bundan yıllar önce ağustos böceklerinin elinde bağlaması aylak aylak takıldığı ağustos aylarının birinde üniversitenin topluluklarında tanıştığım bir kızdan mesaj geldi.
-napıosun.
-iyi ne yapalım
diyerek cevap verdim.kızın buna verdiği cevap
-bilmem, ne istersen onu yapalım... dedi.
önceleri de benden hoşlandığını biliyordum. sadece benimle ilgileniyor, sürekli etrafımda geziniyor, yemek ısmarlıyor.. benim için canını ver desem vericek hani.ama ben pek hoşlanmıyor kriterlerime uygun bulmuyordum...uzun bir mesaj trafiğinden sonra ertesi gün benim evin yakınında bir yerde buluştuk. birşey yapmayı planlamadığımız için ne yapalım ne dedim derken içeceklerimizi alıp eve geldik. tv i açtım, içecekleri koydum. ben film izleme, sohbet etme modunda takılırken kız başka alemlerde kafasında uydurduğu fantazileri benim üzerimde denemeye başladı.. yakınlaşmalar okşamalar koklaşmalar sıcak temaslar .kıza seni istemiyorum da diyemiyorum. dersem muhakkak kızıcak... mecburen etkiye tepki verdim.
öpüştük ,öpüştük,salyalarımız akana kadar öpüştük ama bu öpüşmeler ergenlik dönemlerinde hayallarimi süsleyen platonik aşklarımla rüyalarımda öpüştüklerim gibi değildi. meyve bahçesinde sadece senin yemen için yetişmiş o en güzel ağacın meyvesini tattığında aldığın lezzet mükemmel değildi. ve anladım ki yıllardır kafamda kurduğum o tatlı, huzurlu, o eşsiz anı çok ucuza sattım.
dudakların titremesiyle, gırtlağınızda yutkunma hareketleri gerçekleşir. ilkkez gerçekleştiriyorsanız el ayak titrer, libido yükselir. genel itibariyle cok basarılı olunmasa da zihin raflarınızda ebedileşerek antikalaşıp, değeri biçilemeyecek bir hatıradır bu öpüşme.
eğer adamı sevmiyorsanız, bu muymuş lan dediğiniz olay. ama benimkinin giriş hikayesi güzel... şöyle ki,
efenim daha ergenlikteyiz o zamanlar. arkadaşla buluşmuşuz. önümüzde vodkalar falan. liseli alkol ortamı. sarhoş falan değildik de biraz rahat konuşuyorduk işte. neyse, çocuk yarım saattir kendi hakkında övünüp duruyordu. ben de hoşlanmam öyle insanlardan hiç...
- ya yeter allah aşkına, öyle çok da mükemmel değilsin.
+ (şaşkın) ne diyosun sen ya?
- sandığın kadar müthiş biri değilsin diyorum.
+ haha ama mükemmel olduğuma emin olduğum bir konu var.
- neymiş?
akabinde dudaklarıma yapışıvermişti sözlük. düşününce, öpmek için iyi bir bahane. ama bende öyle elin ayağa dolaşması, nirvanaya ulaşmak, yok efendim heyecandan ne yapacağını bilememek falan olmadı hiç. elbette acemiliklerim oldu, daha pasif durmak gibi. ama daha fazla değil. sevmiyorum ki oğlanı.
+ ee, haksız mıymışım?
- iyiymişsin harbiden.
bu da saflıktan tabii ki. tecrübem arttıktan sonra idrak ettim onun da baya acemi olduğunu. *
Heyecandan yüzlerin kızardığı, kalp atışlarının kendini kaybettiği insanın geçmişine baktığında herşeyi unutabileceği ama o anı asla unutamayacağı anlardan biridir.
pembemsidir. onun da ilk öpüşmesiyse ikinizin de pembeye dönüşen yanacıkları diğer öpüşmelerde orjinal rengini korur. o ilk öpüşmedeki utangaçlık, acaba nolur nolucak dilimi kullanıcakmıyım * gibi sorular artık yerini 'öpüşürken ellerimle napsam acaba' sorusuna dönüşür.
eğer ev gibi rahat bir ortamda yaşanmışsa, kendini sıkmadan daha rahat geçen hadise. karşı cins sizi hayvan zannetmesin diye kasılan, kalp çarpıntısını arttıran olay.
öpüşme ortamını hazırlayan ben olmadığım için başlarda bana kıkırdama görevi düşmüştü tabii ki. bende nasıl o kadar rahatmışım şimdi bile düşünürüm, anlam veremem. ama yine de o kocaman gülümseme gelir yerleşir yüzüme. benim şapşal sevgilim beni koltuk altına almaya çalışırken elini tabiri caizse öküz gibi çarptı başıma. e gitti tabii bütün romantik ortam. yine de başardı tabii ki unutulmaz olmayı.
çok heyecanlı ve çok beceriksiz bir deneyimdir, ama heyecan beceriksizliğin yaşattığı o duyguyu siliyor iki tarafta da. hele iki taraf hayatında ilk defa yapıyorsa bunu, aşka aşk sevgiye sevgi katan harika bir anı olur.
6 yaşında tattığım olaydır. arkadaşlarla mahalle maçı yaparken karşı kaldırımdan gelen ortaokullu ablalardan * bir tanesi ayağımdaki topu kendisine atmamı istedi. atmadım tabi. atarsan seni bir kere öperim şeklinde teklifte bulundu. dudaktan öpersen atarım dedim.(o yaşlarda nerden biliyorsam öpüşmeyi falan) hepsi çok güldü ve topu isteyen abla * kabul etti. yanına gittim, eğildi ve dudaklarımdan öptü. bense topu vermeyip tekrar maça döndüm.