biz çiçeği burnunda sevgiliyi dehşete düşürmeye yetecek bir hadisedir. henüz yeteri kadar tanımadığımız sevgilimiz ile bir kafede buluşmak için sözleşiriz. yeni bir ilişkinin verdiği heyecanla buluşma saatinden önce kafeye gideriz ve sevgilimiz gelmeden bir şeyler içmeye başlarız.
tam buluşma saatinde sevgilimiz de kafeye gelir ve o da içecek bir şeyler sipariş eder. lakin tam bu siparişinin ardından sevgilinimizin cebinden gövdesine doğru tırmanan akrebi görürüz. o an aklımızdan onlarca senaryolar geçmeye başlar.
acaba sevgilimiz dağda mı yaşıyordu? yoksa bu , 'hesabı fazla şişirme nah öderim' mesajı mıydı? sevgiliden o an soğudumuzu belli etmemeye çalışırız, akrebinin adını sorarak ilgili olduğumuz izlenimini yaratmaya çalışırız.
