ana okulunda, öğretmenin kızını öpmüştüm ilk, 5-6 yaşlarındaydım. ilkokula başlayınca, okulun tiyatro salonunda, piyanonun arkasına sıkıştırıp öpmüştüm bir kızı, adını hatırlamıyorum bile. 8 yaşındaydım o zamanda.
sinemada olmuştu, ankara batı sineması vardı o zamanlar. filmin adını bile hatırlamıyorum ama öpücüğün her anı dün gibi aklımda. okulun en güzel kızıydı onun sayesinde ayrıldıktan sonrada güzel kızlar arasında populer olmuştum. ortaokul yıllarımda anlamıştım marketing in her sey olduğunu.
yani, ben orada dudaklarım büzülü, beynim büzülü dururken, o kalktı dilini ağzıma soktu. bir an, belki ayağı bir yere takıldı ve refleks olarak dili dışarı çıktı diye düşündüm -ama bu pek olası gelmedi, öyle olmuş olsa bile, dengesini bulduğunda dilini geri çekerdi değil mi?
hayır, kesinlikle beni öpüyordu. tıpkı filmlerdeki gibi. tıpkı hayatımda hiç olmadığı gibi. birkaç saniye boyunca ne yapacağımı bilemedim, çünkü fazla şaşırmış durumdaydım; hayatımda böyle birşeyle karşılaşmamıştım...
ilk öpüşmemdeki heyecan/zaman grafiğim şöyle;
heyecan
^
|.............................................._______
|............................................/.......
|..............................______/........
|............./\............./...............
|.._____/..\.........../................
|./...............\____/.................
|/_________________________________> zaman
grafikte ayrıntılı bir şekilde görüldüğü üzere tamamen bir dengesizlik hakim...
unutulmaz. böyle insanın başı döner. gözleri kapalıyken sanki dünya ektrafında 10000 km hızla dönüyor sanarsın. heyecan denen şeyi yaşarsın. dudakalrın serbest kaldığında sanki dünyadan kopup geri gelmiş gibi hissedersin. ama zaman geçer. ve o kişi, ilk öpüşmeyi yaşayacağınız kişiye yakışmayacak hareketler yaptığında üzülürsünüz. hele bir de 'bu kişi benim hayatımın sonuna kadar yanımda olsun' dediğiniz an.. işte o an çok koyar adama. keşke onu tanımasaydım da, o ilk öpüüğü benim sonsuza kadar yaşayacağım kişiye verseydim dersin. herşey geçmiştir. pişmanlıklar gelir akla. geçmiş. biraz kalp üzülür. ama geçer.