hemen her yetenek programında taklidi yapılmış yegane şarkıcıdır bu kişi.
taaa, anasının dini zamanlarda geleceği görüp, "ozon mozon radyasyon, yaklaştı son istasyon, pörşing kruyz ve eids, radyoaktif boom boom" diye şarkı yapmışlığı bile vardır eurovision türkiye elemeleri için. e, o dönemde ingilizce şarkı sözlerini yasaklıyo trt. ilhan irem de farkinda ki türkçe şarkıyla ödül mödül hakgetire. küt, türkçe gibi görünen ingilizce şarkıyı dayıyo bu. ha, kendisi kadar öngörüsü gelişmiş olmayan trt jürisi tarafından şarkısı göz ardı ediliyo, ama işte, tarihe mal oluyo şarkı kardeşim. yoksa ben niye burda bunu yaziim 60 sene sonra? ilahi.
Şarkıları ile bizi yıllardır büyüleyen adam...
Gerçek bir sanatçı...
Hatta o kadar güzel bir insandır ki başımdan şöyle de bir olay geçmiştir.
29 eylul 2006 ilhan irem istanbul konserine gitmiştik.Fakat kötü olan şu ki, ilhan irem ile tanışamamıştık.Kulise almamışlardı.Onun üzüntüsü ve tebessümü ile evlerimize dağılmıştık.
Aradan aylar geçti...
Yeni bir seneye girdik.
Arkadaşlarımızla kanyon alışveriş merkezine gitmiştik.Yemeğimizi yedikten sonra, yediklerimizi azda olsa yakmak için Kanyon'un içinde yürüyüşe çıkmıştık.
Bir an koku geldi burnuma..
" Yok ya, olamaz " dedim içimden..Saniyeler içinde, kokuyu biraz daha içime çektim ve içimden aynen şöyle dedim; " ilhan irem ".Kafamı bir kaldırdım.Karşıdan ilhan irem geliyordu..Olamaz deyip titremeye başladım.Hemen yanımdaki arkadaşıma söyledim;
" ilhan irem burada oğlum " .
Arkadaşım tabi; " Ne ilhan iremi ya..burda ne arasın " dedi.
Ben helecandan gidememiştim yanına ve arkadaşıma onun yanına gitmesi için rica ettim.Allem ettim kallem ettim ve arkadaşımı onun yanına gönderdim.
Yanına gittiğinde; " Merhaba ilhan bey " deyip sırıttı arkadaşım ve o anda hemen ben atladım yanlarına.Göz gözeydik fakat gözünde her zamanki gibi gözlük vardı, ilhan irem'in..
15 sene..Tam 15 sene..Onu bu kadar yakından görmek..
Ben de; " Merhaba ilhan ağabey " dedim..
" Merhaba Canım "dedi.Sizi yakından görmek ve konuşmak büyük bir şereftir diyerek sözlerime " sizi bir kere öpebilir miyim " diyerekten devam ettim.Öpüştük..Yanında karısı vardı.Rüyasında görüp, tanışıp, evlendikleri..Telepati yöntemi ile..Ortamı biraz daha ısıtıp ,dişlerimi dişlek yapıp " hayır ben değilim ben olamam yanındaki " diyince ..Önce biraz durulduk..Bir an bana çantasında sakladığı döner bıçağını çıkartıp yüzüme savuracağını zannettim.Fakat o da ne ? Kahkalar atılmaya başladı..Yanağımı sıktı."Konseri unutamıyoruz ilhan ağabey" dedim.." Konserlerim sizin için devam edecek " dedi..Bunu der demez; " Görüşmek üzere, " Işık ve Sevgiyle " diyerek yürüyen merdivenlerden yukarı çıktı...inanamıyorduk.Resmen şok olmuştuk.Onu öpmüştük.Onunla konuşmuştuk.işin en ilginç ve en komik yanı ise bir saat sonra aynı katta tekrar karşılaşmamız ve sanki birbirimizle az önce konuşmamış gibi yolumuza devam etmemizdi..
ilhan irem sen bir tanesin..
Dip not : Koku; Harbiye açık hava tiyatrosunda, ortama farklı bir nüans sağlamak için sıkılan bir koku idi.Ordan kaldı aklımda.Sen de de ne burun varmış be arkadaş diyebilirsiniz.
1983 yılında çıkardığı pencere isimli albüm kapağını 1974te supertramp'ın crime of century adlı albüm kapağından birebir çalınmış sanatçımız. albüm kapağıyla ilgilenen arkadaş bok atmak istiyorum ama mümkün değil. ilhan irem bilmiyor olamaz. hiç yakıştıramadım kendisine. üzüldüm.
bir gün kırmızı ışıkta yandaki arabada kahkahalar atarken görüp ulan ilhan irem bile mutlu olmuş biz hala depresifiz diye dertlenmeme neden olan pek bi bunalım sanatçı...
Çöküntü
Benim derdim beni aşmış seni düşünmüyorum
Bir boşluğun ortasında gerçekleri arıyorum
Ben kendimi kaybetmişim beni nerden bulacaksın
Bulsan bile bu enkazla
Nasıl mutlu nasıl mutlu olacaksın mutlu olacak mısın..?
Nasıl mutlu nasıl mutlu olacaksın mutlu olacak mısın..?
Uzatma ellerini uzak olsun istemez
Benden aldıklarını vermeye gücün yetmez
Rüzgar ektiğin yerlerde fırtınalar esiyor
Sana uzanan kollarım kökünden çatırdıyor
Bir cehennem ki içim sıcaktan üşüyorum
Gözümü yaşlar bürüdü hiçbirşey görmüyorum
Bu enkaz arasında kimbilir sen nerdesin
Kaçıp kurtulmaya bak
Ben çöktükçe çöküyorum çöküyorum çöktükçe çöküyorum
Uzatma ellerini uzak olsun istemez
Benden aldıklarını vermeye gücün yetmez
Rüzgar ektiğin yerlerde fırtınalar esiyor
Sana uzanan kollarım kökünden çatırdıyor
Birleşsin Bütün Eller / Bazen Neşe Bazen Keder (1973)
Yazık Oldu Yarınlara / Haydi Sil Gözlerini (1974)
Anlasana / Ne Güzel Bak Yaşamak (1975)
Bir Varmış Bir Yokmuş (Kuklacı Amca) / Hasretim Sana (1975)
Ver Elini / Üzülme Dostum (1975)
Havalar Nasıl ? / Gözünü Seveyim (1976)
Sensiz de Yaşanıyor (işte Hayat) / Son Selam (1977)
Ayrılık Akşamı (Sazlıklardan Havalanan) / Sen Bilirsin (1978)
Bir Zamanlar / Yeni Bir Şarkı (1979)
Er Mektubu Görülmüştür / Bal Ağızlım (1980)
aldığı ödüllerin bir kısmı da şu şekildedir; 90'ların ortalarına değin.
1 HEY Dergisi Yılın Ümit Veren Erkek Şarkıcısı 1973
2 TSYD (Türkiye Spor Yazarları Derneği) Altın Top Ödülü 1973
3 TSYD Altın Top Ödülü 1974
4 HEY Dergisi Yılın Erkek Şarkıcısı 1974
5 Demokrat izmir Gazetesi Yılın Erkek Şarkıcısı 1974
6 Ses Dergisi Yılın Erkek Şarkıcısı 1974
7 Kelebek Gazetesi Yılın Erkek Şarkıcısı 1974
8 Kelebek Gazetesi Yılın Şarkısı "Yazık Oldu Yarınlara" 1974
9 Haberler Ajansı Yılın Gençlik Ödülü 1974
10 Altın Plak "Yazık Oldu Yarınlara" 1974
11 Gazeteciler Cemiyeti Yılın Sanatçısı Ödülü 1975
12 Altın Plak "Sensiz de Yaşanıyor" 1977
13 Dünya Gazetesi Yılın Şarkıcısı 1977
14 Türkiye Gazeteciler Sendikası Basın 77 Ödülü 1977
15 Altın Plak "Anlasana" 1977
16 Altın Plak "Konuşamıyorum" 1978
17 Günaydın Gazetesi Yılın TV Yıldızı 1978
18 Anneler Derneği Yılın Sanatçısı 1978
19 Altın Plak "Pencere" 1983
20 Altın Plak "ilhan-ı Aşk" 1992
21 Altın Plak "Sevgililer Günü" 1995
türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi müzisyenidir. şarkıları aşk acısı yaşayanlar için yazılmıştır. kısacası ilhan irem bir gönül insanıdır. seni seviyoruz ilhan irem.
uzun bir aradan sonra konser vermeye başlayan romantizmin baş harfi. şu sıralar ilahi söyleyerek sanatını icra ediyor. kutluyorum kendisini başarılar ilhan irem.
hayat..hayat..hayat..hayat
hayat bir urpertidir,kuytularimda
hayat ayak sesleri,uykularimda
hayat bir ozleyistir,umutlarımla
sirlari gizleyistir,kuskularimla
bir kapi, acilir yuzun gorunur
hayat yanilgidir,duygularimda
bir heyecan bir telas
bir oyun binbir gece
sevgililer sahnede
bir karisik bilmece
cok uzak anilar, cocuklugumuz
ilk opusun coskusu,unuttugumuz..
hayat bir aksi seda,ucurumlarda
dagilir paramparca karsi yarlarda
bir ucuncu goz gerek,hayat sevgidir
coz artik gozlerini,oyun bitmistir..
keşke hep anılarda kalan bir dost olarak hatırlasaydım onu diye düşündürten sanatçı.
nerden eleştireyim bilemiyorum ki. aşk kapıları isimli inanılmaz kötü, iktidarda ki anlayış yüzünden körüklenen dincilere yaranmak için, ramazan a özel yapılmış izlenimi uyandıran şarkısını mı? yoksa gizemli olmak adına gözünden hiç çıkarmadığı gözlüğü, insanı 80'lerden soğutan eldivenleri ve iyici detone olmuş sesini mi? birçok aşk şarkısına imza atmış insana sevdiğini derinden hissettirmiş bir sanatçının yaptığı kötü işler bir seveni olarak beni üzüyor.
ilhan irem eskiden laik düşünen, cumhuriyet gazetesinde yazılar yazan, blues for molla, kuklacı amca vb. parçalarıyla tanrıyı sorgulayan, yobazları eleştiren bir adamdı. sanat yaşamıyla herkesin örnek aldığı, çok kaliteli bir müzisyen denmese de ince ruhlu bir şair, bir modern ozan nitelemesini hak eden birisiydi. bilemiyorum nerden vahiy geldi hidayete erdi, hacca gitti. kimbilir belki gerçekten şarkısında da dediği gibi gökten melekler inmiş ona ''yalnızlık allaha mahsus'' demişlerdir. bu vahiy üzerine mi bu şarkıları yapma ihtiyacı hissetti kestirmek güç. artık bir daha ki albümüne bir sallalalahu aleyhu vesselim ne bileyim bir la ilahe illallah allahu allah tadında şarkılar koyar.