edin derim.bu kadar midesiz olunamaz. Nerede sizin türklük' ünüz. Orda burda türk' üm demeyinde şanımız lekelenmesin.
bu olayda kimseyi şerefsiz olarak adfetmek doğru olmaz ilişkilerde önceden bu tür konular konuşulması lazım zira eğer karşı taraf yalan söylüyorsa zaten bu yüzden kötü biridir yoksa bekaretten dolayı değil.
birbirine deli gibi aşık, süper uyumlu sandığı nişanlıların sırf bu zar yüzünden ayrıldığını gören bayanlardır.
bakire olmadığını anlayan erkeğin karısını dünya aleme "bu karı orospudur, patlaktır" diye reklam ettiğine şahit olan bayanlar da olabilir. canı tatlıdır, dayak yemek, dışlanmak, hatta öldürülmek istemez. nefsi müdaafa sonuçta.
dürüstlüğün her zaman mutluluk getirmediğini anlamıştır.
"zina edenler ancak zina edenlerle evlenebilirler." bu ayet veya hadis (tam olarak bilmiyorum) perspektifinde muhtemelen evleneceği adamda az fındık kırmamış olacaktır. zira allahın adaleti sonsuzdur. kendi bakirliğini evlene kadar koruyan bir erkeği de acaba diktirmiş midir? gibi bir şüpheye girmesi manasızdır. zira dediğim gibi allahın adaleti sonsuzdur.
peşin edit: bakir bir erkek illa bakire bir kadınla evlenir demiyorum. iki insan birbirine karşı dürüst oldukça her türlü evlenebilirler.
ilk gecesini kurtarabilir ama diğer geceler kafasını yastığa koyduğunda sürekli içini kemiren suçluluk duygusuyla baş başa kalır, dürüst olmak en iyisidir.