Gün geçtikçe karşılıklı alınan verilen elektrik, su, doğal gaz vs. etkileşimlerinin etkilerini yitirmesi. Yok size daha elektrik, su, doğal gaz. Elektriksiz kalın birbirinizi görmeyin, susuz kalın birbirinize susayın, doğal gazsız kalın birbirinizin yokluğundaki soğukluğu hissedin burnunuz sürtsün.
birbirinizi rahat bırakın.. kimsenin hayatının tamamı olamazsınız, kimse de sizin hayatınızın tamamı olamaz. büyük bir parçası olabilirsiniz sadece. ne kadar birinin hayatına tamamen girdiğinizi düşünseniz de ya da tam tersi birini hayatınız yaptığını düşünseniz de bilinçaltına giremezsiniz. orada sizden ayrı mutlulukluk, korkular, hayal kırıklıkları vardır... tüm bunları bilin, bunu kabul edin ve buna saygı guyun. işte o zaman olgun biri olur ve olgun bir ilişki yaşarsınız.
şüphesiz ki şüphedir. güven duymakla ilgili herhangi bi sorun ilişkinizi mahvedebilir. anlayış da bundan geliyor ya bir insana ne kadar güvenirseniz o kadar anlayış duyarsınız, sinirlenmeden onu dinlersiniz, haksız bile olsa hak vermeyi öğrenirsiniz ama eğer güvenmiyorsan ve şüphe içindeysen, her söylediği şey yalan geliyorsa ve her söylediği şeyde işte yalanını yakaladım psikolojiisinde dinliyorsan, ilişkinin çok güzel gitmesinden bile kaygı duyup benim bilmediğim bişey mi dönüyor ne oluyor diye şüpheleniyorsan işte o aman hayat cehenneme döner!
para, para ve yine para'dır. bunların yanında bir de sadakat ve saygıyı ekleyebiliriz. ama ben yine de para demekten kendimi alamıycam ki, üç yıl boyunca sevgiliyle ayrı şehirlerde yaşayıp da okulunu bitirdikten sonra onun şehrine yerleştiğinde sonunda doyasıya beraber olmanın tadını çıkarıcam derken aldığın üç kuruş maaşla kiranı bile zar zor ödeyebildikten sonra elinde kalan başbakanlık bursu kadarcık parayla ayda bir sinemaya tiyatroya dahi gidemiyosan, gönlünce çıkıp bi gün gezemiyosan paradır. dertliyim sözlük.
hocam yazmışlarda zaten yukarıda ama bir kez daha söyleyeyim; para dır.
hatta o kadar kesin ve net ki?
eğer iki tarafında ruhunda çok sağlam bir orospuluk yok ise ilişkilerde ki tek büyük sorun paradır hocam. istediğin an, istediğin zama, birde sağlıklı isen ve istediğini yapabilme gücü varsa elinde... e niye büyük bi sorun çıksın ki? en fazla bu durumdan sıkılan çift, herşeyi beraber ve istedikleri gibi yaşadıkları için ayrılır gider arkadaş. fukara çiftlerde kavga oranı aha yüksektir bir araştırın görün derim.
tekmil karşılıklı güvensizliktir. çünkü ilişkide güven olmadığı zaman;
aşk kendiliğinden yeşermez, çiftler birbirlerinden uzaklaştığı zaman sürekli bir huzursuzluğa kapılır. normalde "acaba şimdi ne yapıyordur?" duygusu birden insanı deli edecek seviyeye fırlamıştır, aldatılma şüphesi beraberinde gelir.
2. problem büyük ihtimalle kıskançlıktır, erkekler bu konuda çoğunlukla rahattır kendilerinden daha yakışıklı birini gördükleri zaman onu kıskanmazlar, fakat dişiler için aynı durum geçerli değildir, bir kız görsünler ki kendi ayakkabılarından kendi çantalarından daha pahalı bir çantaları olsun oluk oluk kıskanmaya başlarlar ve onların seviyesini yakalayabilmek için erkeğine daha pahalı aksesuarlar alması için baskı yaparlar.
- "seni seviyorum" u ağza sakız yapmak, yürekten gelmediği halde sırf laf olsun diye söylemek.
- sevgiliye ait en güzel ve değerli olan özel şeyi, adını unutup sürekli "aşkım" diye hitap etmek. Telefona adını cicim, bıcım, kedim, tontiş, biciş vs. gibi isimlerle kaydetmek.
- çiftlerin ilişkilerini hayatının tamamına yaymış olmaması; birlikte olunan bir yıl ya da bir kaç ayın tamamının sadece cafe bar, clup, pastane, postane gibi üstü kapalı dumanaltı mekanlarda zaman geçirilmesi.
- gerçek güven duygusunu karşı tarafa Hissettirememiş olmak. Anı yaşamak günü haftayı kurtarmak düşüncesi, sadakat duygusundan fersah fersah uzak olmak.
- adı konmuş bir ilişkide hala kaçan kovalayan rollerini oynamak.
- yapmacık cıvık yalaka erkek veya yanardöner kız olmak.
- Duygusal boşluğa düşme, terkedilme gibi durumların akabinde bu boşluğu doldurmak için, yanlış ilişkilere yelken açmak.